Dünya tarihinde tarihi olaylarýn aktarýmý ile ilgili temelde iki kaynak vardýr.Bunlardan biri sözlü aktarým,digeri ise yazýlý aktarýmdýr.Sözlü akterýmýn posta ve iletiþim çaðýnýn baþlamasýyla yavaþ yavaþ ortadan kaybolduðunu görüyoruz.Ancak sözlü aktarýmlarýn 1600 lü yýllara kadar cazibesini kaybetmedigi anlaþýlmaktadýr.Nesilden nesile sözlü olarak aktarýlan bilgilerin doðruluk degerleri de zamanla zayýflamaktadýr.Ancak bu bilgilerin birileri tarafýndan kaleme alýnmasýyla tarihi kayýt niteligini taþýyabilmektedir. Bir çoðu seyyah olan edebiyat ve sanat yazarlarýnýn kaleme aldýðý eserler zamanla tarihi kaynak olarak büyük deger kazanmaktadýr.Devlet yapýsý ve resmi kayýt olarak dünya üzerindeki hiçbir güç aþama aþama tarihi olaylarý kayýt altýna almamýþtýr.Ýmzalanan yazýlý anlaþmalar veya belgeler de birçok savaþlarda ya yaðmalanmýþ ya da tahrip edilmiþtir.Günümüze ulaþan tarihi belge ve kayýtlarýn geçmiþe indikçe azaldýklarý gözlenir.Ve belli bir tarihten ötesine geçilmez.Bundan önceki bilgi ve bulgular da ya dini kaynaklý ilahi kitaplarda veya bulunan kalýntýlar üzerindeki tahminler yardýmý ile yapýlabilmiþtir.Dünya tarihi üzerinde önemli bir dönem ve önemli bir güç olan Mezopotamya bölgesindeki tarihi kayýtlar da bu þekilde elde edilebilmiþtir.Mezopotamya’nýn dünya tarihindeki önemli rolü Zeugma antik kentinin de tarihçiler tarafýndan ön plana çýkartýlmasýna neden olmuþtur.Tarih kayýtlarýndaki Zeugma ile ilgili ilk bulgular antik yazarlardan PHILOSTRADUS’un kaleme aldýðý anýlarýnda görmekteyiz. PHILOSTRADUS,Zeugma kentinin Mezepotamya’ya ilk giriþ kapýsý olduðunu ve Gümrük kontrolü yapýlan bir karakol konumunda olduðunu yazmýþtýr.” PHILOSTRADUS’un kaleme aldýðý olay þu þekilde nakledilmiþtir:” Mezopotamya’ya geçerlerken, Zeugma’da bulunan gümrük memuru, onlara, gümrüðe tabi bir mallarý olup olmadýðýný sordu. (Saðduyu) diyerek yanýtladý Apollonius ve bir grup kadýn ismiyle birlikte, (adalet, erdem, ölçülülük, cesaret ve sebat)ý ekledi. Onun yanýndaki kadýnlarýn hemen farkýna varan memur, (Bana kölelerinizin bir listesini verin) dedi. (Benim kölelerim yok, onlar evimin sahibi, kadýnlarým) diye sert þekilde yanýtladý Apollonius..” Bu kýsacýk satýrlardan bile, Zeugma’nýn, Mezopotamya’ya giriþte önemli bir köprübaþý ve gümrük kapýsý olduðu anlaþýlýyor. Strabon’dan Tacitus’a, Pilinius’tan Cicero’ya pekçok antik yazar, çeþitli nedenlerle Zeugma’dan söz etmiþlerdir. Benzer yüzlerce belgenin ýþýðýnda, Zeugma’nýn coðrafi konumu, kuruluþu, önemli bir ticari ve askeri merkez olduðu, antik çaðdan bu yana bilinmekteydi.Sözlü aktarým olarak da Zeugma’nýn nesilden nesile uzanan bir serüvenü mevcuttur.Büyük Ýskender’in generallerinden Selevkos Nikator’un kurduðu kente kendi adýyla Fýrat’ýn adýný birleþtirip Selevkia Euphrates adý verilmiþti.Nikatur,Fýratýn karþý kýyýsýnda karýsýnýn adýna inþa ettirdiði Apemia kenti ile Zeugma’yý birleþtirmek üzere bir köprü kurdurmuþtu.Ýþte bu aþamadan sonra bu tarihi kentin adý Zeugma olarak anýlmaya baþlandý.Zeugma ayný zamanda,Fýrat’ýn renkli taþlarýndan yapýlmýþ gösteriþli mozaikleri, freskleri, heykelleri, mimarisiyle kültür ve sanata da köprüydü.Dionysos, Euphrates, Okeanos, Psikhe, Poseidon mitolojinin derinliklerinden çýkýp, zengin Roma villalarýnýn tabanlarýnýn, duvarlarýnýn incelikli süsleri olmuþlardý. Fýrat’ýn bereketinin peþinde kente yerleþen Helenlerin, Romalýlarýn, Bizanslarýn ayak izlerini gizlemeyi sürdüren Zeugma, Antakya’dan Çin’e uzanan Ýpek Yolu’nun önemli duraklarýndan biri olarak ticaretin, haberleþmenin, yazýþma aðýnýn da köprüsüydü.Ýþte böyle bir öneme sahip tarihi bir degerin dünya tarihinin jeolojik olaylarýnda yeraltýnda kalmasý uzun yýllar unutulmaya yüz tutmuþ *****engiz yapýsýný günümüze kadar bile muhafaza edebilmiþtir.Birçok gezgin ve bilgin Zeugmanýn tarih sayfalarýndaki ihtiþamlý yapýsýnýn tesiri altýnda kalmýþ ve bulunduðu yerin tespiti ile ilgili tahminler yürütmüþlerdir.Bu tahminler sözlü aktarýmlarýn da katkýlarýyla coðrafi konumunun tespitinde önemli rol oynamýþtýr.Zeugma antik þehrinin yeri ile ilgili ilk kayýtlý tahmin bilgisi ünlü Ýngliz gezgin RÝCHARD POCOCKE’ye aittir.POCOCKE,1738 yýlýnda özellikle bu bölgeye gelmiþ ve çevre köylerin büyüklerinden sözlü aktarýmlar almýþ ve Fýratýn sahillerini incelemeye alarak muhtemel bir tahminde bulunmþtur.POCOCKE’nin anýlarýnda geçen “Beer’den (Birecik) ayrýldýktan sonra, Fýrat üzerinde Zeugma adlý bir yer olup olmadýðýný araþtýrdým ve Beer’den 12 mil yukarýda Zima diye bir yer olduðunu öðrendim. Bunun üzerine, burada bir köprüye ait izler olup olmadýðýný sordum, suyun çekildiði dönemlerde nehrin 2 yakasýnda köprü ayaklarý olabileceðini düþündükleri taþ iskeleler olduðunu söylediler” bilgileri POCOCKE’nin Zeugma antik kentine özel bir ilgi duyduðu anlaþýlmaktadýr.Ve elde ettigi bilgiler ýþýðýnda Fýratýn sularýnýn çekildigi Aðustos aylarýnda 2 defa bu bölgeye gelmiþ en dar geçitlerin olduðu kayalýklarý gözlemeye çalýþmýþtýr.Bu gözlemler ýþýðýnda Sahil boyunca Zeugmanýn Birecik’in 25 km kadar yukarýsýnda olabilecegi tahminini yürütmüþtür.Zeugma antik kentinin yeri ile ilgili araþtýrma yapan bir baþka Batýlý gezgin ve bilim adamý da Belçika’lý FRANZ COMONT’tur. Arkeolog ve ayný zamanda filolog olan COMONT, POCOCKE’nin iddialarýný araþtýrmýþtýr.1900 lü yýllrd birçok kez geldigi bu bölgede detaylý incelemeler yapmýþ olan F.COMONT’un elde ettigi bulgular 1917 yýlýnda yayýnladýðý kitabýnda yer almýþtýr.Ve Zeugma’nýn þimdigi yerini tam olarak tespit ederek dünya tarihine ismini yazdýrmýþtýr.COMONT’un 1917’de yazdýðý kitabýnda,”Zeugma’nýn,yeri Fýrat’ýn 2 yakasýnda Belkýs ve Tilmusa köylerinin yer aldýðý bölgededir.Bu yönde güçlü kanýtlar elde ettim.Çevre Ulaþým yollarý,bölgenin konumu,Nehrin en kayalýk yeri ve civar köylülerin efsaneleri Zeugma’nýn bu alanda olabilecegini göstermektedir.”Kitabýnda Zeugmanin yerini çizim olarak da gösteren COMONT’tun verdigi bilgiler arkeologlar için çok önemli bir daynak teþkil etmiþtir.Franz COMONT’UN kitabý yayýnlandýktan sonra Zeugma bölgesinde birçok kez kaçak kazýlar yapýldýðý görülmüþtür.Birinci Dünya savaþý ve imzalanan andlaþmalar geregi bu bölgeleri iþgal eden Ýngliz ve Fransýz güçleri içinde arkeoglarýn bulunmasý tarihi degere sahip birçok antik ögelerin ele geçirilmesi de amaçlanmýþtýr.Bu güçler içindeki araþtýrmacýlarýn en meþhuru Arabistanlý Lawrens lakaplý Ýngliz THOMAS EDWARD’týr.Ayný zamanda kendisi de bir arkeolog olan Thomas EDWARD,Franz COMONT’un tespitlerine dayanarak Bu bölgede kazý çalýþmalarý yapan ilk kiþidir.Bu kazý çalýþmalarýnda bazý önemli eserlerin çýkarýldýðý ve Zeugma antik þehrinin COMONT’un dedigi gibi bu bölgede olduðu kesin anlaþýlmýþtýr.EDWARD’tan sonra bu bölgede hiçbir çalýþma yapýlmamýþtýr.Zeugma antik þehri Birinci dünya savaþýnýn sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasýndan sonra ilk kez 1970 yýlýnda gündeme gelmiþtir.Türkiye Cumhuriyetinin verdigi özel bir izinle 1970 yýllýnda J. WAGNER tarafýndan kentte bir yüzey araþtýrmasý yapýlmýþ ve kentle ilgili önemli bilgiler elde edilmiþtir.Bu bilgiler ýþýðýnda Zeugma bölgesi Birinci derece arkeolojik sit alaný ilan edildi.Zeugma Antik Kenti’ndeki ilk resmi kazý çalýþmasý, 1987 yýlýnda Gaziante Müze Müdürlüðü tarafýndan yapýlmýþtýr.Belkýs Tepesi’nin güneyinde yapýlan kazý çalýþmalarýnda Ana kayaya oyulmuþ bir oda ve mezarlar bulunmuþtur.Genelde altýn ve zinnet eþyasý peþinde olan bazý kaçakçýlarýn yasadýþý olarak yaptýðý kazýlarda bu bölgede çok sayýda heykel bulunmuþtur.Muhtemelen heykellerin iþe yaramadýðý kanýsýna varan kaçakçýlar geriye önemli tarihi kalýntýlar býraktýklarýnýn farkýna varammaýþlardýr.Açýlam Mezar sahiplerine ait kireç taþýndan yapýlmýþ bu heykeller, Gaziantep Müzesi’ne taþýnmýþ ve Müze’nin "Belkýs Salonu"nda sergilenmiþtir.GAP kapsamýnda, Fýrat nehri üzerinde yapýmý öngörülen ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý’nca, 1993 yýlýnda yap - iþlet - devret modeli ile inþa edilmek üzere uluslar arasý bir konsorsiyuma (Birecik A.Þ.) ihale edilmiþ bulunan Birecik Barajý inþaatýnýn baþlamasý nedeniyle, Zeugma’da yürütülen kazý çalýþmalarý ayrý bir boyut kazanmýþ ve baraj inþaatýnýn belirlenmesinden sonra, Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan 1992 yýlýndan itibaren "acil kazý ve kurtarma çalýþmalarý" baþlatýlmýþtýr.
Gaziantep Müzesi tarafýndan yürütülen bu kazý çalýþmalarý sonucunda, villalar, taban mozaikleri, freskolar (duvar resimleri) ve çeþitli eserler ortaya çýkarýlmýþtýr. Ayrýca, Dionysos ve Ariadne’nin düðününün resmedildiði eþsiz güzellikteki mozaik, bir villanýn salonunun taban döþemesi olarak bulunmuþtur. Ancak mozaiðin 2/3’lük parçasý, 1998 yýlýnda yerinden sökülerek çalýnmýþtýr.Birecik Barajý inþaatýnýn baþlamasý nedeniyle, 1993 - 1994 yýllarý arasýnda gerçekleþtirilen çalýþmalar sýrasýnda ortaya çýkarýlan; Kartal ve yün sepeti kabartmalý mezar stelleri, baþý kesilmiþ bir heykel ve mevsim tanrýçalý resimli taban mozaiði, kaldýrýlarak Gaziantep Müzesi’ne taþýnmýþtýr. Gaziantep Müzesi’nin yaptýðý kurtarma kazýlarýna 1993 yýlýnda Batý Avustralya Üniversitesi’nden Prof.Dr. David Kennedy de katýlmýþtýr. Kennedy tarafýndan yürütülen kazý çalýþmalarý sýrasýnda ortaya çýkartýlan Roma Villasý’nýn taban mozaiði döþemesinin de, kaçakçýlar tarafýndan sökülmüþ olduðu görülmüþtür. Arta kalan harflerden, buradan sökülen resimlerin ölümsüz iki aþýk Metiox ve Partenope’ye ait olduðu, yapýlan araþtýrmada ise bunlarýn ABD/Huston’daki özel Menil Koleksiyonu’nda bulunduðu saptanmýþtýr. Bu Metiox - Partenope mozaiði, Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn giriþimleri sonucunda Haziran 2000’de Gaziantep Müzesi’ne iade edilmiþtir.Kazý çalýþmalarýnýn bundan sonraki oyutlarý daha da önem kazanmýþtýr.Bu çerçevede, Zeugma’da, GAP Ýdaresi’nin koordinasyonunda, Packard Humanities Institute’nün finansmanýyla, Kültür ve Turizm Bakanlýðý Kültür Varlýklarý ve Müzeler Genel Müdürlüðü’nün izni ve Gaziantep Müzesi’nin denetiminde, Gaziantep Valiliði ve Birecik A.Þ.’nin katkýlarýyla, Oxford Arkeoloji Birimi’nin kazý alanýndaki profesyonel yönetiminde çok uluslu bir kazý ve kurtarma çalýþmasý baþlatýlmýþtýr.Yapýlan araþtýrma incele sonunda Zeugma antik kentinin sular altýnda kalan kýsmýnýn þehrin %30 nu oluþturduðu anlaþýlmýþtýr.Kalan %70 nin gün yüzüne çýkartýlmsý için ise halen çalýþmalar yürütülmektedir.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: kubiturk tarih 2/5/2007
ramazan abi tarihi bir açýklama yapmaya zorladýn beni
abi ZEUGMAYI benim dedem kaçak antika kazýlarýyla ilk kez bulmuþ olup,cristof colomb gibi farkedemeden keþfetmiþtir
dedem,30 daðýn içini oymuþ fakat gel gör ki bir kýrýk yüzük bulabilmiþtir.o da para etmemiþtir
abi tarihle yüzleþmenin vakti geldiði için yazdým...saygýyla_
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: Tarhan tarih 2/5/2007
Sevgili kubiturk,yazýyý dikkatlice okursan eger Zeugma tepesindeki kaçak kazýlarýn 1917 den sonra hýz kazandýðýný görürsün.Belki bu tarihlerden önce de kazýlar yapýlmýþtýr.Ama bizim insanýmýz hep yabancýlarýn görüþlerine itimat etmiþtir.Özellikle Belkýs köyü büyükleri sözlü anlatýmla dedelerinden iþittiklerini bir þekilde aktarmýþlardýr.Amcak ne zaman bu bölgeye araþtýrmacýlar gelmiþse iþin önemini o zaman kavramýþlardýr.Koskaca profesörler buralarda birþeyler aradýðýna göre vardýr mühim birþey deyip kazmayý eline alan bu tepelere koþmuþ.Ancak nereyi kazacaksýn?..Nasýl kazacaksýn.?.rasrgele kazý ve dünyanýn topraðý..ne bulabilirsin?.Üstelik kaçak kazý korkusu da varsa..deden gibi bi yüzük bile bulamayan çok olmuþtur..)) yine de güzel bir yorum yazmýþsýn teþekkürler...))))
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: ibrahim þimþek tarih 2/13/2007
bir yazýda okuduðum þu sözlerle size yazýyorum.
***Tarih sesle deðil sözle geleceðe aktarýlýr. Bu kararlýlýðý gösterenler, bir defter açar ve yazmaya baþlar. ***
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: emelaydogan tarih 2/19/2007
Ramazan bey,tarihi akýþ içerisinde yukarýda sýraladýðýnýz Zeugma’nýn gelþimi ile ilgili bilgiler güzel bir biografi niteligindedir.Ancak Zeugma’yý dünya gündemine taþýyan asýl isim New York Times dergisinin etkili kalemi yazar Stephen Kinzer’dir.Bu yüzden Zeugma’yý asýl keþfeden kiþinin Stephen Kinzer olduðunu düþüniyorum.Türkiye Cumhriyetinin en büyük yatýrým projesi olan GAP’ýn Birecik barajý kýsmýnýn uygulamaya konulmasýyla baþlayan bir süreçte kaleme aldýðý “Bir Roma Kalýntýsý Ýçin Sulu Mezar” baþlýklý yazýsý bir anda tüm dünya gündemine oturdu ve peþ peþe Zeugma ile ilgili haberler yayýnlanmaya baþlandý.Stephen Kinzer’in bu etkili yorumu uzun bir süre geniþ yanký yapmýþ ve ardýndan sular altýnda kalan kültürleri gündeme getirmiþti.Ýþte bu geliþmelerden sonra Kültür Bakanlýðý, Anýtlar ve Müzeler Genel Müdürlüðü Güneydoðu Anadolu arkeolojisi ile ilgilenmeye baþladý.Zeugma dýþýnda belki de dünya üzerinde sular altýnda kalan ve bu kadar gündem oluþturan baþka hiçbir þehir yoktur..Tarihi konulara duyarlýlýðý ile bilinen Stephen Kinzer’in Zeugma’yý etkili bir þekilde dünya gündemine taþýmasý belki de Zegma’nýn keþfinin en büyük ayaðýný oluþturmaktadýr.Bugün yapýlan çalýþma ve kurtarýlan eserler Kinzer’in etkili tanýtýmýnýn bir eseridir.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: hazal1 tarih 2/20/2007
Çok önemli bir detayý da ben aktarmak isterim.Kabaran sel sularý ile adý ÞÝP diye anýlan azgýn Fýrat sularýnýn zaman zaman belli tarihlerde kendi sahilindeki birçok aðaçlarý söküp götürdügü ve toprak sürükledigi bilinmektedir.Ýþte bu tip gerçekleþen sel kabarmalarýnda Fýratýn Zeugma üzerindeki perdeleri de zaman zaman aþýndýrdýðý görülmüþtür.Gün yüzüne çýkan insan yapýlarýnýn ve hatta iskelet ve mezarlarýn çevrede yaþayanlar tarafýndan ilgi uyandýrdýðý ve bu kýsýmlarda muhakkak suretle bir yerleþim birimin olduðu kabul görmüþtür.Sözlü anlatým ve aktarýmlarýn da doðruluðu bu þekilde teyit edilmiþtir.Zeugma bölgesinde eskiden beri yapýlan kaçak kazýlarýn bu tip yargýlarýn bir ürünü olduðunu düþüniyorum.