Genç hayallerin önüne ‘Çin Seddi’ gibi bir duvar ören Öğrenci Seçme Sınavı’nı (ÖSS) kazasız belasız atlatabilen öğrenciler, üniversiteye adım atmanın sevinci içindeler. İstanbul’dan Burdur’a, Siirt’ten Ankara’ya doğru eğitim yolculuğuna çıkan genç beyinler, yeni memleketlerinin farklı kültürüne ayak uydurabilmenin planlarını yapıyor. ‘Değişen yüzlere, kafelere, kuaföre, bakkal amcaya, bölgesel şiveye, hatta öğrenci evinin bulunduğu hemen her sokakta gövdesinin yarısını camdan sarkıtarak yaşamını sürdüren meraklı teyzeye alışabilir miyim?’ ‘Burada âdetler nasıl?’ ve en önemlisi de ‘Burada nasıl yaşayacağım, nerede yaşayacağım?..’ Bu soruların beş şıklı testlerden daha zor olduğunu düşünen gençlere sesleniyoruz. Enseyi karartmayın, araştırmaktan yılmayın.
Kalıplara dayalı lise yaşamından özgür üniversite ortamına geçiş yapan gençlerin yaşamını alt üst eden sayısız engel geride kaldı. Artık testler, motivasyon problemleri, okunmuş pirinçler yok. Lise yılları boyunca gezip tozmayı, eğlenmeyi bir kenara itmek zorunda kalan ÖSS gazileri, en mutlu günlerini yaşıyor olsa gerek. Kendi memleketinde üniversite kazananlar için her şey yolunda. Fakat farklı şehirlerdeki üniversitelere yerleşenler açısından aynı ifadeleri kullanmak hiç de kolay değil. Çünkü artık aileden, arkadaşlardan, büyüdüğü sokaklardan, memleketinden ayrılma zamanı geldi çattı. Gençler, artık her uyanışlarında annelerine değil yeni arkadaşlarına, yeni şehirlerine ‘günaydın' diyecek. Kısaca genç yaşamları zorlu bir değişim süreci bekliyor.
‘Ben ki nice engelleri aşarak üniversiteyi kazanmışım; bu değişime mi ayak uyduramayacağım?’ diye güven dolu bir düşünce hâsıl olsa da yeni memlekette üniversiteliyi dört gözle bekleyen bir sıkıntı daha var. ‘Yaşasın! Artık özgürüm’ veya ‘Ailem olmadan nasıl yaşarım?’ fikirleriyle ana kucağından ayrılan taze üniversitelilerin öncelikle başlarını sokacak bir çatı bulması gerekiyor. Yani eğitim yaşamlarını sınavlar, testler ve motivasyon problemleriyle boğuşarak geçiren öğrencilerin bitmeyen dertleri arasına bütçeye uygun barınma mekanı bulma zorunluluğu da girdi. Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (Yurtkur) bağlı yurtlar, genç yaşta gurbet hayatını tatmaya hazırlanan ÖSS gazilerinin önündeki ilk seçenek. Uygun fiyatları ve kampüslere yakınlığıyla rağbet gören 220 devlet yurdunun en büyük dezavantajı ise kontenjanların sınırlı olması. Bu yurtlar yaklaşık 200 bin yatak kapasitesine sahip. Fakat sadece bu yıl yurtiçindeki üniversitelere yerleşen öğrenci sayısı 390 bin. Üniversite okuyan öğrencilerin yüzde 65’inin memleketlerinden farklı şehirlerde eğitim gördüğü de göz önüne alınırsa, bu yurtların ihtiyacı karşılamadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda özel yurtlar ve arkadaşlarla tutulan evler devreye giriyor.
Gençleri ev tutmaya yönelten sebeplerin başında daha çok 50-100 kişiyle aynı binada yaşamama isteği yatıyor. Ailelerinden ayrı olsa da ev ortamından uzaklaşmak istemeyen öğrenciler için güvenilir arkadaş bulmak, kiralık ev ayarlamak ve burayı dayayıp döşemek başlı başına bir dert. Konut yetersizliği ve ev sahiplerinin öğrenciye güvensiz yaklaşımı nedeniyle küçük yerleşim birimlerinde sıkıntı yaşanabiliyor. İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde ise öğrenciler fiyat noktasında ev sahipleri ve emlakçıların vicdanına teslim oluyor. Birçok ev sahibi, ailelerden talep ettiği rakamın çok üstünde bir fiyatı öğrencilerden istiyor. Özellikle kampüslere yakın semtlerdeki kiralar diğer semtlere göre çok daha yüksek şekilleniyor. Dolayısıyla ucuz ve okula yakın bir ev bulmak oldukça zor. Ev kiralarken emlakçı yerine bire bir ev sahibiyle pazarlık yapmak, komisyon parasının cepte kalmasını sağlar. Bunun için de sokak sokak dolaşıp boyun kasları ağrıyana kadar perdesiz pencerelere bakmak veya gazete ilanlarını takip etmek gerekiyor. Bin bir zorlukla ev tutan öğrenciler, bu aşamadan sonra ikinci el mağazalarından kullanılabilecek eşya bulma peşine düşüyor. Neyse ki hemen her şehrin ucuz ve ikinci el eşya satan çarşı, pazarları var. Örneğin İstanbul’da ikinci el kitap için Beyazıt ve Kadıköy’e, ev eşyası için de Topkapı’ya uğramak gerekiyor. Üsküdar’daki Bitpazarı’na da bir göz atılabilir. Buralarda 50-100 YTL’ye elbise dolabı, 20-50 YTL’ye koltuk, 5-25 YTL’ye sandalye, 100-250 YTL’ye oturma grubu, 150-300 YTL’ye buzdolabı ve çamaşır makinesi alınabilir.
Yemek, temizlik, fatura, aidat gibi sıkıntılara katlanmak istemeyenlerin durağı ise özel yurtlar ve pansiyonlar oluyor. Binlerce öğrencinin açıkta kalması bu yurtların sayılarının her geçen yıl artmasını da beraberinde getiriyor. Pasta büyüdükçe özel yurtlar arasındaki rekabet de kızışıyor. Öyle ki İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde bulunan bazı yurtlar, üç yıldızlı otel rahatlığında barınma imkanı sunuyor. Kayıt dönemlerinde üniversite önlerine stant kurarak el ilanları dağıtan yurtlar ve pansiyonlar, öğrencilere tek kişilikten 8 kişiliğe kadar farklı oda seçenekleri sunuyor. Spor salonu, internet odası, doktor, televizyonlu ve klimalı oda, okul servisi ile gezi, sinema gibi sosyal aktiviteler de bu yurtların öğrencileri ikna etmek için verdiği hizmetler arasında yer alıyor. Yine de öğrencilerin yurt seçerken fiyatlar ve kampüse ulaşım kolaylığı açısından dikkatli olması gerekiyor. Çünkü birkaç semt ötedeki yurt aynı koşulları daha ucuza sağlayabiliyor. Öğrencinin kendisiyle aynı üniversite veya fakültede okuyanların kaldığı bir yurdu tercih etmesinde de fayda var. Çünkü ortak bir noktanın bulunması çevreyle kaynaşmayı hızlandırıyor. Hatta yıl içerisinde zorlanılan dersler için yardımlaşma yanında sınav dönemlerinde sıkça yaşanan not alışverişide sağladığı kolaylıklar arasında.
Denizli’den Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne yerleşme hakkı kazanan Osman Ulukava da barınma sorununu çözmeye çalışanlardan. Sivas’ta herhangi bir tanıdığı veya arkadaşı bulunmadığı için ev kiralamak yerine özel yurtta kalmayı tercih etmiş. Bugünlerde kayıt için Sivas’a gideceğini söyleyen Ulukava, aynı zamanda bütçesine uygun özel yurt arayacak. Kısa sürede istediği koşullarda bir yurt bulmayı isteyen Ulukava, şöyle konuşuyor: “Ailemden ayrılarak memleketime oldukça uzak bir şehre gideceğim. Zor olsa da kısa sürede alışırım inşallah.” İstanbullu Cumali Aka da binlerce rakibini geride bırakarak üniversiteli olmayı başarmış. Aka, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi’ne yerleşmiş. İnşaat mühendisi olma yolunda beklentilerini sırt çantasına yükleyerek yaşamını Çorlu’ya taşıyan Aka, kalabalık yurt ortamı yerine eskiden tanıdığı arkadaşlarının kaldığı bir eve yerleşmeyi tercih etmiş. Hazır ev bulduğu için çok şanslı olduğunu dile getiren Aka ve iki arkadaşının vereceği aylık kira miktarı ise 600 YTL. Ailesinden ayrılacağı için üzgün olduğunu söyleyen Aka, şöyle konuşuyor: “Yine de Çorlu, İstanbul’a yakın. Sık sık gidip gelme imkanı var. Babam ve annem kalacağım yeri görüp beğendi. Onların akıllarında soru işaretinin kalmaması beni de rahatlattı. Şimdi mutluyum. Tabii ilerleyen yıllarda ailem bir araba alırsa ayrılık da ortadan kalkar.”
YURT-EKSİLER-EV
Kalabalığa alışmak zorundasın. Dayayıp döşemek zorundasın.
Aşçının belirlediği yemeği yersin. Fatura ödemek zorundasın.
Kalabalık etüt salonlarında ders çalışırsın. Komşularla iyi geçinmen gerekiyor.
Giriş-çıkış saatlerin belli. Temizlik ve bakım yaparsın.
Kurallar, kurallar, kurallar... Ev arkadaşlarınla anlaşmak zorundasın.
İstediğin anda televizyon izleyemezsin.
Ortak banyo-tuvalet kullanırsın.
YURT-ARTILAR-EV
Barınmak için hazır bir ortam. Samimi arkadaşlarınla yaşarsın.
Aramak kaydıyla uygun fiyat. Yapmayı öğrenirsen istediğin yemeği yersin.
Ev tutabileceğin arkadaşları tanıyabilirsin. Banyo-tuvaleti onlarca kişiyle paylaşmazsın.
Temizlik ve yemek yapmazsın. Ayaklarını uzatarak televizyonun keyfini çıkarabilirsin.
Yurtkur:
Türkiye geneli 78 il, 79 ilçede bulunan bu yurtların talep ettiği aylık yatak ücreti 66 YTL. Fiyatlar sağlanan imkanlara göre 75 ile 210 YTL arasında değişiyor. Genelde 4 ile 8 kişilik odalardan oluşan bu yurtlarda fiyatlar öğrenci sayısı, yatakların karyola ya da ranza olması, odanın halı kaplı olup olmaması ve mobilyaların cinsine göre değişiyor. Ayrıca 175 ile 420 YTL arasında depozito ücreti alınıyor. Yurtkur, öğrencilere günlük 3 YTL beslenme yardımı da yapıyor.
Özel yurtlar:
Türkiye çapında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 2 bin 953 özel yurt bulunuyor. Yaklaşık 240 bin yatak kapasitesine sahip bu yurt ve pansiyonların ücret tarifeleri, bulundukları şehirlere ve sundukları hizmetin çeşidine göre değişiklik gösteriyor. Bazı şehirlerde uygulanan yıllık fiyat tarifeleri ise şöyle:
İstanbul: 4 bin-10 bin
Ankara: 3 bin-7 bin
Adana: 2 bin-3 bin
İzmir: 3 bin-7 bin
Kırşehir: Bin-3 bin
Erzurum: 2 bin-4 bin
Malatya: 2 bin-4 bin
Kiralık evler:
Öğrencilerin rağbet ettiği 2+1 türündeki evler için bazı şehirlerde istenen aylık kira bedelleri şöyle:
İstanbul
Avcılar: 400-700
Bakırköy: 750-1.500
Beşiktaş: 850-2.000
Fatih: 600-1.100
Şişli: 800-1.750
Kadıköy: 600-1.500
Ümraniye: 400-1.200
Ankara
Çankaya: 300-1000
Yenimahalle: 350-650
Mamak: 300-550
Keçiören: 275-450
İzmir
Bornova: 400-1.000
Buca: 350-650
Karşıyaka: 500-950
Merkez: 500-700
Balıkesir: 300-500
Malatya: 200-300
Samsun: 250-400
* Zaman Genclik Eki'nden alinmisitir.