Az önce galeride bir bilya arabası görünce uzun zamandır forumda açmayı düşündüğüm bir konuyu hatırladım.
Küçüklüğümüzde sokakta oynardık. Şimdiki gibi okuldan sonra internet kafeye, TV başına gitmezdik. İşimiz gücümüz akşam ezanı okunana, babamız eve gelene kadar sokakta "tepinmekti". Annemizin balkondan atacağı parayla ekmeğimizi alıp eve girerdik.
Sokakta çok farklı oyunlarımız vardı. Hepiniz vakıfsınız. Ben bu konu başlığında oyuncaklardan bahsetmek istiyorum.
1-Eskiden TRT'de cumartesi günleri William Tell diye bir dizi oynardı. Orada adamın elinde ilginç bir yay vardı. T şeklindeki bir aparatın iki ucuna ip gerilmişti. Bu ipi T nin alt kısmındaki mandal benzeri parçaya tutturarak ateş edilirdi. Biz de mahalledeki uşaklar olarak bir kısa ve bir uzun tahta bulup iki ucuna yuvarlak pijama lastiği bağlamıştık (Eskiden çubuklu pijamalar çok yaygın olduğu için her evde dikiş makinasının üstünde bir top mutlaka bulunurdu). T'nin alt kısmına da bir tane tahta mandal çakmıştık. İşte yayımız hazırdı. Üstüne ince bir çita koyarak atış yapıyorduk.
2-İnşaat tellerini kıvırarak kendimize sapan yapardık. Mermimiz ise V şeklinde kıvırdığımız tel parçalarıydı.
3-Bruce Lee (bildiğimiz burucelle ) filmlerinde gördüğümüz mançikayı, marangoz Faruk Abimizin getirdiği tahtaları ve Sever Cam'dan aldığımız halkalı vida ve 6 parça zinciri kullanarak kendimiz yapardık.
4-Kör Ahmet'ten aldığımız güllelerimiz vardı (Benimkiler hala duruyor). Bunların içinde demir ve yoğurtçul (bazı mahallelerde sütçül) olanlar çok kıymetliydi. Cullup, duvara oynanan oyunlardı.
Bu oyunlar sokaklardaki boş arsalarda oynanırdı genelde. Her sokağın yakınında bir boş arazi olurdu. Ama apartman kültürünün yaygınlaşmasıyla ve teknolojinin çocuklara sunduğu diğer olanakların neticesinde bu türden oyunlar ve oyuncaklar unutulmaya yüz tuttu. Benim şöyle bir önerim var. Site olarak bu türden oyuncakları bir araya getirip bir sergi açalım. Ayrıca sokak oyunlarıyla ilgili bir konumuz var zaten. Nizip’te bir arazide bunları uygulamalı olarak çocuklara anlatalım. Ramazan’da nasıl ki İstanbul Eyüp’te karagöz oynatılıyorsa biz de çocuklarımıza bu kültürü tanıtarak yaşatılmasını sağlayalım. Teravihten sonra Nizip’te bu türden bir etkinlik olması sizce nasıl olur?