Durun yahu yine konu yoldan çıktı.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Bu sitede bir konu en fazla 10. mesajdan sonra, veleddalin amin.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
ALLAH cc razı olsun güzel bir yazıydı epey şeyler istifade ettik sagol mustafa
Rabbim bizleri sevdiği kullarla,razı olduğu kullarla ,tabii olduğumuz güzel insanlarla haşretsin..amin
Konu HMERMER tarafından (10.07.09 Saat 08:21 ) değiştirilmiştir.
Şimdi konu neydi?... Sufilik miydi?.. yoksa Müslüm abinin kelimiydi??.. Ben yine kaçırdım...??!!..
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
Sufide neymiş biz burada sofiliği tartışıyoruz, benim kelim değil.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Şaka bi yana sufiliği sofiliği öğrenmiş olduk.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Padişahlar meclisinde; sol tarafta yiğitler, bahadırlar, kahramanlar oturur; çünkü kalp vücudun sol tarafında bulunur.
Defterdarlar, hesap memurları, katipler, şair ve edipler padişahın sağında yer alırlar, zira yazı yazmak ve iş yapmak sağ elin işidir.
Sofilere padişahlar karşılarında yer verirler. Çünkü onlar can aynasıdır, ayna da insanın karşısında olmalıdır.
Anladım zail olmuş sensiz geçen evkatı
Cihana padişah olmak kuru bir kavga imiş
Bir mürşide bend olmak her şeyden evla imiş..
Y.Sultan Selim..
Konu HMERMER tarafından (10.07.09 Saat 08:08 ) değiştirilmiştir.
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..