Bayram namazı nizip 07:21
Kurban Bayramı tüm islam alemine mübarek olsun.
[COLOR="Purple"]Dilerseniz Bayram namazını kısaca tarif edelim.[/COLOR]
Bayram namazı,Güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, kılınır. Bayram namazı,Cuma namazı gibi cemaatle kılınır.İki rekattır.Şöyle niyet edilir:
"Niyet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama.'' Bundan sonra tekbir alınır.
Birinci rekatın tekbirinden sonra eller bağlanır ve "Süphaneke" duası okunur.Sonra imam açıktan,cemaat da gizlice üç defa "Allahü ekber" diye tekbir alır.İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir.
Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır.İmam Fatiha ve zammısure okur; cemaat dinler.Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır.
İkinci rekata kalkıldığında imam önce Fatiha ve zammısûreyi okur.Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır.Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir.Dördüncü tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur,tehiyyât ve salli barik okunur,sonra selâm verilir.Böylece bayram namazı tamamlanmış olur.Ardından imam,günün anlam ve önemini belirten kısa bir hutbe okur,yapılacak dua ile de,bu ibadet tamamlanmış olur.
Teşrik Tekbirleri
Bu mübarek günlerde yapacağımız bir vacip 'de Teşrik tekbirleridir.Arefe günü Sabah namazında başlayıp-bayramın dördüncü günü İkindi namazında bitecek olan..Her Farz Namazın arkasından unutulmadan yapılması gereken Vacib bir ibadettir.bu tekbirleri her farz namazdan sonra,yolcu,mukim,münferid ya da cemaatle namaz kılan her kadın ve erkeğin bu tekbirleri getirmesi dinen vaciptir.Tekbirler şu şekilde getirilecektir:
Allahu ekber Allahu ekber lailahe illalahuvallahu ekber Allahu ekber velillahil hamd.Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban, Allah Tealâ'nın ihsan buyurduğu varlığa bir teşekkürdür.
Kurbanın Hükmü
İslâm alim ve müçtehitleri kurbanın hükmü hakkında farklı içtihatlarda bulunmuşlardır.
İmam Azam Ebû Hanife'ye göre kurban vaciptir. Delili de:"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes"(Kevser,2) âyet-i kerimesinin delâletiyle peygamberimizin :
"Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın."(İbn Mâce, Adâhî, 2) Hadisindeki vaid (korkutma) dır. Böyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır. Yani İmam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene böyle bir tehditte bulunmazdı.
Kurban Kimlere Borçtur?
Kurban, mukim olan ve sadaka-i fıtır nisabına malik olan her kadın ve erkek müslümana vaciptir.
Bu tariften şu anlaşılıyor: Müslüman olmayan, seferde bulunan müslümana ve fakir olana kurban vacip değildir.
Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir. Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse, kurban kendisine vacip olduğu için değil, nafile olarak kesebilir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz.
İmam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf'a göre kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şart değildir. Yani zengin olan çocuğun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler.
İmam Muhammed ile İmam Züfer'e göre kurbanın vacip olması için akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şarttır. Bu itibarla zengin olan çocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez. (Bedayiu's-sanayi, Beyrut, 1974, c. 5, s. 64.) Fetvâ da bu görüşe göredir, yani zengin de olsalar çocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez. (Reddülmuhtar, c. 5, s. 309.)
Zenginliğin Ölçüsü
Herhangi mali bir ibadetin borç olması için ön görülen zenginlik ölçüsü 'Nisap' kelimesi ile ifade edilmektedir.
Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan vasıtası, üç kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80, 18 gr. altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir. Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur.
Bu ölçü aynı zamanda zekat için de geçerlidir. Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttır.
Kurban nisabında bunlar aranmaz. Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.
Hangi Hayvanlar Kurban Edilir?
Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keçi, deve, sığır ve mandadır.
Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile keçinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyunlar altı ayı tamamladıkları halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir.
Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur.
Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır. Meselâ ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir. Çünkü hepsinin niyeti ibadettir. Fakat ortaklardan biri her hangi bir ibadet değil de et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz, diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar.
Hangi Ayıplar Hayvanın Kurban Olmasına Mani Olur?
Bilindiği üzere kurban bir ibadettir. Bunun için kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır. Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir. Bu kusurlar kısaca şunlardır:
-İki veya bir gözü kör olan,
-Aşırı derecede zayıf olan,
-Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
-Kulağının, kuyruğunun veya tenasül organının üçte birinden fazlası gitmiş olan,
-Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olan,
-Doğuştan kulağı ve tenasül organı olmayan,
-Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
-Burnu kesilmiş olan,
-Dilinin çoğu kesilmiş olan,
-Ölüm derecesinde hasta olan.
Böyle kusuru olan hayvanları kurban etmek câiz değildir. Bunun için kurbanlık satın alınırken kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekir.
Kurban, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere bayramın ilk üç günüdür. (Şafiîlerde dördüncü günü de olabilir.)
Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesmek, kurban olmaz. Peygamberimiz buyuruyor :
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey bayram namazı kılmaktır. Sonra evlerinize dönüp kurban kesmek olacaktır. Her kim böyle yaparsa sünnetimize uygun iş yapmış olur. Kim önce kurban keserse o da ancak ailesine bir et sunmuş olur, bu kestiği kurban olmaz.''(Buhari, Adâhî, 1)
Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu?
Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar: Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi câiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olur.
Yalnız kurban kendisine vacip olan kimse satın aldığı kurbanı her hangi bir sebeble kurban günlerinde kesmez veya hiç kurban satın almaz ise kurban günleri geçtikten sonra, bu kimse kurbanlık hayvanının kıymetini fakirlere sadaka olarak verir. Satın alıp kesmediği kurbanını ise canlı olarak fakire verir. Kurban günleri geçtikten sonra daha önce satın alınmış kurbanlık artık kesilmez.
Kurbanı kesebiliyorsa kendisi keser. Çünkü bu bir ibadettir. Onu, kişinin kendisinin yapması, başkasına vekâlet vermesinden daha faziletli ve sevaptır. Peygamberimiz vedâ haccında yüz deve kurban etmiş, bunların altmış üç tanesini bizzat kendileri kesmiş, kalanlarını da Hz. Ali'ye vekâlet vererek kestirmiştir.(Müslim, Hac, 19.) Şayet kendisi kesemiyorsa o takdirde ehil olan birisine vekâlet vermek suretiyle kestirir ve kendisi de orada hazır bulunur. Peygamberimiz kızı Hz. Fâtıma'ya :
"Kurbanın kesilirken orada hazır bulun. Zira işlemiş olduğun her günah, kurbanın kanından ilk damlası yere düştüğünde, bağışlanır" (Et-Tergib ve't-Terhîb, Beyrut, 1968, c. 2, s. 154. ) buyurmuştur.
Az önce de söylediğimiz gibi, kesebiliyorsa kendisi, kesemiyorsa ehil olan birisine kestirmelidir. Hayvan kesmede ehil olmayan yani bunu beceremeyen kimseler, hayvana eziyet ederler ki, bu haramdır, günahtır. Bir ibadet yapılırken günah işlenmez.
Hemen her yıl kurban bayramı günlerinde televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler, seyredenlere büyük rahatsızlık vermektedir. Bu görüntülerin ortadan kalkması, kurbanların ehil olan kimseler tarafından kesilmesine bağlıdır. Ehil kimse bulamayanlar kurbanlarını mezbahalarda kestirmelidirler.
Yurtdışında bulunanlardan kurbanlarını memleketlerinde kestirmek isteyenler, bir tanıdıklarına vekâlet vermek suretiyle kurbanlarını kestirebilirler. Böyle yaptıkları takdirde hem kurbanları kesilmiş, hem de daha iyi değerlendirilmiş olur.
Kurban Nasıl Kesilir?
Hayvan incitilmeden kesilecek yere götürülür. Devenin dışındakiler kıbleye karşı sol tarafları üzerine yavaşça yatırılır. Kolaylık olması için üç ayağı da bağlanır. Sonra kesecek olan:
"Allahü ekber, Allahü ekber, lâ İlâhe illallahü vellahü ekber, Allahü ekber ve Lillahilhamd. Bismillâhi Allahü ekber'' der, ara vermeden büyük ve keskin bir bıçakla keser.
Sadece "Bismillâhi Allahü ekber'' diye kesse de olur.
Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için, hayvanın yemek ve nefes boruları ile iki şah damarının kesilmesi gerekir.
Kurban kesildikten sonra sahibi, Allah rızası için iki rekat namaz kılar, sonra da dua ederek Cenâb-ı Hak'tan dileklerde bulunur.
Kurban Etinin Taksimi
Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde etleri ortaklar arasında tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir. Ancak bir ailenin fertleri için kurban edilen hayvanın etini taksim etmek gerekmez. Bunun gibi ortaklaşa kurban kesenler kurban etini tamamen yoksullara veya bir hayır kurumuna verecek olurlarsa yine kurban etini taksim etmeleri gerekmez.
Kurban etinin hepsini yoksullara sadaka olarak dağıtmak veya kendisi ve çoluk çocuğu için alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı, kurban etini üçe taksim edip, birini kurban kesmeyen yoksullara sadaka olarak dağıtmak, bir bölümünü de akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi çoluk çocuğu ile yemektir.