Nizip'te Osmanlı Parkı girişinde sergilenmeye başlanan yeni Ford'un benzersiz tasarımı, üstün yakıt tasarrufu ile birlikte sunduğu üstün teknolojik özellikleri sayesinde Avrupa'da küçük araçlarda sunulan ileri teknolojinin en başarılı örneklerinden biri konumunda.

Konu hakkında bir açıklama yapan Ford Doğanlar Otomotiv Genel Koordinatörü Fatih Torun, özellikle kamyonet ve otomobilin yeni serisi modelleriyle Nizip'te Show rom açtıklarını ifade etti.

Fatih Torun; "Geleneksel küçük araç anlayışını gerçek anlamda değiştiriyor ve diğer üreticilerin cesaret etmediği bir konseptin öncülüğünü yapıyor" diyerek sözlerine şöyle devam etti: Nizip'te 10 Temmuz 2012 Salı günü başlayan Show rom yaklaşık 8 gün devam edecek. En yeni Ford teknolojilerinde daha keyifli bir sürüş, daha fazla güvenlik ve sınıfının lideri yakıt tasarrufu sunmasını sağlıyor. Özetle ifade etmek gerekirse, Nizip'te otomobil pazarında önemli bir etki yaratacağına inanıyoruz. Bu arada Nizip'te satış yapacağımız her müşteriyi Ford tarafından inanılmaz indirimler bekliyor" şeklinde konuştu.

YODER Başkanı Doğaner Nizip'e Geldi

Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda özel bir otomotiv sektörünün de yönetim kurulu başkanlığını yapan Uğur Doğaner, Nizip'te sektöre bağlı firmaları ziyaret etti.



Yapmış olduğu ziyarette konuşan Uğur Doğaner, Otomotiv sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinden başında gelmektedir. Bunun önemini çok iyi bilen ve takip eden devlet, sektörü yakın takibi altında tutmaktadır. Ancak dünyada ve ülkemizde hızla değişen siyasi ve ekonomik değişimler otomotiv sektörünü zaman zaman olumsuz olarak etkilediğini ifade etti.



2023 yılında otomotiv sektöründen 500 milyar dolarlık ihracat hedefi ile dünyanın en büyük 10 ekonomisine sahip olmaya hazırlanan Türkiye'nin orta vadede yapısal atılımlarla sorunları çözümlere ulaştırıp sektördeki başarıların ve hedeflerin daha büyütülmesinin önemini belirten Doğaner konuşmasına şöyle devam etti.



"Yeni teşvik yasaları içerisinde yer olan bölgesel teşvik uygulamaları ile üçüncü ve altıncı bölgelere tanınan vergi avantajları arasında KDV istisnası, gümrük vergi muafiyetleri, vergi indirimi, sigorta pirimi desteği, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi gibi avantajlar değerlendirildiğinde yüksek teknolojiye bağlı üretilerek otomotiv ve yan sanayisini bölgenin cazibe merkezi haline getirebilmek imkansız değildir. Bu nedenle uluslar arası kalite ve rekabet gücümüz ile önce alt yapı sonra yan sanayi üretimi ve sonrasında ise yerli üretimle kendi markamızı rahatlıkla yaratabiliriz'' görüşlerini dile getirdi.



Doğaner, ülkemiz 1993 yılında gümrük birliği anlaşmaları yapılıncaya kadar otomotivde kapalı bir Pazar halindeydi, 1995 yılında kapalı Pazar anlayışından serbest Pazar anlayışına geçmesi üzerine otomotiv sektörü hızlı bir şekilde değişime uğramış olup durum böyle olunca Türkiye'deki otomotiv ihracatı ilk sıralarda olduğunu söyledi.



Doğaner şunları kaydetti:



'' Ülke genelinde sayıları Bin 300 civarında bulunan otomotiv bayileri, 4,6 milyar Amerikan doları karşılığındaki yatırımları ve 100 bin civarında personel istihdamı ile sektörün lokomotifi olmuşlardır. Ancak Milyonlarca dolarlık plazalarda satış ve satış sonrası kaliteli hizmetlerin yanı sıra kıran kırana acımasızca geçen rekabet ortamında maalesef çok cüzi kar oranıyla ayakta durmaya çalışıyorlar''



Ülkemizde 2010 yılında 736 bin 460 adet otomotiv satıldığını söyleyen Doğaner, bu rakamın 2011 yılında 916 bin 616, 2012 yılında ise tahminlerimize göre otomotiv pazarı yüzde 20 daralma olduğunu belirtti.