“Elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar.” (Furkan,30)
Tefsirlerde birkaç cümle ile açıklanmaya çalışılan “kitabı terk ediş” üzerinde biraz daha durduğumuzda bunun pek çok şeklini görebiliriz.
“Kuranı terk etmede/hayatın dışına itmede yöntem” de diyebileceğimiz bu anlayışı maddeler halinde sıralayacak olursak kitabın nasıl terk edildiğini daha net kavrarız:
1-Şayet okunan Kur’an’ın manasını merak etmiyorsak…
2-Kur’an’ın emir ve yasakları pratik hayatımızda yoksa bize yön vermiyorsa…
3-Günlük hayatımızda karşılaştığımız olayları ve kişileri Kur’an’a göre değerlendirip yorumlamıyorsak…
4-Kur’an sadece belli başlı bazı kutsal gecelerde, düğünlerde ve cenazelerde okunup diğer zamanlarda hatırımıza
gelmiyorsa…
5-Kur’an okumak dinimizin bir gereği olarak değil de kültürümüzün, örfümüzün bir parçası olarak adet yerini bulsun diye hatırlanıyorsa…
6-Kur’an’ın kılıfına, yaprağına, yaldızlı süslemelerine ve vitrindeki yerine dikkat ettiğimiz kadar niçin indirildiğine ve ne mesaj içerdiğine dikkat etmiyorsak…
7-Hüzünlü bir okuyuş bizi ağlatıyor, güzel bir ses bizi kendimizden geçiriyor fakat anlatmak istediği konular ilgimizi çekmiyorsa...
8-Şu kadar sure, şu kadar hatim okuduğuna seviniyor ama okuduğumuzun bizden ne istediğine önem vermiyorsak ve sadece kuru bir kutsallığı var sanıyorsak…
9-Okuduğumuz ayet kadar değil anladığımız ayet kadar sevaba girdiğimizi bir türlü kavrayamamışsak…
10-Kur’an okunduğu zaman bizi derin düşüncelere itmiyor Allah’ın ne istediğini önemsemiyorsak…
11-Yoğunluğumuzu ve tüm gayretimizi Kur’an harflerinin çıkarılmasına ve okunmasına verdiğimiz halde anlamaya yönelik çabamız yoksa…
12-Kur’an büyücü, cinci, falcı ve diğer sahtekârların bir kehanet kitabı ya da tılsımlı muska kitabı olarak veya şifrelerle dolu bir bulmaca kitabı gibi algılanıyorsa…
13-Kur’an sadece dua kitabı zannediliyorsa, bize bakış açısı kazandırıp bizde değişiklik yapmıyorsa ve çevremizdeki Kur’an dışı yaşantı bizi kendine esir yapmışsa…
14-Kuru bir okuyuşla elde ettiğimizi zannettiğimiz sevabı başkasının hesabına para yatırır gibi birilerinin ruhuna yolluyorsak…
15-Kur’an’ı gezen ölülere değil de çoktan çürümüş cesetlere okunan mezarlıklar kitabı sanıyorsak.. (Bu kafa yapısı Kur’an’ın hayata aktarılmasını istemeyenlerin anlayışıdır, isterler ki Kur’an oralarda kalsın hiç canlıların gündemine taşınmasın…)
16-Ölünün kırkı, elli ikisi gibi uydurma günlere mahsus okunan bir kitap haline getirmişsek…
17-Kur’an’ın öpüp başımıza koymayı marifet sayıyor, fakat onun belirlediği haram-helal sınırlarını kafamıza sokmuyorsak…
18-Raflardan bir türlü inip hayatımızı şekillendirmiyor, toplumsal yaşantımıza bir türlü yön vermiyorsa, onun koyduğu ölçülere göre hayat sürmüyorsak ve bizi yönetenlerin Kur’an’a ne kadar danıştığına dikkat etmiyorsak…
19-Siyasi yaşantımızda ve aldığımız politik kararlarda Kur’an’a bakmıyorsak ve “ Din buraya karışmasın “ diyerek Kur’an’ı hayattan dışlıyorsak…
20-Kimi desteklememiz gerekiyor, kime karşı olmamız gerekiyor, kimlere katılmalı ve kimlerden uzak durmamız gerektiği gibi konularda Kur’an bize rehber olmuyorsa…
21-Sadece Kur’an’dan hesaba çekileceğimiz halde hala başka kitapları ondan fazla okuyor ve hala saçma-sapan evliya hikâyeleri okumaktan Kur’an kıssalarına bir türlü sıra gelmiyorsa…
22-Kur’an’nın birlik olun emri ortadayken yine de kendimizi “Şucu, bucu” diye tanıtıyor ve din içerisinde farklı isimlerde cemaatler oluşturuyorsak…
23-İbadetlerimizi Kur’an’nın gösterdiği zaman, mekân ve şekilde yapmıyorsak, bize tavsiye edilen ibadetlerin Kur’an’daki yerini merak etmiyorsak…
24-Birilerim çıkıp “Falan ayette bana işaret ediyor, falan surede benden bahsediyor” gibi saçmalıklarla Kur’an’ı kendi dünyevi veya siyasi ya da mezhepsel iğrenç menfaatlerine alet ediyorsa…
25-Kur’an’a uymuyor Kur’an’ı kendimize uyduruyor, vermek istemediği manaları vererek anlamını çarpıtıyorsak, biz onun istediği yerde değil de o bizim istediğimiz yerde duruyorsa…
26-Bir ayeti okurken o konu ile ilgili diğer ayetlere bakılmıyor, Kur’an’nın iç bütünlüğü ihmal ediliyorsa, bir ayetin bir konunun anlaşılmasında yeterli görüyorsak…
27-Kur’an’da geçen kelime ve kavramlara, Kur’an’ın verdiğinin dışında anlamlar yüklüyorsak…
28-Dinimizi, dinimize ait öz terimleri ile değil de yabancı kültürlere ait kelime ve kavramlarla açıklamaya çalışıyorsak… (Liberal İslam, Türk İslam’ı, İslam tasavvufu vs...)
29-Kur’an’ı uydurma hadisler ya da Yahudi-Hıristiyan kültürüne ait bilgilere (İsrailiyat’a) göre yorumlayıp anlamaya çalışıyorsak…
30-Kişi Kur’an’ın emir ve yasakları başkalarını razı etmek adına gizleniyor, çarpıtılıyorsa…
31-Kur’an’ı kendi siyasi görüş ve düşüncelerimize delil bulmak ya da toplum içerisinde itibar kazanma amaçlı olarak okuyor manasını saptırıyorsak…
32-Kur’an’a “Anlaşılması zor biz onu kavrayamayız” gözüyle bakılıyorsa, onun yerini başka kutsal zannedilen kitaplar aldıysa…
33-Sahip olduğumuz inançların Kur’an ışığında denetimi yapılmıyor şirk, hurafe inançlara karşı duyarsız kalıyorsak…
34-Okunana değil de ilgimizi okuyana yoğunlaştırmışsak, filan hocanın ya da falan vaizin sohbetleri bizi Kur’an’a uymaktan alıkoyuyorsa “Tamam Kur’an’a gerek yok nasıl olsa bu hoca biliyor” anlayışına sahipsek…
35-Kur’an’ın yerini ilahi kasetleri almış, Kur’an ve ilahi okuma sektörü oluşturulmuş içeriğinden gafil kalınmışsa tarikatlarda şeyhlerin verdiği zikirler Kur’an okumaktan daha önemli sayılıyorsa…
36-Kur’an CD’lerine, kasetlerine, saçma-sapan -güya dini filmlere-, Kur’an kıssalarının filmlerine vs. gösterdiğimiz alakayı vermek istediği öğretilere göstermiyorsak…
37-Her hoca zannettiğimizin sözlerini araştırmadan Kur’an’a uygunluğuna bakmadan kabul ediyorsak…
38-Sevdiklerimizin yanlışlarını onlar kırılır diye söylemiyor Kur’an’a aykırı işlerine göz yumuyorsak kitabımızın istediği dik duruşu gösteremeyip duygularımızın esiri olmuşsak…
39-Kur’an’a yapılan hakaretlere duyarsız kalıyorsak, gündemimizi İslam düşmanları belirliyorsa…
40-Davranışlarımızı ve konuşmalarımızı kitabımızın istediği gibi şekillendirmiyorsak, yanlışlarımızı kitabın istediği şekilde düzeltmiyorsak Kur’an’ı hayatımızdan çıkarmış onu terk etmiş Kur’an’sız yaşıyoruz demektir