ablacık senin attığın resim bence hepsnı kapsamıs valla tşklr
ablacık senin attığın resim bence hepsnı kapsamıs valla tşklr
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
Mustafa Kemal Atatürk’ün bugüne kadar hiç yerde yayınlanmamış fotoğrafları, Merhum Muharip Gazi Nurettin Peker’in arşivinden alınarak TRT’nin aylık dergisi "Televizyon"da yayınlandı. Muharip Gazi Peker’in oğlu Orhan Peker tarafından verilen fotoğraflardan birinde Atatürk, 1911 yılında cephede diğer subaylarla görünüyor.
Yunan ve Bulgar ayaklanmaları döneminde Mustafa Kemal’in genç bir subayken silah arkadaşlarıyla Balkanlar’da bir molada görüntülendiği fotoğrafın bilgi notunda Atatürk, "5. Kolordu Erkan-ı Harbiye Şube-1 memuru, Erkan-ı Harp Kolağası (Kıdemli Kurmay Yüzbaşı) Selanikli Mustafa Kemal Bey" ifadesi ile tanıtılıyor.
Subayların bir arada çektirdiği fotoğrafın arka planında ise kumanda altındaki askerlerle birlikte, üflemeli enstrümanlar çaldığı belli olan askeri bando görülüyor. Fotoğrafta Mustafa Kemal’in de gülümseyerek ve neşeli biçimde poz verdiği de dikkati çekiyor.
HEPSİ MİLLİ MÜCADELE DE ÖNEMLİ GÖREVLER ALDI
Mustafa Kemal ile birlikte 1911’de bu fotoğrafta yeralan subayların hemen hepsi, daha sonra yine 1919’lu yıllardan sonra Mustafa Kemal ile birlikte bu kez de milli mücadele kadrosunda yeralacak isimler.. İşte milli mücadele kadrosunda da yeralacak olan ve 1911’de çekilen fotoğraftaki subaylar : (Fotoğraftaki sıralamaya göre)
1. 5. Kolordu Erkan-ı Harbiye Reisi Miralay (Albay) Selahattin.
2. 11. Redif (İhtiyat) Müfettişliği Erkan-ı Harbiye Reisi Kaymakam (Yarbay) Ziya Ethem Bey.
3. 13. Fıkra Erkan-ı Harbiye Reisi Binbaşı Bahattin Bey.
4. Selanik Redif (Acemi Er) Fırkası Erkan-ı Harbiye Reisi Binbaşı Ra’fet Bey.
5. 14. Fırka Erkan-ı Harbiye Reisi Binbaşı Şükrü Bey.
6. Piyade Binbaşı Hasan askeri Bey.
7. 5. Kolordu Erkan-ı Harbiye Şube-1 memuru, Erkan-ı Harp Kolağası (Kıdemli Kurmay Yüzbaşı) Selanikli Mustafa Kemal Bey.
8. Menlik Kazası Kaymakamı Erkan-ı Harp Yüzbaşı Köprülü Kazım.
9. Süvari Numune Alayı’ndan Yüzbaşı Pertev Bey.
10. Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) Fahrettin Bey.
11. Topçu Binbaşı İsmail Hakkı Bey.
13. Süvari Yüzbaşı Hüsamettin Efendi.
14. İstihkam Mülazımı (Teğmen) Fuat Efendi.
15. Küçük Zabit Mektebi (Astsubay Okulu) Müdürü Erkan-ı Harp Yüzbaşı Selanikli Nuri Bey.
Atatürk’ün ilk kez yayınlanan bu fotoğrafının yanı sıra TRT dergisinde ulu öderin 1922 yılında Ilgın civarındaki kolorduyu denetlerken at üzerinde çekilmiş bir fotoğrafına da yer veriliyor. Fotoğrafta Atatürk’ün yüzü görünmese de kaplak ile paltodan ve daha çok silüetten, teftişte bulunan kişinin Mustafa Kemal Atatürk olduğu anlaşılıyor.
Ben diktatör değilim.
Benim kuvvetim olduğumu söylüyorlar. Evet bu doğrudur.
Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yıl 1930 ATATÜRK Yalova köşküne doğru çıkmakta. Bir de bakar bir bahçıvan koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir. “Yahu” der “sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetişdirdinmiki? Kesmeye muktedir görüyorsun kendini ve niye ?” der. Bahçıvan derki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz”. Bir an düşünür; “Hayır gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der.
Derlerki bu gün Mustafa Kemal bir hoş. Ne demek köşkü tutup da ağaçtan uzaklaştırmak? Ama inanır mısınız mühendis değil, mimar değil, ziraatçı değil ama ne yapar biliyor musunuz? İstanbul’daki köprü altındaki tramvay raylarını Yalova’ya taşıtır. Köşkü hiç yıkmadan olduğu gibi tutarak kendisi de kazma kürek temelini kazar ve köşkün altına tramvay raylarını döşeyerek köşkü ağaçtan 4 metre 80 santim kenara çekerek hala Cumhuriyetimiz gibi ayakta durmakta olan çınar ağacının kurtuluşunu temin eder.
Köşkün yürütülme işlemi iki safhada yapıldı. 8 Ağustos 1930 Cuma günü öncelikle yapının teras bölümü ( toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm ) kaydırıldı. Geri kalan iki gün içinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlandı ve bina 4.80 m. kadar doğuya kaydırıldı.
Böylelikle köşk yıkılmaktan, çınar ağacı kesilmekten kurtuldu.
Gerçekte burada önemli olan köşkün yürütülmesi değil, verilmek istenen mesajdı...Atatürk, Yalova'daki bir çınar dalını bahane ederek tüm kamuoyuna bir mesaj vermek istemişti. Yoksa, küçük bir binayı yıkıp yerine yenisini yapmak çok daha kolaydı.
Günümüzde köşk restore edilmiş ve müze haline getirilmiştir ve ziyarete açıktır. Atatürk'ün kesilmekten kurtardığı dal bundan 10 yıl önce deniz suyu nedeniyle oluşan bir hastalık nedeniyle çürümüş ve ağaca zarar verdiği için kesilmiştir. Aynı hastalık şuan çınar ağacının tümünü etkilemiş durumdadır. Fakat müze yönetimi ve Yalova Belediyesi tarafından yaklaşık 250 yıllık olduğu tahmin edilen bu değerli ağacın tedavisi ve her türlü bakımı yaptırılmaktadır.