Geçtiğimiz hafta, Bizim Atölye ekibi olarak uzun zamandır açılmasını sabırsızlıkla beklediğimiz Gaziantep Zeugma ve Hatay Mozaik Müzelerini, güzel bir gezi programı dahilinde mozaiğe gönül vermiş tüm kursiyerlerimizle birlikte ziyaret edebilme imkanını yakaladık.
Mozaik sanatıyla ilgilenen herkes için Gaziantep Zeugma ve Antakya Mozaik Müzeleri gerçekten görülmesi gereken müzeler.
Gezimizin ilk durağı; Tunus’daki Bardo müzesini bile geride bırakarak birinci sırada gösterilen Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi idi. Otobüsümüzden iner inmez bu güzel anımızı ölümsüzleştirmek adına hemen toplu bir grup fotoğrafı çektirmekle işe başladık.
Ve işte Bizim Atölye Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde…

Müzenin sitesinden edindiğim bilgilere göre yaklaşık olarak 3000 m²lik bir alanı kapsayan Gaziantep Eski Tekel Binası arazisi üzerine inşa edilmiş olan müzenin koleksiyonunda Roma ve Geç Antik döneme ait yaklaşık 2300 m² mozaik, 140 metrekare fresk, 4 adet Roma dönemi çeşmesi, 20 sütun, 4 kireç taşından yapılmış heykel, bronz Mars Heykeli, mezar stelleri, lahitler ve mimari parçalar yer alıyormuş.
Üç adet bina topluluğundan oluşan müzeye girdiğiniz andan itibaren kendinizi adeta o dönemlerde dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Sergilemedeki düzen ve içerideki loş ışıklandırma (her ne kadar fotoğraf çekimlerimde beni üzmüş olsa da) bir anda sizi o zamanlarda yaşamış insanların kültür ve inanışlarına doğru büyülü bir yolculuğa çıkarıyor.
Bu yolculukta şüphesiz ki tüm gezimiz boyunca bizi mozaik panolarla ilgili bilgileriyle besleyen, değerli rehberimiz Harun Akköz’ün payı da yadsınamayacak kadar büyük.
Her bir mozaik eserin önünde hayranlıkla durup o dönemin malzeme ve işçiliklerini titizlikle inceleyen biz yeni dönem mozaikçiler rehberimizin her panoda resmedilen mitolojik hikayeleri bizlere aktarmasıyla bambaşka bir keyif duyduk gezimizden.

Müzeye ilk girişte sizi yere yansıtılan mozaik resimlerinin üzerinde dolaşan japon balıklarının bulunduğu interaktif projeksiyon sunumu karşılıyor. Yansıyan mozaiklerin üzerinde dolaşıp yaprakları ve japon balıklarını kovalayabiliyorsunuz. Gerçekten çok eğlenceli:)

Bu eğlenceli sunumun arkasından sergiyi gezmeye geçmeden önce bir salonda Zeugma kentinin tarihi ve oradan çıkartılan mozaiklerle ilgili bilgiler içeren video gösterisini izleyebiliyorsunuz.
Sizi girişte sırasıyla Poseidon ve Euphrates villalarına ait mozaikler ve de Dionysos villasına ait mozaikler karşılıyor. Herbiri birbirinden güzel ve büyüleyici mozaik tabloları arasında adeta kendinizi kaybediyorsunuz.
Asıllarını yerinde görmenizi şiddetle tavsiye ederek, bu mozaik eserlerden objektifime takılan birkaç kareyi sizlerle paylaşmak istiyorum.








Bodrum katında baraj gövdesinin altında bulunan Hamam Mozaikleri gerçekten ilgi çekici.

Yine bodrum katına bağlı bir kaideye yerleştirilmiş ünlü Mars heykeli müzenin her yerinden görülebiliyor.

Müzenin en dikkat çeken eserlerinden biri de şüphesiz ki Gaziantep’in de simgesi haline gelmiş Çingene Kızı Mozaiği. Bu esere ulaşabilmek için labirent şeklinde dizayn edilmiş bir odadan geçiyorsunuz. İçerideki ışıklandırma bilhassa Çingene Kızı’nın hüzünlü bakışlarına vurgu yapıyor. Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosunda da olduğu gibi Çingene Kızı’nın iri gözleri hangi açıdan bakarsanız bakın size bakıyor.

Zeugma bölgesinden çıkarılan mozaik eserlerin teknik açıdan çok önemli bir özelliği de 13 renk tonu kullanılması. Tunus Bardo müzesindeki mozaiklerde ise sadece 9 renk tonu kullanılmış.
Biz atölye olarak Zeugma Mozaik Müzesi’ni ziyaretimizden büyük keyif duyduk. Eğer hala görmediyseniz bir an önce ziyaret etmenizi öneririm

hayatbirmozaik.com/.../mozaik-dunyasina-buyulu-yolculuk-il...

Kaynak...