Şevval orucu... <div </div <div Şevval ayı bir kısım dini olayların cereyan ettiği özel bir aydır. Önce hac hazırlığını hatırlatır bu ay. Ramazan’dan sonraki aylar zaten hac ayları sayılır. </div

Kur’an-ı Kerim hac ayları adını veriyor bu aylara. Nitekim hacı adaylarımız tatlı bir heyecanla yol hazırlığına girerler, yola çıkıncaya kadar da meraklı sorular sorar, hac ibadetlerini kusursuz yapmak için bilgi toplamaya çalışırlar. .

Tabii, şevval ayının bir de kendine mahsus orucu olduğunu da unutmazlar. Hem öyle oruç ki, bu ayda altı gün oruç tutan, sanki bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaba nail olur, bir sene nafile oruç mükafatına kavuşabilirler. Alimlerimiz, şevval ayında tutulan altı günlük orucun bütün sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olmasını izah ederken diyorlar ki: .<div - Ayette her iyiliğe on sevap verileceği bildirilmiştir. Bir ay Ramazan’ı tutan bu sebeple üç yüz sevap almış olur. Ramazan’dan sonraki şevvalde altı günü tutan, onardan altmış sevap alınca üç yüz altmış eder. Yani bir senelik nafile oruç... Bu kadar az oruca o kadar çok sevap olur mu? Cevap olarak deniyor ki: </div

- Kimse kendi cimriliğini sonsuz cömertlik ve ikramın sahibi Rabb’imizin cömertliğiyle kıyaslamasın. Yeter ki; insanlar niyetlerini halis tutsunlar, rahmeti gazabını geçmiş olan Rabb’imiz kullarını hep affetmek istemekte, kullarının az ameline çok mükafatları bunun için ihsan etmektedir... Bu orucun kefaret orucu gibi arka arkaya, yani bitişik tutulması da gerekmez. Ay içinde belli aralıklarla da tutulabilir. Ancak, Ramazan içinde mazeretlerinden dolayı tutamadığı oruç borcu olanlar, önce borçlarını tutsalar yanlış yapmış olmazlar. Önce kaza borçlarını tutup bir an evvel farz borcundan kurtulmuş olmaları daha uygun düşer gibi geliyor insana. Bundan sonra fırsat bulurlarsa altı gün şevval orucuna da niyet edebilirler. Kaza orucu sebebiyle yetiştiremezlerse şevval ayında yine de oruç tutmuş olurlar. İnşallah mahrum da kalmazlar. Bununla beraber kaza borcunu sonraya bırakıp önce şevvali tutmak da elbette yanlış olmaz. .