Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.
Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.
sen aşıksın galiba miksam kardeş allah kavuştursun
AŞK,Acını içine alıp,gözyaşlarını tutup ,bir gün gelecek umuduyla yaşamaktır...
Gidenlerden Bir Tek SENİ Bana Ekledim,Seni Deli Gibi Bekledim...
Aşk bambaşka bir duygudur onu yaşamak beraber yaşatmak ellerini avucunun içine alarak korkusuzca seni seviyorum diyebilmek vücutların sıcaklığını birbirinde hissetmesi onun yanında olduğunu bilmek bambaşka bir olay bunu anlatamam bu şey gibi bir şey yav neyse boşverin söyletmeyin beni yav
HALKA HİZMET HAKKA HİZMETTİR ÇEVRE DOSTLARI GELİYOR
MENGER
ben içersem susarım içmesemde susarım ikisinin aralıgındaSendenBendenBizden bile cayarımNe yapayım kızma banaBeni böyle senYaptın
Made İn NizipLi
Kardeş şu aşkı meşki bir köşeye bırakalım artık ne dersiniz
HALKA HİZMET HAKKA HİZMETTİR ÇEVRE DOSTLARI GELİYOR
MENGER
yılmaz burası ask bolumu sana yaramıyorsa sen bu bolume gırme
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
bu formu bunun ıcın actım yılmaz burası ask ıcın
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
Çünkü:
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır.
Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur.
Aşk, genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden kaynaklanmayan başka bütün olgular değersizdir.
Oysa sevgi ruhun içinden doğar, bir ruhun yükselebileceği bütün yerlere, sevgi de onunla birlikte doruğa tırmanır.
Aşk, gönüllerin genelinde benzer biçimler ve renklerde gözlenmekte olup, ortak nitelik, durum ile nitelikler taşır.
Oysa sevgi her ruhta kendine özgü bir albeni taşır.Ruhun kendinden rengini alır. Ruhlar da içgüdülerin tersine kendilerine özgü ayrı ayrı renk, tırmanış, boyut, tat ile kokular taşıdığından; ruhların sayısınca sevgiler olduğu söylenebilir.
Aşk, kimlikle ilişkisiz değildir. Dönemlerin ve yılların ilerleyişinden etkilenir.
Oysa sevgi; yaş, zaman ve kişiliğin ötesinde yaşar. Onun yüksek yuvasına günün, çağın eli yetişmez.
Aşk, her renkte, her düzeyde, somut güzellikle, gizli-açık bağlantılıdır. Schopenhauer'ın deyişiyle: "Sevgilinizin yaşına bir yirmi yıl daha ekleyin de onun duygularınızda bıraktığı doğrudan etkileri gözlemleyin."
Oysa sevgi, ruhun içine öyle bir dalgınlıkla dalar; ruhun güzelliklerine öyle tutulup kendinden geçer; somut güzellikleri bambaşka bir biçimde görür.
Aşk; tufan, dalga, coşku, hindi niteliğindedir.
Oysa sevgi durgun, dayanıklı, ağırbaşlı, arılıkla dolup taşar bir durumdadır.
Aşk, uzaklık ve yakınlığa göre değişir.Uzaklık uzun sürecek olursa azalır.İlişki sürecek olursa değerini yitirir.Ancak korku,umut,sarsıntı ile acı çekimin yanısıra "görüşüm-uzaklaşım"la diri,güçlü kalabilir.
Oysa sevgi bu durumları bilmez.Dünyası başka bir dünyadır. .
Aşk,bir yönlü coşkudur.Sevgilinin kim olduğunu düşünmez."Öznel bir özcoşu"dur.İşte bu yüzden hep yanlışlık yapar.Seçimde hızlı sürçer.Ya da hep bir yönlü kalır.Yinede yer yer benzeşmeyen iki yabancının arasında bir aşk kıvılcımlanır, olay karanlıklar içinde geçip birbirlerini görmediklerini ancak bu yıldırımın düşüşünden sonra onun ışıgında birbirlerini görebilirler.İşte burada aşkın kıvılcımlaşımından sonra seven ve sevilen birbirlerinin yüzüne bakınca birbirlerini tanımadıklarını anlarlar.-Önemsiz bir sorun olmayan-aşktan sonra gelen yabancılıklar ile anlaşmazlıklar çoktur.
Oysa sevgi aydınlıkta kök salar.Işıgın gölgesinde yeşerir,büyür.İşte hep bu yüzden tanışıklıktan sonra ortaya çıkar.Gerçekte,başlangıçta,iki ruh birbirinin yüzünden tanıma çizgilerini okur."biz"oluşları ise"tanışım"dan sonra olur,İki ruh,iki kişi değil-bir anda iki kişi nin gerektirimler sonra biz olma duygusunu taşımaları olasıdır.Bu durum ise öyle duyarlı öyle uçucudur;duyumun ve anlayışın eli altından kolayca kaçabilmektedir.-daha sonraları;birbirlerine söz ,davranış ve konuşma biçiminden yakınlığın tadını,yakınlığın kokusunu,yakınlığın sıcaklığını duyumsarlar.
Aşk, çılgınlıktır.Çılgınlık ise "anlayış" ile "düşünüş"ün bozulmuş ve yıpranmışlığından başka bir şey değildir.
Oysa sevgi, tırmanışın doruğunda, beyin ötesini aşar; anlamayı ve düşünmeyi de yerden çekip, doğuşun doruğuna götürür.
Aşk, sevgilide içinin çektiği güzellikleri yaratır.
Oysa sevgi; sonsuz, salt, dosdoğru, içten bir doğruluktur.
Aşk, denizin içinde boğulmaktır.
Oysa sevgi, denizin içinde yüzmektir.
Aşk, görme duyumunu alır; oysa sevgi verir.
Aşk, kabadır, şiddetlidir. Bununla birlikte dayanıksız, güvensidir.
Oysa sevgi, tatlıdır, yumuşaktır. Bunun yanısıra dayanıklı, güven içindedir.
Aşk, hep kuşkuyla bulunur.
Oysa sevgi baştan başa kesin inançlıdır. Kuşkuya yer vermez.
Aşktan içtikçe kanarız, sevgiden içtikçe susarız.
Aşk korundukça eskir.
Oysa sevgi yenilenir.
Aşk, sevenin içinde varolan bir güçtür.Kendisini sevgiliye çeker.
Oysa sevgi sevilende varolan bir albenidir. Seveni sevilene götürür.
Aşk, sevgiliye egemenliktir.
Oysa sevgi, sevilende yok olma susuzluğudur.
Made İn NizipLi
EEEE biz ne demişiz Mehmet bey sen okumayıdamı unuttun biz aşk ile ilgili yazmadıkmı
HALKA HİZMET HAKKA HİZMETTİR ÇEVRE DOSTLARI GELİYOR
MENGER
yılmaz gecmıs onemlı degıl onemlı olan sımdıkı zaman
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
Öyle olsun kardeş bölümün senin olsun girmeyiz bizde ozaman miksam kardeşim ne güzel tek başına götürüyor zaten konuyu bize ihtiyacın yok yani
HALKA HİZMET HAKKA HİZMETTİR ÇEVRE DOSTLARI GELİYOR
MENGER
yılmaz yanlıs anlama ya takılıyorum sana bu sıtede kımsenın konusu yok onemlı olan bırlık beraberlık çok klasık bır soz oldu ama soyledıklerıme bakma sen
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...