Baba, ailenin reisi olup din ve dünya işlerinden sorumludur. Buluğ çağına kadar çocuğun bakım, eğitim, terbiye ve farz olan ilimlerin öğretilmesi ona aittir.
Bu bilgileri ya kendisi öğretmeli ya da evladını öğreten birine göndermelidir. Bu işte anne de babanın yardımcısı olup ikinci derecede sorumludur.
Özellikle kız çocuklarının terbiye ve yetişmesinde annenin hizmeti daha büyüktür. Bütün bunlar emanete sahip çıkmak ve yüce Allah'a karşı
sorumluluğumuzu yerine getirmektir.Aile içinde Allah rızası için ortaya konan bütün çabalar, çalışmalar ve harcamalar birer sadakadır hayırdır hizmettir.
En güzel hizmet,insanın nefsine edep kazandırmasıdır; çünkü edebin sonu cennettir. Edep, zengin fakir her ailenin kurtuluş sebebidir.
Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bir aile reisinin temel görevlerini özetle şöyle belirlemiştir: "Çocuğun baba üzerinde üç hakkı vardır:
Ona güzel bir isim koyması, okuma yazmayı (yani ilmihal bilgilerini) öğretmesi, evlenecek yaşa gelince onu evlendirmesi."
Başka bir hadis-i şerifte Rasulullah Efendimiz (s.a.v) : "Çocuklarınıza yedi yaşına geldiği zaman namazı (öğretin ve kılmalarını) emredin.
On yaşına geldiklerinde kılmazlarsa, el ile hafifce vurun. On yaşında yataklarını ayırın."
Yüce Yaratıcımız, Rahmet Peygamberimiz'in (s.a.v) şahsında bütün aile reislerine şu emri vermiştir:
"Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et.Senden rızık istemiyoruz; seni biz rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takva ile elde edilir. (Taha, 132)
Bu ayet indiği zaman, Hz. Fatıma (r.a) ile Hz.Ali (r.a) yeni evlenmişler ve ayrı bir eve yerleşmişlerdi. Efendimiz (s.a.v),
sevgili kızı ile damadını sabah namazına kaldırmak için evlerine kadar bizzat teşrif ediyor, zahmete giriyor, kendilerine şefkatle seslenerek,
" Allah size rahmet etsin, haydi namaza! " diye çağırıyordu. Buna altı ay devam etti.
Anne ve babalar bu konuda çok hassas olmalıdır. Uyku halindeki bir kimseyi ibadet gibi gönül huzuru isteyen bir işe çağırırken ,
çok tatlı ifadeler kullanmalıdır. Sert davranışlar ve hakaret içeren sözlerle ibadete çağrı olmaz. Çocuklarımızı ibadete çağırırken gerekirse ciddi olmalı,
fakat asla nefret ettirici bir üslup kullanmamalıyız. Buna özellikle sabah namazında dikkat etmeliyiz. Bu işte Allah'tan özel yardım istemeli, sabır, dua ve
tevazu ile yuvamıza ilahi rahmeti çekmeliyiz.
Çocuklarını ihmal eden, onlara Allah'ın emir ve yasaklarını, Peygamber Efendimiz'in güzel ahlakını öğretmeyen ve iyi örnek olamayan anne baba
büyük vebal altındadır.Din konusunda baba ve anneye düşen en önemli iş, çocuklarından yapmasınıistedikleri güzel şeyleri önce kendilerinin yapması ve
buna devam etmesidir.
M.Saki Erol