ARKADAŞLAR TAMAM DA NİZİPTE İBADET EDECEK HİRİSTYAN KİMSE VAR MI ACABA ÇOK MERAK EDİYORUM. SELAMLAR. Acaba kaç kişi kiliese ibadete gider......?
ARKADAŞLAR TAMAM DA NİZİPTE İBADET EDECEK HİRİSTYAN KİMSE VAR MI ACABA ÇOK MERAK EDİYORUM. SELAMLAR. Acaba kaç kişi kiliese ibadete gider......?
Nizipte hristiyan olsa bile kimse kiliseye gelmez,korkudan gelemez. Nizip insanı adama teneke çalar.(Hoş İyide yapar)
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
anketi misafirlerede açtım bakalım, oylama nasıl etkilenecek.
şuan :
Restore edilsin, ibadete ve turizme açılsın. 2944,62%
Restore edilsin, sadece turizme açılsın. 3249,23%
Restore edilmesin, para, yatırım ya da Zeugma/Akevler mozaikleri için harcansın. 23,08%
Olduğu gibi kalsın. Sen etliye-sütlüye karışma! 23,08%
bir problem olursa tekrar eski şekle döneriz.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
[quote=vedatakkas;226987]Sevgili Vedat abicim sinir yapacak bir şey yok ayrıca seni severim biliyorsun.Bana bir tane hristiyanların müslümanlara yaptığı iyiliği söylermisin, tarihte bir tane bir kilise cemaatinin bir camiyi onardığını ve müslümanlara verdiğini söyleyebilirmisin. İsviçreyi görmedin mi dört tane minare için adamlar referandum yaptılar.Yahu dünyanın dört bir yanı alev alev hrıstiyanlar ve yahudiler tafaından yakılıyor,görmüyormusun israili filistinde neler yapıyor.Başta amerika ve ingiltere olmak üzere ne kadar müslüman ülke varsa saldırıyor.Kaç gündür haberlerde Türkiye aleyhine habire ermeni tasarıları geçiyor meclislerden.Bunu daha istediğimiz kadar uzatabiliriz Müslümanın müslümandan başka dostu yok,Türkün Türkten başka dostu da yok.Pazardan pazara, kalkıp üç tane hrıstiyan kiliseye gidecek diye ben şimdi birde kalkacam bir dünya para harcayıp kilise onaracam çan çan çan Nizipte çan sesi dinliyecek.Yok kusura bakma benim gönlüm buna razı olmaz.Ancak restore edilip turizme açılacaksa eyvallah gerisi beni bozar.Üzdüysek affola.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
bir kere müslümanın müslümandan başka dostu yok tezine katılmıyorum.eğer dostumuz olsaydılar bizi en zayıf anımızda ingilize fransıza satmazlardı.türkün türkten başka dostu yoktur diyelim ona.hem sonra filistinlilerden banane.zamanında bizi onlara satan bu filistinliler değilmiydi.ozaman sattıkları yetmedi 12 eylül döneminden öncede memleketin en ileri gelen köminist militanları filistindeki kamplarda eğitilip ülkemize yollanmadımı.şimdi bize ne oluyoda bir filistin sevdasına düşmüşüz.benim ecdadımın karnını deşen bedevilerle,çöl fareleriyle işim olmaz.osmanlıya ettiklerinin cezasını çekiyolar.bakın şu arap ülkelerine,hangisinde huzur var.osmanlının hedefi allahın sancağını dünyanın dört bir yanına yetiştirmekti.ama müslüman arap kardeşlerimiz beğenmediğimiz hristiyan düşmanlarımızla birlik olup bizi içeriden yıktılar.neyse mesele bu değil.kilisemiz bence onarılıp ibadete açılmalı.isviçrede camilerin minareleri kaldırılsınmı diye oylama yapıldığı doğru ama unutmayınki en büyük camilerde yine o avrupanın göbeğinde inşaa ediliyo.fareye kızılıp yorgan yakılmaz.bazı arkadaşlarımız nizipte hrıstiyan varmı diye soruyo,e işte kilise açılsında bizde görelim varmı yokmu.herkes birbirini tanısın,bilsin...
O tez çürüdü be arkadaş.Onun öyle olmadığı açııklandı,gündemi biraz geriden takip ediyorsun sanırım.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
ne zmn çürüdü yavvv.daha biraz önce yazmışsınız müslümanın müslümandan başka dostu yok diye.ben yanlışmı anladım,yoksa yanlışmı okuyorum.
Arapların osmanlıyı arkadan vurdu tezi çürüdü, böyle bir şeyin olmadığı meydana çıkt. Sen orayı atlamışsın.Sonra müslüman deyince ne hikmetse hep arapları hatırlıyorsunuz.Sanki başka milletten müslüman yok.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
dünyada en kalabalık müslüman topluluğu araplar olduğu ve bize çok yakın bir coğrafi konumda oldukları için ilk aklımıza araplar geliyo.nasıl araplar bizi arkamızdan vurmadı,gerçekten ben bu konuyu atlamışım galiba.bizim arapçı köşe yazarlarımızın işi galiba bu.arabistanlı lawrence filmini izlemediniz galiba siz.yada büyüklerinizden hicazdan yemenden dönen askerlerimizin karınlarını deştiklerini.yada burası huştur,yolu yokuştur,türküsünü hiç dinlemediniz galiba.ama nasıl çürüttüler bu tezi merak etmedimde değil yani.kusura bakmayın,yemin ederim u.k.a.l.alık olsun diye değil,paylaşırmısınız o konu hakkında bildiklerinizi.
Sizce Araplar Osmanlıyı arkadan vurdu mu? buyrun o zaman
OSMANLI’NIN çöküş döneminde Türk olmayan Müslüman unsurlar arasında gerçekten isyanlar baş göstermişse de, bu unsurların bir bütün olarak “ihanet ettikleri” kesinlikle söylenemez. Hatta Araplar söz konusu olduğunda, Osmanlı’ya isyan edenlerin küçük bir azınlık olduğunu, buna karşılık Arap kabilelerinin çoğunun Osmanlılık ve Müslümanlık bağıyla İstanbul'a sadakat gösterdiklerini söyleyebiliriz.
Ortadoğu uzmanı tecrübeli gazeteci Cengiz Çandar, “Arapların ihaneti” söylemi ile tarihsel gerçek arasındaki önemli farka şöyle işaret eder:
“Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in Hicaz’da bazı Arap bedevi kabilelerini ayaklandırarak 1916’da İngilizlerle işbirliği yaptığı doğrudur. Ancak, I. Dünya Savaşı konusunda genel bir bilgisi ve fikri olan herkes, bunun ‘askeri açıdan’ tayin edici bir değer taşımadığını bilir. İngilizlerin daha sonra yerine getirmediği ‘bağımsızlık vaadi’ ile işbirliğine çektikleri Şerif Hüseyin’in ve oğullarının komuta ettiği bedevi kabileleri, Mekke-Maan hattında, yani ‘asıl cephenin gerisi’nde İngiliz kuvvetlerine yardımcı olmuştur.
‘Asıl cephe’, önce Şüveyş Kanalı ve Kanal Harbi’nde Türk-Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilmesinden sonra Filistin’de kurulmuştur. Filistin’de tek bir Arap ayaklanmamıştır. Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da Türk kuvvetlerini ‘arkadan vuran’ herhangi bir olay olmamıştır. Arapların ezici çoğunluğu, İstanbul’a yani Türkiye’ye sadık kalmıştır... Arabistan Yarımadası’nın Hicaz bölümünden Akabe’ye kadar olan ‘cephe gerisi’ dışında, Arapların Türkleri arkadan vurduğuna dair tarihte herhangi bir kayıt yoktur.”1
Aynı gerçek, American-Israeli Cooperative Enterprise (Amerikan-İsrail İşbirliği Girişimi) adlı düşünce kuruluşunun başkanı, Ortadoğu analisti Mitchell G. Bard tarafından da, sözkonusu kuruluşun sitesinde şöyle vurgulanıyor:
“O dönemin romantik kurgusunun aksine, Arapların çoğu I. Dünya Savaşı’nda Türklere karşı müttefiklerin yanında savaşmadılar. İngiliz Başbakanı David Lloyd George’un belirttiği gibi, Arapların çoğu, Türk yöneticileri için savaştı. [Osmanlı İmparatorluğu’na isyan eden] Faysal’ın Arabistan’daki taraftarları, bir istisnaydı.”
Araplar’ın topluca ihanet etmesi bir yana, bazıları Osmanlı ordularını fiilen desteklemiştir de. Konu hakkındaki uzmanlardan biri olan Dr. Zekeriya Kurşun’un ifadesiyle, “I. Dünya Savaşı’nda Türk ordusu ile beraber çeşitli cephelerde Türklerle omuz omuza çarpışan Arapların büyük yararlıklar gösterdikleri bir hakikattir.” 2
Bu konuyla ilgili başka bir hakikat de, Araplar içinde milliyetçiliği başlatanların Müslüman Araplar değil Hıristiyan Araplar olmasıdır. Bu konuda büyük bir otorite olan Prof. Kemal Karpat, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Arap milliyetçiliğinin, Hıristiyan Araplarınki hariç, aslında en son noktaya kadar “ayrılıkçı” olmadığına dikkat çekerek şöyle demektedir:
“Görülüyor ki Arapların ‘milli’ hareketi esasında ayrılıkçı bir hareket değildi. Arapların birçoğu Osmanlı hükümdarlarını yabancı bir sömürgeci güç olarak değil, sadece Arap kökeninden olmayan, iktidarda bir hanedan olarak görüyorlardı ve Osmanlı Devleti ve hanedanı Müslüman kaldıkça ve Arapların hayat tarzına saygılı oldukça, özlemlerini yerine getirmeye söz verdikçe ve onları Avrupa işgaline karşı korudukça, itaat etmekten geri kalmıyorlardı. Geçmişte şan ve şereflerini ilk hatırlayan veya hayal edenler ve tarihlerinin modern bir versiyonunu yaratmaya çalışanlar Müslüman değil Hıristiyan Araplardı.3
İngiliz tarihçi Peter Mansfield’e göre, Osmanlı’daki Arap milliyetçiliğinin sınırlı kalmasının iki nedeni vardı:
“Birincisi, bu Avrupa kökenli milliyetçilik fikirlerinin bu yerlere (henüz) işlememiş olması; ikincisi de, Sultan II. Abdülhamid’in İmparatorluğun elinde kalanını bir arada tutmak için uyguladığı başarılı ve kurnazca yöntemlerdi.”4
Tarihçi Zekeriya Kurşun da “Abdülhamid’in saltanatı boyunca Arap milliyetçiliğinin... önceki hızını kaybettiğine” dikkat çeker ve “Abdülhamid, Arap milliyetçiliğinin harekete geçmesini geciktirmiştir” yorumunu yapar.5
Sultan Abdülhamid'in politikasının temeli, 19. yüzyılda hâlâ devam eden dini bağlılık ve geleneksel siyasi sadakat faktörünü canlandırarak Osmanlı devletini ve ülke bütünlüğünü kurtarmaktı. Kurtuluş Savaşı sırasında ne bir Arap ihaneti, ne de bir Kürt ihaneti yaşanmamasının arkasında da bu çaba yatıyordu.
(alıntı)
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Milliyetçi fikirlerin sahiplerinden Şerif Hüseyin Paşa, 1909da Mekke Emirliğine tayin edilmişti. Hüseyin, 1912den itibaren bağımsızlık için ingilizlerle anlaşma yollarını aramaya başladı. 1915te ingilizlerle anlaşan Şerif Hüseyin Paşa, gelecekte kuracağı bağımsız Arap Devletinin garantörlüğü için söz aldı. 5 Haziran 1916da Mekkedeki Türk Garnizonuna ani bir saldırı ile Arabistanda ayaklanmayı başlattı. ingilterenin desteği ile Hicaz bölgesini ele geçirdi ve kendisini de 2 Kasım 1916da Arapların Kral ilân etti ve saldırılarına devam ederek bütün Arabistanı ele geçirdi. Oğlu Faysal komutasındaki birlikleriyle, Osmanlıların Gazzedeki ordularını arkadan vurdurdu. Suriye;de mağlûp olmamıza sebep oldu. Suriye ye Irak dışındaki Arabistan topraklarına hükmeden Şerif Hüseyin, 1917de I. Dünya Savaşından çekilen Rusyanın bütün gizli belgeleri açıklamasından sonra, ingilterenin büyücek bir Arabistanın mevcudiyetindense, Anadolu gibi parçalanmış bir Arabistan in bulunmasında daha fazla çıkarı olduğu düşüncesini öğrenince,Büyük Arabistan kurma hayali suya düştü. ingiltere, Kral Hüseyinin Arap Devletini parçalamak için harekete geçti.
öyle küçük bir ayaklanma değilmiş sanırsam bu şerif hüseyin in isyanı.
IRAKIN BUNLARI[quote=vedatakkas;227126]Vedat abicim tıkanınca en son bunlar söyleniyor işte, Onlardan farkımız olacak diyede kusura bakmassan buna razı olamam.Benim ki sadece bir temenni,ne tamir edip açacak, ne de kilit vuracak mercideyim.İsteyen yapsın, ben sadece İbrahimin ateşini söndürmeye giden karınca misali safımı belli ediyorum o kadar.Selametle.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.