Namaz ve İnsan
İnsanların bir kısmı namazın hem Allah’ın emri olduğunu bildikleri, hem de Cennete
gitmek istedikleri halde, neden namaz kılmazlar? Namaz nedir? Niçin namaz kılarız?
Namazın mahiyetini ne kadar biliyoruz .
İnsanların bir kısmı namazın hem Allah’ın emri olduğunu bildikleri, hem de Cennete
gitmek istedikleri halde, neden namaz kılmazlar?
Namaz nedir?
Niçin namaz kılarız?
Namazın mahiyetini ne kadar biliyoruz?
Namaz kılmayanlar niçin şiddetli azapla tehdid edilmiştir?
Namazı bu kadar önemli kılan sır nedir?
Gafletin sebeb olduğu namazsızlıktan kurtuluş çaresi nedir?
Gaflet sebebiyle yakalayamadığımız namazın rûhu olan huşû nasıl elde edilebilir?
NAMAZ NEDİR?
Namazın manası; Allah’ı “Sübhanallah” diyerek O’na yakışmayan her şeyden ve
yaratılmışların alâmetlerinden ve yok olmaktan tenzîh ve takdîs etmek,
“Elhamdülillah” diyerek ihsan ettiği dünya ve ahiret ni’metlerine şükretmek ve
“Allahu Ekber” diyerek bütün isim ve sıfatlarıyla her şeyden üstün olduğunu ilân
etmekle hürmet göstermektir. Kâinatta îmandan sonra en büyük hakikat olan namaz
Kur’an’da 70 kez emredilmiş bir şeâir-i İslâmiyedir. Ve Resûlullah (asm)’ın “İslâm
dininin direği” dediği namaz; çok kıymettar ve mühim olmasıyla beraber ucuz ve az
bir masraf ile kazanılabilen ve bütün ibâdetlerin fihristi hükmünde küllî bir
ibâdettir.
Allah, şu kâinat sarayını kendisini tanıttırmak için inşâ etmiştir. Namaz, O’nu
tanımaktır.
Allah, âlemi kendisini sevdirmek için nihâyetsiz zînetler ile süslemiştir. Namaz,
O’nu sevmektir.
Allah, gördüğümüz hârika ihsanlarıyla bize olan muhabbetini gösterir. Namaz, O’na
muhabbet ve itaattir.
Allah, görünen nîmet ve ikramlarıyla bize olan şefkatini ilân eder. Nihâyetsiz bir
şefkat ise elbette nihâyetsiz bir hürmete layıktır. Namaz, O’na hürmettir.
Allah, yaptığı mükemmel san’atlarla bize gizli güzelliğini gösterir. Namaz, O güzele
iştiyaktır.
Allah, benzersiz san’atlarıyla her şeyin kendisine has oluşunu ve kendi kudret eseri
olduğunu i’lan eder. Namaz, O’nu tek, benzersiz ve ortağının olmayışını kabul
etmektir.
Namaz, yaratılışın asıl vazifesi ve kulluğun esasıdır.
Namaz insanı yokluk karanlıklarından varlık âlemlerine getiren ve onu câmit bir taş,
ruhsuz bir ot veya şuursuz bir hayvan değil de eşref-i mahlûkat ve halîfe-i zemin
olarak yaratan Allah’a, şükür ve O’nu en üstün bir şekilde övmektir.
Namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerine işâret eden kudsî bir haritadır.
Namaz, yaratılmış olmayı, abd oluşu, âciz, fakir, kusurlu ve fâni oluşu ve elbette
ki yaratana muhtaç oluşu kabul ve izhardır. Yani namaz, kulluğun ilânıdır.
Namaz, haddini bilmektir.
Namaz, ibâdetlerin her çeşidini içeren nûrânî bir fihristedir.
Namaz, Allah’ın belirli vakitlerde manevî huzuruna yapılan davettir.
Namaz, mi’raçtır. Her Allahu Ekber bir basamağıdır.
Namaz, Allah’ın kullarına hediyesidir.
Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir bağlılık ve yakınlık, ulvî bir münâsebettir.
Namaz sevgiliyle yapılan kudsî bir sohbettir.
Namaz, her bir ruh ve vicdanın lakayt kalamayıp iştiyak ile yapmak istediği ulvî ve
nezih bir hizmettir.
Namaz, fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtulup Bâki’ye müteveccih olmaktır.
Namaz, bizi unutan ve elimize geçmeyen dünyayı, “Allâhu Ekber” diyerek elimizle
arkamıza atıp vefasız dünyaya onu unutmakla ceza vermek ve dertlerimizi kalbin
ağlamasıyla rahmet dergâhına döküp, Allah’ın Rahmet kucağına sığınmaktır.
Namaz, Kalp, ruh ve duyguların gıdasıdır.
Namaz, kabrin arkasında devam etmekte olan beşer yolculuğunda bir bilettir.
Namaz, dünyada manevî kuvvet, kabirde gıda ve ziya, mahşerde kurtuluş senedi, sırat
köprüsünde Burak’tır.
Namaz, îmanı ışıklandırıp inkişaf ettirendir.
Namaz, Allah’ın büyüklüğünü kalplere yerleştirendir.
Namaz, akılları Allah’a yönelten ve ilahî adalet kanunlarına itaat ettirendir.
Namaz, kâinattaki Allah’a âit nizamı i’landır.
Namaz, kâinat ile ahenktir.
Namazsızlık ise; ilahî düzenden çıkmak, ahengi bozmak ve Allah’ın va’dini ve
rahmetini suçlamaktır.