Çörek otunun faydaları:
Bu kadar mükemmel olarak yaratılan ve Efendimiz'in (a.s.m.) methine mazhar olan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:
Sağlam bir savunma sistemine sahip olan kişi, kendini genelde iyi hisseder ve nadiren hastalanır. Çünkü rahatsızlıklara karşı mukavemeti fazla demektir. Böyle olunca mikrop, virüs ve mantarlarla baş edebilir. Savunma sitemi zayıfladığında, şu hastalıklar ortaya çıkabilir.
* Mikroplu hastalıklar, bilhassa sık sık grip olma ve mesane iltihabı.
* Deri, mukoza ve bağırsakta mantarların oluşması.
* İnatçı herpes (uçuk)
* Sindirim sistemi bozukluklarından meydana gelen ishal ve zayıflama.
* Kaşıntılı deri hastalıkları.
* Kronik (müzmin) rahatsızlıklar.
* Kanda dolaşım bozukluğu, yüzde belirli solukluk.
* Kronik yorgunluk.
* Cinsi isteksizlik.
* Uyku bozuklukları.
Saymış olduğumuz bu hastalıklara yakalanmamak için savunma (immux) sistemimizin kuvvetli olması gerekir. Çörek otunun ise, immum sistemi güçlendirdiği binlerce yıldan beri bilinmektedir. Çörek otu, savunma sistemini dengelemekte ve mümkün olduğu kadar iyi çalışmasını sağlamaktadır.
Kara mucizenin muhtevası
Çörek otunun tohumunda organizmayı destekleyen yüzden fazla madde vardır.
Çörek otunun tohumunda takriben %38 oranında karbonhidrat, %35 oranında çeşitli yağlar, %21 oranında da albümin bulunur. Geri kalan %6 ise yüzden fazla maddeden oluşur. Bu orana çok değerli olan doymamış yağ asitleri de dahildir. Linolen asidi alfa linolenasidi ve iç yağı bunlar arasındadır. Eterli yağlar olarak kofur, nigellon, alfa-pinen vb. mevcuttur. Çok az miktarda bazı vitaminler (B1, B2, B6, folasidiniacin) mineraller (demir, kalsiyum, magnezyum,çinko ve selen) ve amino asitleri vardır.
Doymamış yağ asitleri ve eterli yağ, savunma siteminde çok yararlıdır. Vitamin ve mineraller, savunma sisteminin işlemesinde önemli rol oynar. Çörek otunun tesiri, çok sayıdaki bu maddelerin karışımından gelmektedir.
Doymamış yağ asitlerin faydaları
Doymamış yağ asitleri, metabolizmaya yardım eder. Hücrelerin büyümesi gelişmesi ve yenilenmesinde yine buna ihtiyaç vardır. Ayrıca vücudun ihtiyacı olan hormonların gelişmesinde yardımcı olur. Yine alerjik sinyaller gönderen histamin gibi maddelerin artmasını engeller.
* Hormonların yapımına katkıda bulunduklarından, sağlıklı bir savunma-hormon ve sinir sisteminin oluşumunu sağlar.
* Savunma ablukasının kaldırılmasında yardımcı olur.
* Savunma hücrelerinin gereğinden fazla çalışmasını engeller.
* Hücrelerin dağılımı, yenilenmesi ve hücre duvarlarının sağlam olmasına katkıda bulunur.
* Kandaki kolesterolü normale döndürür.
* Kan damarlarının gerginleşmesini ve dolaşım hızını tanzim ederek tıkanmayı önler.
* Tansiyonu düşürüp damar sertleşmesi ve kalp enfarktüsü riski azaltır.
* Yararların çabuk iyileşmesine, derinin pürüzsüz olmasına yardım eder.
İnsan vücudu, doymamış yağ asitlerini üretemediği için, dışarıdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yağı, bu açıdan günlük ihtiyacımızı karşılamaktadır.
Çörek otunun faydaları
* Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürürcü tesire sahiptir.
* İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişletir.
* Kan şekerini düşürür.
* Damar hastalıklarını önler.
* Hazmı kolaylaştırır.
* Vücuttaki zehirleri süzerek atar.
* İdrar söktürürcü özelliği ile safraya iyi gelir.
* Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
* Alerjiyi önler.
* Savunma sistemini dengeler.
* Hormon sistemini ve ruh halini sağlamlaştırır.
Antep fıstığı ve kayısı protein deposu
Uzmanlar, Antep fıstığı ve kayısının vücudun protein ve vitamin ihtiyacını karışladığını, kalp sağlığı açısından da ilaç vazifesi gördüğünü açıkladı. Yapılan araştırmalara göre Antep fıstığı ve kayısının protein ve vitamin açısından besin deposu olduğu bildirildi. Uzmanlar, 100 gram Antep fıstığının vücudun günlük protein, vitamin ve fosfor ihtiyacının yüzde 35′ini karşıladığını belirtti.
Antep Fıstığının Faydaları
Antep fıstığının protein yönünden 2 kat, fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstün olduğunu açıklayan uzmanlar, Antep fıstığı şeker hastalığında kullanılabilir. İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler. Kalp için Antep fıstığı kalp sağlığını korumada da önemli bir ilaç vazifesi görür. Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatarak ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur” dedi.
- Günde 10-12 adet yenilen iç antepfıstığı,vücudun günlük yağ ihtiyacını karşılayabilmektedir.
- 100 g antepfıstığı vücudun günlük protein,vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35''ini karşılayabilmektedir.
- Antepfıstığında kolestrol yoktur Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığının riskini azaltır.
- Antep fıstığı protein yönünden 2 kat,fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündürVitamin E,B ve C komplexince zengindir.
- Antepfıstığı şeker hastalığında (Diabete Mellitus)kullanılabilir
- 100 gr antepfıstığında 4.0 gr posa bulunur.
- Posa miktarı yönünden pirinç, patates ve buğday (0.3 gr) dan daha üstündür
- İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.
- Yapısındaki lipitlerin çoğunluğu monounsature yağ asiti içerdiğinden(35 g), kan şekerini yükseltme (Glisemik indx) yönünden buğdaydan daha az riske sahiptir
- Kalp İçin Antep fıstığı kalp sağlığını korumada önemli bir ilaç vazifesi görür
- Hastalıktan Sonra Antep fıstığı nekahet dönemlerinde de vücudumuzun dostudur.
- Bir terkip içinde veya tek başına tüketilen fıstık, nekahet dönemin rahat ve kısa sürmesini sağlar, bünyeyi dirençli hale getirir
- Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatır, ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur.
VİTAMİN DEPOSU KAYISI .
Kayısının A vitamini yönünden çok zengin bir meyve olduğu belirtildi. Kayısı A, B, C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madeni tuzlar ihtiva eden bir meyvedir. Cildi, mikrop ve mantarlardan korur, güzelleştirir. Gözlere parlaklık verir. Bağırsak tembelliğini giderir. Kalp kaslarını kuvvetlendirir. Safra bezlerini temizler, böbrekleri çalıştırır. Sinirleri güçlendirir. Aç karnına yenildiğinde kabızlığa iyi gelir.
Açlık sıkıntısı çekenlerin yanlarında mutlaka kayısı bulundurmaları gerektiğini ifade eden uzmanlar, açlıktan kan şekeri düştüğü zaman kayısı yenildiği takdirde kan değerinin dengeye geleceğini açıkladı..
Sağlık İçin Bol Soğan Ve Sarmısak.
Yiyeceklerinde bol soğan ve sarmısak kullanan kişilerin, bazı kanser türlerine yakalanma riskinin azalabileceği bildirildi. İtalya ve İsviçre’de yapılan 8 araştırmanın incelemesi, bol soğan ve sarmısak yiyen yaşlı yetişkinlerin, bağırsak, yumurtalık, gırtlak ve böbrek gibi bazı kanser türlerine yakalanma risklerinin en düşük seviyede olduğunu gösterdi.
Sonuçları American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan araştırmada, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar ve belirli kanser hücrelerinin labarotuvarda incelenmesiyle, soğan ve sarmısağın içindeki bazı bileşiklerin, tümörlerin büyümesini engel olabileceğinin görüldüğü, sarmısaktaki sülfür bileşikleri ve soğandaki antioksidanların bu koruyucu maddeler arasında yer aldıkları belirtildi..
.
Ihlamur Her Derde Deva .
Grip ve nezle hastalıklarının tedavisinde etkili olan ıhlamurun birçok derde deva olduğu bildirildi. Ihlamurun insan vücuduna sağladığı faydalar saymakla bitmiyor..
.
Tabiat Eczahanesinden Kekik.
Yeryüzü her yönüyle bizler için hazırlanmış ve sayısız nimetlerle donatılmıştır. Dünya hikmet nazarıyla incelendiğinde, onun hem bir mesken, hem bir erzak deposu, hem de bir eczahane olduğu görülür. Bitkilerin birçoğu potansiyel ilaç deposudur. Şifalı bitkiler bakımından ülkemiz zengin kaynaklara sahip kılınmıştır. Şifa vesilesi bitkilerden biri olan kekiğin latince ismi Thymus serpyllum L.’dır. Buradaki thymus kelimesi Latincede, güç, kuvvet anlamlarına gelir ve kekiğin önemli bir özelliğini ifade eder. Tür ismini tanımlayan serpyllu; ise, serpererden türemiş olup sürünmek manasına gelir. Bitkinin adeta toprakta sürünerek yayılmasını tarif eder. Anadolu’da bölgeden bölgeye değişen ve bitkideki tür veya varyete şeklindeki farklılıkları gösteren mahalli isimlerin bazıları şunlardır: bilyal kekik (İzmir kekiği); kara kekik (İstanbul kekiği); toka kekiği (Sütçeler kekiği, yayla kekiği); beyaz kekik (Alanya kekiği); dağ kekiği (Suriye kekiği); İspanyol kekiği; sivri kekik ve Trabzon kekiği Kökleri küçük, gövdesi odunsu olan kekiğin topraktan 10-20 cm yüksekliğinde, dört tarafından ince dallar çıkar. Kekiğin yaprakları, karşılıklı dizilmiş, 5-15 mm uzunluğa sahip, kısa saplı ve ovaldır..