Artık konuşmuyoruz. Sen gelmedin. Gizli buluşmalarımız ve dargın barışmalarımız gidişlerinde kaldı. Tümsek üstü uzun uzadıya memleket meseleleri konuşmalarımız söğüt dalından yapılmış o çardağın gölgesinde buz tutttu. Muhabbetimiz darbe üstüne üstüne yedikten sonra* hırpanalanmış, bir ağaç kavuğunda beklemeye razı olduk. Karşılığını bulamamış düğmelerime yeni ilikler açmak için çabam da yok.* Üzüntülerini,* asla yolunu bulamayacak su sızıntılarında […]
Kaynak...