İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:42 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:42 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:43 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
ablamın suikastlerine rağmen hayatta kaldığım yıllar(yakma, boğma, vb.) .
tavuk yumurtası boyayıp renkli civcivler elde ettiğim yıllar(yumurtayı gökkuşağı gibi boyamak bi işe yaramıyor söyleyeyim, civciv rengarenk çıkmıyor) .
freddy mercury'yi sevdiğim, şekerpembe'yi izlediğim, dans pistine işediğim, ilk aşkımı yaşadığım yıllar(ilk aşkım demişti ki 'kuduz'u çok seviyorum ama bacakları çok ince! ' !
ne güzeldi.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
5 yaşında çizdiğim otoban üzerinde yol alan muhtelif araçların resmiyle başlayan çocukluğum.. ve ilhan irem dinleyip efkarlandığım 10 yaşım..elektrik düğmesine ulaşma yolunda kırdığım iki kolum..inciri dalında yiyip beğenmeyen damağım..bahçeli evimizin kazları ördekleri..babaannemin sac üstünde kızarttığı yufkalar..ilkgalatasaray formam..elmayla armutun kıyaslamasında elmanın galibiyetine hükmedişim..
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:43 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:43 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:43 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:43 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Size bir editörlük verip, bunları makalelerdeki editorlerimiz köşesinde yayınlamayı çok isterdim, şimdi bu kadar değerli yazıyı aktarmakta epey zahmetli olacak ama burada kalmasınada gönlüm razı olmuyor. İnanın zevkle okuduğum ve takip edebildiğim ender konulardan biri...
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
Estağfurullah sayın admin beyefendi,
göstermiş olduğunuz incelik ve nezaketten dolayı öncelikle size çok teşekkür eder sevgi ve saygılarımı sunarım. Şunu samimiyetimle söylemek istiyorum
inanın çok nazik ve kibarsınız, inanın ki bunlara zamanım hiç yok denecek
kadar,boş zaman bulmak için inanın çok çaba sarf ediyorum bazı zamanlar
uzun bir süre bu siteye giremiyorum özellikle sık sık yurtdışı görevine gittiğim zamanlar, yine de size bu ince düşüncenizden dolayı cok teşekkür eder herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle saygılarımı sunuyorum..
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
"arial11" çocuklarımız bizim çocuklarımız,onlar daha güzel yaşamalı...onlara en büyük mirasımız güzel bir gelecek olmalı...
Her günkü sabah yürüyüşlerinden birindeyim. Sabah saat 7.30 Evden yeni çıktım . Bir kaç metre yürüdüm, önümde küçük bir kız çocuğu. Elinde kocaman bir poşet. İçi ekmek dolu. Belli ki çok ağır, sürüyerek götürüyor. Kırmızı montlu, kırmızı yırtık çoraplı, eski bir bot, kırmızı şapkalı, sarı saçlı. Altı, yedi yaşlarında görülüyor. Usulca yanına gittim.-Yardım edebilir miyim, dememe kalmadı hemen elindeki poşeti elime tutuşturdu..Ben bir şey demeden; -Bayat ekmekler,biz kalabalığız. Bir yandan da elini oğuşturuyor, belli ki elleri çok üşümüş , ekmeklerin ağırlığından poşet elini kesmiş. İçinde beş tane büyük köy ekmekleri var ,epeyce de ağır! -Kaç kişisiniz diye sordum. -Annem babamla on kişiyiz.
- Senin adın ne?
-Fikriye Baş. Dört kız ve dört erkek kardeşiz.Her gün birimiz ekmek alırız . Bugün sıra bende. -Okula gidiyor musun Fikriye?
-Evet birinci sınıfa. Okulum eve çok yakın.
-Okumayı öğrendin mi?-Biraz okuyorum, öğreniyorum.
-Öğretmenin adı ne? Birkaç saniye duraksayarak ; -Bilmem unuttum,okulumun adını da unuttum.. -Neyse canım,hatırlayınca söylersin . Fikriye, bir şeye ihtiyacın var mı? -Eşofman lazım. Bir tane var da, önü yırtık. Ama olsun yırtık kısmını arkaya atıyorum, giyiyorum. Zaten annem alacak, söz verdi. Bende para bulunca biriktiriyorum, alırım. -Parayı nereden buluyorsun? -Annem bazen simit parası veriyor,karnım acıkmıyor ,saklıyorum. -Baban ne iş yapıyor? -El arabası var. Fakat bugünlerde hep evde, hastalandı. Çok tatlı ve sevimliydi. Sohbet çok güzeldi. Evine gelmişiz. Hemen ekmekleri aldı. ''Teşekkür ederim,okula beklerim. (Okulu göstererek) 1-c sınıfındayım'', diyerek evine koştu. Aslında biraz kızmıştım, tabii ki annesine. Bu saatte, üstelik hava karlı ve soğuk. O gün, bütün gün Fikriye 'yi düşündüm. Herkese anlattım, üzülmüştüm. Hayatın gerçekleriydi, görmüyor ,belki de görmek istemiyorduk. Her tarafta Fikriyeler vardı. Eşofman, çorap ve eldiven aldım. Hemen vermek istiyordum ama nasıl vermeliydim? Ters bir şeyler olmamalıydı ,başkalarından almaya alışmamalıydı. Hemen imdadıma hiç önemsemediğim, hatta kızdığım, saçma bulduğum''Sevgililer Günü '' yetişti. Bugün sevgililer günüydü. Hemen evine gittim.Hediyemi vermek için sabırsızlanıyordum. Kapıyı bir genç kız açtı, ablası olduğunu söyledi . İçerden kahkaha sesleri geliyordu. Ev buz gibiydi ama sımsıcaktı. O an benim evi düşündüm, kaloriferli , sıcak fakat boş, kimse yoktu.Biran benim evimin buz gibi olduğunu hissettim, yalnızlık! biraz da olsa Fikriye yi kıskanmıştım.. -Fikriye evde mi, dememe kalmadı sevimli haliyle karşımdaydı. Gülüyordu. -Merhaba tatlım .Fikriye ciğim, biliyor musun, bugün Sevgililer Günü İnsanlar bugün sevdiklerine hediye alırlar, bende sana aldım.Kabul eder misin? Teşekkür ederim, dedi ve hediyeyi alıp odaya koştu. Annesi yanıma geldi sdece gülyordu , ablası beni içeri davet etti. Çok geç olmuştu, giremezdim eve dönmeliydim. Teşekkür ettim. O an annesinin Türkçe bilmediğini öğrendim.Kızı annesinin Arapça bildiğini Türkçe bilmediğini söyledi.Güler yüzlü ve neşeli insanlardı, her zorluğa rağmen mutlu olabiliyorlardı. Her gün Fikriye yi görüyorum .Şimdi 3.sınıfa gidiyor.Büyüdü…Artık bisikletiyle ekmekleri taşıyor ve hava buz gibi…ama o mutlu…. Dilerim hiç bir zaman gülen yüzleri solmaz.Ben de Sevgililer Günü nü, sadece bir gün değil her güne pay ettim ve kutluyorum..
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Bir sabah uyandım ve karşımda duran sessiz okyanusun içine daldım. Uyandığımda yine aynı yerde duruyordum, karşımda da yine o mavi enginlik ve üzerinde aynı sessiz elbise.İlerledim ve kendimi içine attım.İkinci kez uyandığımda sanki hiç suya girmemişim gibi aynı kuru bedenim ve aynı çatlak tenimle sapsarı kumlar üzerinde uzanmaktaydım.Korktum.Yavaşça ayağa kalktım. Ve ilerledim. Bu sefer okyanusa uzun uzun baktım. Sinirlerim de bozulmuştu. Ve kıyıda bulduğum bir taşı denize fırlattım. Bu böylece sürüp gitti.Ve tekrar uyandığımda yine orada, o sıcak kumların üstünde uzanmaktaydım. İlerledim ve bir taş attım tekrar.Bu o kadar rahatlatıcıydı ki kendimi kaybetmiş ve uyuyana dek taş atmayı sürdürmüşüm.Bunu tekrar aynı yerde uyandığımda fark ettim. Kıyıya ilerledim ve ayaklarımı suya soktum. Uyumayacağıma dair kendime söz verip durdum. Bir avuç taş aldım ve suları sıçratarak ilerledim kıyı boyunca. Bir yandan da sürekli sessiz suya taş atıyordum.Bir süre sonra geniş bir bahçeye geldim. Burası o kadar güzel düzenlenmişti ki birdenbire kendimi kaybedip içeriye daldım. Etraf bin bir çeşit meyve ağacı ve yerler rengarenk çiçeklerle doluydu. Mutluluktan uçuyordum. Bu güzellik beni benden almıştı.Sarı kumlarda tekrar uyandığımda hemen doğruldum ve öfkeyle bahçenin bulunduğu yere doğru koştum. Hala oradaydı. Bu kez güzelliğe dalıp mantığımı yitirmeyeceğime dair sözler veriyordum kendime.İlerledim. Bahçe bir yerde sona erdi ve geniş bir toprak parçasında tek başıma yürümekte olduğumu fark ettim. Etrafta başka bir canlı ya da herhangi bir şey yoktu. Bir süre sonra tek düze ilerleyen bu mekandan öyle sıkıldım ki başımı gökyüzüne çevirdim.Tepede büyük bulut kütleleri vardı.Bulutların bir bölgeye doğru iyice yoğunlaştığını fark edip o tarafa doğru ilerledim.Yürüdüm ve yürüdüm. Keşke bunu daha önce fark etseydim. Bulutları görene dek öyle çok yürümüş olmalıydım ki bir anda kendimden geçip yarı yolda uyuyakalmışım. Sarı kum tanelerini etrafa saçarak koşturmaya başladım. Bahçeyi geçtim ve kafamı gökyüzüne çevirip hızla koşmaya devam ettim. Bulutların bir noktada birleşip tek bir çizgi halinde büyük bir tepenin ardına doğru süzüldüklerini gördüm.Tepeyi aşıp gerçeği gördüğümde çok şaşırdım.Bunca zamandır takip ettiğim bulutlar meğer büyük bir ateşten çıkan dumanlarmış. İlerledim. Ayaklarım çıplak bunca yolu ilerlediğim için biraz da üşümüş olduğumu hissettim. Ateşin yanına uzanıp uykuya daldım. Uyandığımda ateş sönmüş ve belli ki yeni bir günün güneşi tepeye çıkmıştı.Şaşırdım. Uyandığımda sarı kumların üzerinde olacağımı düşünmüştüm oysa ki. Ama öyle olmadı.Beklemediğim şeylerin olup da beklediğim şeylerin olmaması beni çok yormuştu. Hem dinlenmek hem de bunun rastlantı olup olmadığını öğrenmek üzere tekrar uzandım.Uyandığımda hala sönmüş odun parçalarının yanındaydım. Ayağa kalktım. İlerleyecek gücü kendimde hala bulamıyordum.Çok uzun zamandır buradayım. Ne geri dönüp denizle yüzleşmeye, ne yeni bir ateş yakmaya ne de buradan başka bir yere gitmeye gücüm var. Sadece bekliyorum.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Güneydoğumun gazi ve mert ilinin ender ve güzel ilçesi Nizip'imin,şairin vurguladığı gibi "Vurulmuşum toprağına /taşına , yerde gezen / Gökte uçan kuşuna.."
Vurulmuşum tarlasında çift süren erkeğinin ardında kucağında tohum saçan kadınına vurulmuşum.
Sürülerinin ardında elinde kavalı / sırtında çıkısı / ayağında çarığıyla dağ , tepe dolaşan çobanına , sevdasına vurulmuşum hey...
Ağustosun sıcağında , düvenin üstünde durmaksızın dönen , mahsülünü bir an önce ambarına dökmek isteyen köylü dostlarımın sevdalısıyım . Nasıl sevmem böyle dostlarımızı ; Yaşamlarını Doğa ile paylaşan Gardaşlarımızı . Nasıl anımsamam . Hem ki o yer sofrasında sıcacık kendilerine özgü ekmekleriyle , bir arada aynı çanaktan sıcak çorbalarını yudumladığımızı nasıl anımsamam...
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanların mutlu olmasından öte güzellik yoktur.Hele de birinin sevdiğini mutlu etmesi , onu mutlu görmesi , paylaşması mutluluğun en büyüğüdür.
Onlara en azından bugünü yaşatmak , mutlu kılmak , elbetteki biz evlatların görevidir.
Anneler olmasaydı biz evlatlar ne yapardık.Anneleri olmayan cocukları düşünüyorum . Düşündükçe acı duyuyorum.Benim annemin bana verdiği emeği şefkati sevgiyi bilmiyorlar.Üzülüyorum.İyiki varsın canım annem.
Annelerin hakkı ödenmez.Ödenemeyektir.Verilen emeğin karşılığı bulunamadı / bulunamayacak da. Karşılıksız verilen bu emek işte kutsal olan...Her zaman yanındayım canım annem.Bana hayatı sen öğrettin . Doğruyu yanlışı sen gösterdin . Yolumun ışığı geleceğimin destanısın sen .
Sen ve diğer bütün anneler !... sizler birer MELEK siniz. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.