<div align="justify"
files/gallery_images/4/9/20051203211811_1_DiONYSOS.jpg[/IMG]
Bir süredir yurt dışında degişik şehirleri ziyaret etmekteyim.Özellikle doğa ve tarihi yapıların ne denli koruma ve muhafaza altına alındığını hayranlıkla izlemekteyim.Prag’a ilk geldigimde burasının basit bir batı medeniyeti şehri olacağını tahmin ediyordum.Oysa gözlerim açık bir şekilde açık hava müzesini andıran eşsiz güzellikte tarihi bir şehir olduğunu gördüm.Bu insanlar tarihi yapılarına çok önem vermektedirler.Hatta özel yasalar çıkartmışlar.Gezdigim bazı müzelerde tarihi degere sahip birçok antik eserin hangi metodlarla kazandırıldığını gördügümde bu insanların bu degerlere verdikleri önemi bir kez daha anladım.Aslında Macaristan gibi birçok ülkede tarihi degeri olan eserlerin müzelere kazandırılması ile ilgili degişik girişimler yapılmaktadır.Bu eserlerin çalınmış olması veya kaçakçıların elinde olması esere ulaşmak için engelleyici bahane oluşturmaz.Sözkonusu eserlere sahip olmak için kullanılan en iyi yöntem ne şekilde olursa olsun kayıp eseri bulan kişiye ödül vermektir.Ve bulan getiren kişinin suç unsuru teşkil edecek konumu yasalarla güvence altına alınmaktadır.Bu şekilde yapılan bir çok ülkede birçok kayıp tarihi eser müzelere kazandırılmıştır.Zeugma antik kentinin en önemli parçalarından olan Dionysos mozaigi de 1998 yılından beri kayıptır.Bu eşsiz tarihi eserin bulunması için acaba yetkili kurumlar neden bir ödül verme şeklinde bir arayışta bulunmuyor? Bu yöntemle yapılacak bir girişimin olumlu yönde sonuç verecegini tahmin ediyorum. Zeugma artık Nizip ile özdeşleşen bir degerdir.Nizip’in dünyaya açılan penceresidir.Dünya tarihinin aydınlanması yönünde en önemli çakıl taşlarından birisidir.Hem ülke tanıtımı,hem turizm amaçlı ve hem de ileriye dönük hedefler için bu eksik kalan parçaların bulunması için verilecek ödülün ne olursa olsun bir kayıp olacağını düşünmüyorum.Tam aksine bu ödüllendirme bir kazanç olacaktır.Hem Nizip için hem de Türkiye için.
.</div