Kıssa
Yahudi'nin biri, İmam-ı Şafiî Hazretleri'nin bindiği atın yularını tutar, ona hakaret etmek için etrafındakilere duyuracak şekilde:
"Ey imam! Senin sakalın mı hayırlı, yoksa atın kuyruğu mu?" der.
Bu sözleriyle o, adeta mübareğin sakalını, hâşâ atın kuyruğuna benzetiyor ve onunla alay ediyor, işte bu ilişki, yolların ayrıldığı yeri ve anı gösteriyor. Yahudi kendisine hakaret ediyor ama İslam'ın bizden isteği var: Bela ve musibete sabretmek...
İmam-ı Şafiî Hazretleri sakalını sıvazlıyarak Yahudi'ye döndü ve şunları söyledi:
"Eğer bu sakalın sahibi cennete girerse bu sakal-bizim atın kuyruğundan hayırlıdır. Eğer sakalın sahibi cehenneme giderse, şu atın kuyruğu elbette bundan daha hayırlıdır. Ama bilmelisin ki, at cehenneme girmez!"
"Ey imam! Ben Müslüman oluyorum, sen hakikat ehli bir insansın, anlattıkların hak, dinin de haktır" dedi.
Edited by - coskun on 9/6/2006 4:47:15 PM