Caydırıcı bir rakam değil.
Caydırıcı bir rakam değil.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
Zeytin ağaçlarını kesip yerine çarpık kentler kuranlara ceza yok mu?
bireysel emekli, sadece üye...
elimizde 1000 agaç tirille zeytin agçımız mevcütür..zeytin ve ürünlerini nasıl degerdirebilirz.
zeytin yağı üretim tesisi kurabilirsiniz.mesaj atarsanız irtbata geçebiliriz.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tan, sektörde milat olarak kabul edilen Kalite Kontrol Programı Anlaşması'nın imzalandığını, bu programa dahil olup kalitesini tescilleyen firmaların gerek iç, gerekse dış pazarda satışlarının artacağını söyledi.
İzmir Ticaret Borsası'nda ''Kalite Kontrol Programı Anlaşması''na ilişkin basın toplantısı düzenleyen Tan, programın zeytin ve zeytinyağı kalitesinin artırılmasına katkı sağlayacağını belirtti. Anlaşmanın 28 Ocak'ta imzalandığını ve programa dahil olmak isteyen firmaların buraya kayıt yaptırdığını anlatan Tan, kendine güvenen tüm kurumları buraya beklediklerini kaydetti.
Sektördeki üreticilerin bu programa dahil olma zorunluluğunun olmadığının altını çizen Tan, iyi kalitede zeytinyağı üreten ile orta ve düşük kalitede ürün üreten firmaların bu program sayesinde ortaya çıkacağını dile getirdi. Tan şöyle konuştu: ''Sektörde milat olarak kabul edilen kalite kontrol programı anlaşmasına dahil olan firmaların gerek iç pazar satışları gerekse ihracatı artacaktır. Kendine güvenen, üretimine güvenen firmaların malları en az yılda 2 kez uluslararası laboratuvarlarda kontrol edilecek ve ürünlerin Türk Gıda Kodeksi standartlarına uygun olup olmadığı belirlenecektir. Yapılan inceleme sonuçları ise yıl sonunda yayınlanacaktır.
Tağşiş denilen daha ucuz yağların zeytinyağına karıştırılmasına bu yöntem sayesinde engel olunacaktır. Bu program UZZK'nın kalite kontrolüdür. Türk zeytin ve zeytinyağının dünyada hak ettiği yere oturtmayı amaçlıyoruz.''
Dünyanın en kaliteli zeytinyağının Türkiye'de üretildiğini, ancak bunun dünya genelinde bilinmediğini ifade eden Tan, program sayesinde bu kalitenin rahatlıkla her yere duyurulabileceğine dikkat çekti.
VERİM BİZDE 12, AVRUPADA 30 KİLOGRAM
Hükümetin zeytincilik adına ulusal bir program hazırladığını ve 2015 yılında Türkiye'nin zeytincilikte dünya ikincisi olması hedefini koyduğunu anımsatan Tan, son 6 yılda dikilen 35 milyon zeytin fidanıyla birlikte toplam zeytin ağacı sayısının 145 milyona ulaştığı bilgisini verdi. Zeytinyağında üreticiye verilmesi gereken primin 1-1.5 TL olduğunu ifade eden Tan, ''IMF'nın zeytinyağı politikası patinaj yaptırır. IMF politikaları zeytincilikten uzak dursun. Kutsal ağaca dokunanlar tehlikeye girer. Zeytinyağında sadece prim çözüm değildir. Türkiye'de ağaç başına verim 12 kilo iken Avrupa'da 30 kilonun üzerinde. Damlama sulaması ve bazı alanlarda desteklerin artırılması en az prim kadar önemli'' diye konuştu.
Sektörün son 6 yılda yavaş yavaş kendine geldiğini dile getiren Tan, kriz sektöründe zeytinyağı ihracatında artışın yaşandığını söyledi. Sektörlerinin kriz dönemine çare olabileceğini belirten Tan, ''kriz sürecinde zeytinyağı ihracatı yüzde 25 arttı. Krizlere en dayanıklı ağaç zeytin ağacıdır, zeytinyağı krizden bunalanlara güç verecektir'' dedi.
İZZK Yönetim Kurulu üyesi Ümmühan Tibet ise zeytinyağının hak ettiği yerde olabilmesi için bu ürünün ana vatanı olan Türkiye'de bolca tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yeni Asir
Zeytinyağı sektöründe milat olarak kabul edilen Kalite Kontrol Programı Anlaşmasının imzalanması, bu programa dahil olup kalitesini tescillemeyen eski sistem usul dolum ve pazarlama yapmanın zor,karsız açılım olduğu ve dar bir ortama girdiği anlaşılmakta.
Zeytinyağı'nda artık yeni sistem uygulamaların gelecek vaad ettiği bir döneme girmiş oluyoruz.
Ayrıca Kalite Kontrol Programı uygulaması saf ve katıksız yağı bulup kafalarda şüphe oluşturmadan kullanmak tüketicilerinde ilk tercihi olacaktır.
Teknolojiyi kabul etmeyen hala dededen kalma yöntemlerle üretim yapan üreticiler ekenomiye ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller tabi kendi kazançlarınında azaldığını bilmiyorlar bu tarz çalışmalar üreticiyi bilinçlendirdiği gibi yeni teknolojilerin tanıyımı açısındanda faydalı, makina ekipmanları için devletin desteğini arttırması gerekiyor hala bu makinalardan gümrük alan devlet kafası değişmeli.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
[HA]Zeytinyağı[/HA] dünyanın tükettiği ve sağlıklı bulduğu önemli bir gıda ürünü olduğundan hassas düşünülmekte, kalite her gün yükseltilmeye çalışılmakta.
Kullanıcılar daima en saf ve kaliteli üründe seçici olacaklarından yeni sistem üretimi yakalamak gerekir.
Müslüm bey dedikleriniz doğru ancak bu konuda çözümlenmesi gereken başka bir konu var bu konuya toplum sıcak bakmadığı çözümlenmesi zor bir konu; tarımsal ekipmanlarda modern mekanizasyon'a geçebilmek için tarım alanlarının belirli bir büyüklükte olması lazım daha kısası tarım alanlarının miras yoluyla bölünmesine engel olmak lazım aksi halde dededen kalma usullerle tarım devam eder.
Avrupa ve Amerikada tarımsal üretim yapan çiftçiler ya kooperatifleşerek sınırlarını ortadan kaldırmışlar yada dev şirketler bu işi tek elden yapıyor, bir kooperatifin yada şirketin 10 bin 20 bin 30 bin dönüm üretim yaptığı tarım alanı var A'dan Z'ye üretim, paketleme, pazarlama hususunda profesyonel ve teknolojik olanakları sonuna kadar kullanıyorlar,
Bizim ülkemizde 5 ile 50 dönüm arası tarımsal alanda üretim yapan çiftçimiz ezici çoğunluğu oluşturuyor belirli bir büyüklüğün altına düşen arazi miktarı ile geçim yapamayan çiftçiler haliyle ek işlere başvuruyorlar dolayısıyla ne çiftçilikten nede diğer işten asgari randımanı alamadıkları gibi ekipman konusundada ilkel yöntemleri aşamıyorlar.
Soruna bu noktadan bakılırsa zannedersem çözüm daha akılcı olur.
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
Zeytinyağı üretimi konusunda bölgemizde gerekli altyapı hemen hemen tamamlanmış olmakla beraber markalı üretim ve ambalajlama konusunda çok fazla eksiklerimiz bulunmaktadır, bu konuda da yine toplumsal bilincin olmaması üretim yapan firmalar üzerinde durağan bir etki yaparak markalı üretime geçmelerini geciktirmektedir,
Üretilen zeytinyağının kontini sistem'le birlikte ciddi olarak kalitesinin arttığı bilinen bir gerçektir ancak ambalaj ve marka hususunda gerekli adımların atılmaması sonucu suistimala açık bir ambalaj sistemi ile kaliteli olan zeytinyağı küçük çıkarlar uğruna tağsişe maruz kalarak kalite konusunda, tüketici açısından etkisi çok zor kaldırılacak bir ön yargıya sebep olmaktadır.
Tek çözüm yolu markalı üretim ve beyaz tenekenin tamamen ortadan kaldırılmasıdır,
Etkisi çok fazla olmamakla birlikte bir diğer husus da üretim yapan fabrikaların müstahsilin gözünde yer edinebilmek için üretim esnasında azami sıcaklığın 40 C olması gerekirken(esası 27 C), fazla verim almak uğruna 60 C ve daha da üzerine çıkarak zeytinyağını zeytinyağı yapan özelliklerin bır kısmını daha üretim aşamasında yok olmasına sebep olmaktadır.
Çiftçinin kaliteyi arttırma yönünde yapması gereken hususlara da değinmekte fayda var;
-dip zeytini ile ağaçtan toplanan zeytini birbirine karıştırmaması lazım
-sırıkla v.b aletlerle hasattan vazgeçilerek maliyeti çok fazla olmayan sırtta taşınan küçük hasat makinelerine yada elle, tırmıkla toplamaya tamamen geçmesi lazım, bu konu ağaca zarar verilmemesi ve meyvaların yaralanmaması açısından kaliteyi etkileyen önemli faktörlerden biridir.
-Günlük toplanan zeytinler bekletilmeden günlük sıkım için tesise getirilmelidir.
-Zeytin bahçelerine suni gübreler yerine çiftlik gübresi yada organik kökenli gübreler vermesi kaliteyi ve verimi çok etkilemektedir.
- Aynı bahçe içerisindeki zeytin çeşitlerini birbirine karıştırılmaması buna imkan yoksa zeytin bahçesinde ileriye dönük tek tip zeytin çeşidi için aşılama yapılması lazım.
- Verimli olmayan yada yağı kaliteli olmayan çeşitlerden yine vazgeçilerek aşılama yapılmalıdır.
- Kesinlikle damla sulama sistemine geçilmelidir.
... daha başka hususlarda var bu konuları site içerisindeki ilgili konularda daha önce detaylı olarak belirttiğimiz için burada yazmak istemedim.
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
zeytin türkiyede sadece egede çıkıyor diye biliniyor ama girişimlerle ve değerlendirilmelerle nizip antep ve çevresinde çıkarıldığını bilsinler ve sabun gibi bir çok şeyde kullanıldığını ve satışlarını yapıldığını bilsinler bununla çiftçimiz esnafımız ve bu işle uğraşan herkes kazanır
Geçenlerde Nizipten zeytin yağı getirdim dedim herkes şaşırdı, anlatamadım Nizipte zeytin ağacı olduğunu demekki Nizip'i yeterince tanıtamıyoruz.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
gercekten bu konuya degındıgınız için teşekkur ederım .zeytin gercekten buyuk bır nımettır tabıat harıkası helede insan için soz konusuyken kuranı kerımde bıle dıle getırılmişbu meyvemızın kıymetını bılmelıyız ozellıklede maksulunu toplamaya gelırken dıkkat edelım normal sekılde toplayalım kı agaca zarar vermelıyelim bızım buyorede genellıkle bazı kesımımız sırıkla topluyo ve gelecek zamandakı maksulede engel teşkıl edıyo.belkı konuyla alakası yoktur ama bu konuya degınmek ıstedım.yagının ne kadar faydalı oldugunu unutmamayalım.
Sırık olayı artık bitti gibi, millet anladı artık nasıl toplanması gerektiğini.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE