Nizip'te doğdum,Nizip'te büyüdüm ve Nizip'te yaşıyorum ama bunları ilk defa duydum. Kemal Cengiz Beyfendiye ne kadar teşekkür etsek az bence.
Nizip'te doğdum,Nizip'te büyüdüm ve Nizip'te yaşıyorum ama bunları ilk defa duydum. Kemal Cengiz Beyfendiye ne kadar teşekkür etsek az bence.
Ben kimim..?
HER IRK IRKIM OLMUŞ…HER RENK RENGİM, HER DİL DİLİM OLMUŞ…IRKÇILIĞIN GİREMEDİĞİ YÜREĞİMDEN SOR BENİ..KİM OLDUĞUMU MERAK EDİYORSAN KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİLDEN,
KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİDEN SOR BENİ..
orhancelik27@windowslive.com
Bu duyarlılığından dolayı Kemal abiye ne kadar teşekkür etsek azdır. Fakat, Kurtuluş Savaşı Mücadelesi yıllarında Ulus olarak Milli Mücadale örneğini en güzel şekilde göstermiş olmaktayız. Ben Adana'da yaşamaktayım. Her yılın 4 Ocak Ceyhanın, 5
Ocak ise Adananın Kurtuluş Günüdür. Bu etkinlikler çerçevesinde çok güzel şenlikler ve dayanışma olarak tüm hemşehrilerin birbirlerine kenetlendiğini sanki o gün bayram havası varmış gibi bir duygunun hakim olduğuna şahit oldum. o zamanlar ben deneden NİZİP'imizin 'de Kurtuluş Gününü biz de bu çoşkuyla kutlamıyoruz dedim. Bu konunun gündeme gelmesiyle geriye TBMM'de Bürokratik işlemleri için Sayın Milletvekilimiz Mehmet SARI tarafından ilgi göstermesi hususunutemenni ederim.
Bugün metal nickli arkadaşımız Halil Sayın amcamızın yanına gitti ve kısa bir anısını aldı ayak üstü.
Bunu sizle paylaşıyoruz.
"Savaş sırasında fransız askerlerinin bu bölgeye geleceği hakkında duyumlar alınmıştı, Nizipteki bazı bayan ve çocuklar korunmaları maksadıyla halfeti bölgesine gönderilmişti. HüseyinSayınefendi (Halil Sayın'ın babası), babası şehrin mücadelesi için kurulan çeteye katılmıştı. 15-16 yaşlarındaydı, yaşı küçük olduğu için askere alınmamıştı. Nizipte bu şekilde askere alınmayan gençlerle birlikdekurdukları küçük bir grupla düşman askerlerine karşı mücadele etmeyi kafalarına koymuşlardı.
Buldukları kazma - kürek - sopa gibi aletler ve de 1 adet kırma tüfekleriyle Nizip çayının yanındaki taş köprü civarında mevzilenip birkaç tane siper kazdılar ve oradan gelecek olan düşman askerlerine pusu kurarakbeklemeye başladılar. Bu çetedekiler yaşları küçük olduğu için askere götürülmeyen 15-16 yaşlarındaki gençlerden oluşuyordu. Hüseyin (sayın) efendi, düşman askerlerine mümkün olduğunca zarar vermek için arkadaşlarına mühimmat ve silahlarının olmadığını ve bu yüzden düşman iyice yaklaşmadan taarruza geçmemeleri gerektiğini anlattı, planlarına göre düşman birliği iyice yaklaşacak ve göğüs göğüse mücadele edeceklerdi.Ancak düşman askerleri iyice yaklaşınca onlara saldırmaları gerektiğini söylemişti.
Fransızlar kendilerine yaklaştıkları esnada çetedeki bir gencin farkedilmesi üzerine kendilerine ateş açılmıştır. Düşman askerleri hemen ateşe başlamış ve çocuk yaşdaki gençlerin bazılarını yaralayarak grubun dağılmasını sağlamışdı. bu esnada Hüseyin ( Sayın ) efendi deomuzundan yaralanmıştır."
Edited by - admin on 31.08.2006 00:03:24
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
Çocuk yaşdaki gençlerin koskoca birliğe nasıl kafa tuttuklarının anısıdır bu. Bunlar Nizipde yaşanmış gerçeklerdir. Daha geniş anlatımlar için Mete Sayın beyle irtibata geçtik, Kendisinden öğrendiklerimizi de sizle paylaşacağız.
Lütfen Sizlerde büyüklerinize o yılları sorup, duyduklarını bize aktarınız.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
bu ahberi yazan arkadaşımıza teşekkür ediyorum.geçmişini bilmeyenin geleceği olmaz.
bu bilgileri forumda kalmak yerine devamlı sitede kalmasını ana sayfada kalmasını saglayabilirmiyiz admin abii diger bilgilerde geldikten sonra bunu yaparmısınız.çünkü forumda kalanlar belli bi zaman sonra 3 5 gün sonra kaybolup gidiyor göze dokanmıyor.bence cok yararlı bilgilerdir bunlar
MeLeq ŞeyTAn oLurSa....
Çok haklısın arkadaşım, bunlar bir hazinedir. En güzel yöntemi bulacağız İnşaallah. sizlerden arzu ettiğim büyükleriniz o yıllar hakkında bildiklerini size anlatsınlar sizlerde buraya aktarınki bizlerde faydalanalım.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
emeği geçen arkadaşlara çok teşekkürler......
Bu konu beni çok etkiledi ve bana ilham kaynağı oldu.Özellikle kurtuluş sürecinde savaşa gidemeyen gençlerden kurulu savunma planı ve cesaretleri üzerine bir oyun yazmayı deneyeceğim.eğer yetkililerimiz kurtuluş günü konusunda kesin bir takvim ortaya koyup kutlama kararı alırlarsa bu oyunu ilk kutlama olayına hediye edeceğim.25 aralık kurtuluş günü şimdiden tüm Niziplilere kutlu olsun .Bir avuç cesuryürekli genç unutulmamalıdır.selamlar
İYİ NİYET ESASTIR.NİYET KÖTÜ OLURSA MAZERET BULMAK KOLAYDIR.<br>
Kıymetli arkadaşlar, Nizip'in kurtuluşu ile Niziplilerin çok fazla bilgi sahibi olmadığını günlük yaşamımızda ve burada görebiliyoruz, bununla birlikte geçtiğimiz günlerde şöyle bir bilgi bana ulaştı bunu sizlerle paylaşma gereği hissettim...
Efendim, Nizip'te o yıllarda ufak çaplı çatışmalar belki olmuştu ama aslında fransızlar Nizip'e hiç gelmediler ki Nizip'in kurtuluşu olsun,
o yıllarda Antepte yaşanan çatışmalar Nizipteki insanları heyecanlandırmış kendilerini Nizip'e gelebilecek saldırılara karşı hazır tutmuşlar saldırılar gerçekleşmeyince de çete adı altında toplananlar Antep ve diğer çatışma noktalarına yardıma gitmişlerdir.
kısaca bu şekilde...
Bu konu ile ilgili olarak her ne kadar büyüklerimizdenbizzat duyduklarımız bu şekilde olmasa bile; bizim bilgilerimizinde (şu an için) çok net yazılı dayanakları yok araştırmalarımız devam ediyor, hatta bu konu ile ilgili olarak Milli Kütüphane'de yazılı kaynakların olduğunu öğrenince orada da bir araştırma yapacağız İnşaallah
bu arada yaptığım araştırmalar sırasında Antep harbi başlamadan önce Kamil'in (Şehit Kamil) nasıl şehid edildiğini okudum ve gözlerim yaşardı sizlerinde okuması için buraya naklediyorum.
Ayrıca Fransızlar için Antep'in ne kadar önemli olduğunu gösterir bazı notlar da mevcut
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
Şehit Kamil;
Kamil alaca işleyen fakir bir babanın oğlu idi dedesi Kemal kendircilik yapar ailece kendir çöpü soyarak geçinirlerdi. İşte 21 Ocak Cuma günü de 14 yaşındaki Kamil annesi ile dedesigilden çöp soymadan geliyorlardı.
Vakit akşamüstü idi, Kamil'in ve annesinin sırtında soydukları çöpler, Fransızların askeri fırın olarak kullandıkları binanın önünden geçerken Kozanlı tarafından gelen 3 fransız askeri birden kadının önünü kesip peçesini açmak isterler, Hatice peçesine uzanan eli ısırır ve bağırır
- Kamil yetiş..!
Anasının saldırıya uğradığını gören Kamil sırtındaki çöpleri yere atarak koşuyor... yerden aldığı bir taşı önündeki nefere savuruyor.
Bu sırada bir çığlık doluyorçarşıya;
- Ah anam... vurdular beni!..
Anası Hatice, ''tüfek süngüsümüydü uzun bir bıçakmıydı bilemedim, sapladılar yavruma'' diye anlatıyor.
Kamilin vuruldum sesini anasınınferyat ve çığlıklarını duyan halk koşuyor, fransız askerleride fırına girerek kapıları kilitliyorlar.
olay yeri bir anda ana baba gününe dönüyor ''küçük oğlanı süngülemişler '' haberini duyan herkes kiminin elinde kazma kiminde balta kiminde de satırla koşuyor fırına
fransızlar korku içinde kapıyı kapattıkları gibi ardına da odun ve eşya yığmışlar, penceredende bir makinalı tüfeği kalabalığa çevirmişler fransızlarkorku antepliler öfke ve heyecan içinde... açın kapıyı namussuzlar, korkaklar alçaklar çocuk süngülemek ne imiş açın..!
Eğer kendileri açabilseler kapıyı fransızları balta ve kazma ile parçalayacaklar.
Olay yerine komiser Hakkı ve Jandarma komutanı Çopur Kemal yetişiyor halkın arasına girerek kapıyı kırmayın durun hakkınızı koymayacağız intikamınızı alacağız şimdi dağılın bize güvenin
Halk büyük bir üzüntü içinde Kamil'in kanlı cesedini alarak Musullu sokaktaki evine getiriyor
Avlunun ortasına yatırdıkları Kamil sanki uyuyor.
Evin içi sakaklar acılı, kinli ve öfkeli insanlarla dolup taşıyor.
Küçük şehidin cenazesi 22 ocak günü muazzam bir törenle kaldırılıyor, sanki bütün antep orada dükkanlar kapanmış alışveriş durmuş cenaze töreni fransızlara gözdağı verme gösterine dönüşmüş.
Bu olay sonrasında fransız komutan Kamilin babasına başsağlığı dileyip ufak bir tazminat olarak 200 altın vermek istiyor
Kamil'in babası Ökkaş ağa, ''ben oğlumu para ile satacak adam değilim oğlumu suçsuz yere şehid ettiniz oğlumun intikamını milletim alacak ''diyerek bulunduğu yeri terk ediyor.
Bu olayın sebeb olduğu öfke ve heyecan yatışmayarak çarşı ve dükkanlar günlerce kapalı kalmıştır.
aslında bu olaydan çıkan sonuç; Her fırsatta yeni kuvvetler getirerek Antepten çıkıp gitmeye niyetlerinin olmadığını gösteren fransızlarla harp etmek şarttı ve bu harp^te uzakta değildi...
Bu kısım biraz daha önem arzediyor o nedenle dikkat etmenizi istirham ediyorum.
Fransızlar daha önce işgal ettikleri Maraş ve Urfa da fazla direnmediler O yöre halklarının yiğitçe saldırıları sonunda az bir kuvvet bulundurdukları bu şehirlerden kaçarak kurtuldular ancak Antebi bırakmak hiç işlerine gelmiyordu. Çünkü Antep askeri harekat yönünden çok önemliydi, Antepte 7 tane ermeni okulu vardı öğretmenlerinin çoğu fransız olan bu okullarda fransız kültürü veriliyordu.
Ve Fransa ermenilerin katoliklerin hamisi rolündeydi ve bu rolü bırakmak istemiyordu ayrıca o zaman antebin nüfusu 85 bin idi ve bunun 35 bini ermeni idi...
Genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak Paşa TBMM'nin 12 şubat 1921 tarihli 149 nolu gizli oturumunda şöyle söylüyor;
''Fransızlar için Antebin önemi iki kat artmıştı, çünkü antep dayandıkça çöl arabı ve Suriye halkı fransızların çekip gideceğine inanıyor ve onlara karşı koyuyordu Bu nedenle biz Antebi ne kadar kurtarmaya çalıştıksa Fransızlarda Antebi ellerinde tutmaya bizden fazla uğraştılar.''
Ve Fransızlar yanlız Antebe 300 mitralyöz, uçaklar, tanklarve büyük çaplı obüslerle (top) yüklendiler
yine fransızlar buradaki kuvvetlerinin ihtiyaçlarını görmek için önce civar köyler, yetmeyince Katma-Kilis-Antep yolu güzergahını kullandılardaha sonraları bu güzergahla birlikte şark tarafına İbrahimşehir, cağdınlı, sinan son olarakta Nizip havalisine yöneldiler, çünkü sadece hayvanları için yevmiye 10 ton arpa ihtiyaçları vardı,
Antep Milli Müdafaa ve civarın çeteleri ise
1- Mıntıka komutanı İrfan bey
2-Fikri bey 25 nci alay k.
3-Pehlivan zade Nuri bey (Urfa Milli Kuvvetler Komutanı)
4-Pazarcıklı Paşo (Pazarcık Milli K.K)
5- Polat bey (Kilis Milli K.K)
6-Besnili Hasan bey (besni Milli K.K.)
7-Birecikli Hasip Bey (Birecik Milli K.K.)
8-Nizipli Habeş efendi ve Hacı Mehmet , Hacı Ahmet ağalar (Nizip Milli K.K)
9-Mustafa bey (Suruç aşiretleri komutanı)
Antep'e doğru gelen her düşman kolunu vuruyor, gücü yetmezse yoruyordu. Eloğlunda, Büyükaraptarda, Akçakoyunluda;Nizpte fransız birliklerine ve nakliye kollarına baskınlar yapıyor onları geri çeviriyor güçleri yetmese bile büyük kayıplar verdiriyorlardı
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
Kaynak: OLAYLARLA GAZİANTEP SAVAŞI adlı kitap (Adil DAİ 15 mayıs 1992)
Adil Dai'nin kitabını yazarken yararlandığı 28 adet kaynak'ta kitabın son sayfasında belirtilmiştir.
Edited by - kkasim on 8/27/2006 11:59:50 PM
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
BİZLER FAZLA BİRŞEY İSTEMİYORUZ. GAZİANTEP SAVUNMASINDA BÜYÜK EMEKLERİ GEÇMİŞ, BU VATAN EVLATLARININ HER KURTULUŞ GÜNÜNDE ADLARININ ANILMASINI, VATAN SAVUNMASINDA VERMİŞ OLDUKLARI VEFANIN KARŞILIĞINI, YANİ BİZLERE KURTULUŞ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN DENİLMESİNİ İSTİYORUZ. BU SAVUNMADAKAHRAMANLIK GÖSTEREN BÜYÜKLERİMİZİN YENİ NESİL TARAFINDAN BİLİNMESİNİ İSTİYORUZ..
Faruk bey önce ispat etmemiz gerekiyor
Fransızlar buralara gelmişmi?
işgal etmişmi ?
çarpışma olmuşmu?
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün resmi web sitesinde Atatük Kronolojisi listesinde şöyle bir kayıt var.
3 Eylül 1920 Simav, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
3 Eylül 1920 Nizip işgal edildi.
5 Eylül 1920 TBMM 'nde "Nisab-ı Müzakere Kanunu" kabul edildi.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254