Hatırlamanız yasaklanmış.
Onunla uçmanız, yürümeniz, koşmanıza maniler var.
“Desem ki” şiirini de dinlemeniz, hiç bir hükmü olmayan satırların içinde boğuşmanız da yasaklanmış.
O da yasaklamış.
Hazan yasak, hüzün yasak.
Sonbaharda sarı yapraklar üzerinde yürümek, Karabağ’a çıkıp kaya üstünde oturmak yasak.
O da yasaklamış.
Derin denizlere bakmak, okyanuslarda boğulmak yasak.
Adını anmak yasak.
Yorgunluk yasak, çığlığımda boğulmak yasak.
İçimdeki sürgünü yaşamak, kendime mahkum olmak yasak.
Hasreti yürekte taşımak ta yasak.
O da yasaklamış.
Sokak aralarında dolaşamıyorum. Sokak lambalarında seni aradığım
o günleri yaşamak, Gamaşuk’ta oturup sana birkaç satır yazmak dahi yasak.
O da yasaklamış.
Şaşkınım “Mihriban Şairi” şaşkınım.
Şaşkın olmam da yasaklanmış.