haber: www.Nizipdenge.com
Gaziantep'e gelen Devlet Bakanı Ali Babacan Sanayiciler ile yaptığı toplantıda Gaziantep'li sanayicilerin sıkıntılarını dinledi. Babacan Gaziantep'lilerin istediği sektörel teşviğe karşı çıktı.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, sanayicilerle yapılan toplantıda 2 saat boyunca sıkıntıları dinledi. Şikayetlerin ardından Babacan, konuşmasının satır aralarında teşvik mağduriyetinin giderilmesi ile ilgili herhangi bir şey yapılamayacağının mesajlarını verdi. Babacan “Elektrik tüketiminizde yüzde 50 artış var. Bu nereye gidiyor? Toprağa vermiyorsunuz herhalde. Gaziantepli sanayicinin hepsi mi sıkıntılı? Önemli bir kısmını yatırımları devam ediyor.” sözleriyle Gaziantep’in teşvik sıkıntısına bakış açısını ortaya koydu.
Ali Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgili bakanlarla Gaziantepli sanayicilerle teşvik konusunda görüştüğünü anımsattı ve kendisi yurt dışında olduğu için henüz ilgili bakanlarla konuyu görüşemediğini ifade ederek, ''Problemlere şu anda hükümetimiz vakıf'' dedi.

Gaziantepli bir sanayicinin (AK Parti hükümeti kadar, hiçbir kötülüğü başka hükümet Gaziantep'e yapmadı) sözlerine üzüldüğünü belirten Ali Babacan, Gaziantep OSB'de elektrik tüketiminde yüzde 50 artış olduğuna dikkati çekti ve şöyle konuştu:

''Bu elektrik tüketimi nereye gidiyor bilmiyorum; toprağa vermiyorsunuz herhalde. Üretime gidiyor, ihracata artıyor. Gaziantep'teki sanayicilerimizin hepsi mi büyük sıkıntıda. Önemli bir kısmının yatırımları devam ediyor.''
Babacan ''Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasına imza atmış bir ülke. Gümrük Birliği'ne imza atmış bir ülkenin sektörel bazda özel teşvikler uygulaması hukuken olmaz'' dedi. Ali Babacan, sektörel teşvik isteğine karşılık, ''Teşvik işi zor iş, kolay kararlar değil. Sektörel teşvikler de başlı başına bir sıkıntı sahası. Çok kötü örnekleri var'' dedi. Babacan, şöyle devam etti:
''Sektör bazında teşvikten ziyade, biz ne üzerinde çalışacağız? Sektörlerimizin stratejik çalışması. Türkiye'nin her bir sektörünün uluslararası arenadaki rekabet gücüyle ilgili çalışmalar. Bazı şeyleri açık açık anlatmamızda fayda var; Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasına imza atmış bir ülke. Gümrük Birliği'ne imza atmış bir ülkenin sektörel bazda özel teşvikler uygulaması hukuken olmaz.

Teşvik konusu ile ilgili benim bugün (Somut olarak şunu yapacağız, bunu yapmayacağız) diye söyleyebileceğim bir şey yok. Çünkü, henüz daha ne bakan arkadaşlarımızla görüştük, başbakanımızla da istişare etmiş değiliz. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili toplantılar olacaktır. (Yapılabilecek bir şey var mı, yok mu, neyi ne kadar yapabiliriz) üzerinde çalışacağız.”
Teşvik yasası ilk çıktığında GSMH'sı 1500 doların altında olan 36 ili kapsadığını anımsatan Babacan, daha sonra teşvik alamayan illerden gelen şikayetler üzerine bu haksızlığı belli ölçüde gidermek için DPT'nin iller bazında sosyo-ekonomik gelişmişlik ilkesini baz aldıklarını, bu endekste 40'ın üzerinde kriter olduğunu anlattı.
Babacan, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi negatif olan illerin teşviki aldığını ifade ederek, şunları söyledi:
“ Bu sabah, (Gaziantep'in teşvike girmemesine ben sebep olmuşum) diye bir şeyler duymuştum. Burada cevap imkanı oldu, bunun uzaktan yakından gerçekle alakası yok. Kriter tamamen sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksidir. Kaldı ki bu çalışma, 36 ile teşvik vermeyle ilgili çıkardığımız yasadan daha önce bitirilmiş bir çalışma.''
Babacan, yaptığı konuşmada, siyasi ve makro ekonomik istikrarın olmadığı bir ülkede iş yapıp başarılı olmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, AK Parti hükümeti döneminde enflasyonun tek haneli rakamlara düştüğünü, kamu borcunun ekonominin üzerinde tehdit olmaktan uzaklaştığını, ihracatının 85 milyar dolara ulaştığını, işsizlik rakamının ilk defa tek haneye düştüğünü anlattı. Bakan Babacan, ekonomi yönetiminde bir numaralı temel önceliklerinin dengeyi sağlam tutmak olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ''Makro ekonomik dengeler sağlam olmazsa başka hiçbir şeyin kıymeti yok. 10 yıl, 20 yıl çalışırsınız, biriktirirsiniz, bir rüzgar eser hepsi savrulur gider. Bunu 1994'te de, 2001'de de yaşadık. Yılların emeğini bir gecede kaybedenler oldu. Öncelikle istikrar. Başka önemli bir prensip; biz boş vaatler peşinde olmadık.''