Perşembe, 24 Ocak 2008
Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar gereği gerek damızlık gebe düve ithalatı gerekse hayvansal ürünler ithalatı Ağustos 1996 tarihinden itibaren yasaklanmıştır.Gelinen bu günkü durum itibarıyla gebedüve ithalatını tekrar başlatmak düşünülmeyecek kadar sakıncalı bir durumdur. Çünkü;
1. 1987-1996 yılları arasında toplam 291387 baş gebe düve yaklaşık 333 milyon dolar ödenerek ithal edilmiş ve yetiştiricilere dağıtılmıştır. Gebe düvelerin % 31'ini (yaklaşık 88 bin baş) Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, geri kalanını çeşitli özel sektör kuruluşları ithal etmişlerdir. Ancak, ithal edilen bu gebe düveler maalesef hak eden yetiştiricilere verilmemiştir. Eğer önceki yıllardaki gebe düve ithalatındaki protokol' un gerekleri yerine getirilseydi bugün yaklaşık 539 bin inek ve 150 bin düveden oluşan bir damızlık populasyonu oluşturulmuş olacaktı. Her bir işletmede 10 baş inek olacağı varsayılsa Türkiye genelinde 50 binden fazla damızlıkçı işletme kurulmuş olması gerekirdi. Bu nedenle işletmeler bazında gerekli alt yapılar hazırlanmadan yapılacak ithalat, ya binlerce dövizle getirilen hayvanların yok olmasına, yada istenilen verimin alınmamasına neden olacaktır.
2. Türkiye'de 1996 yılından itibaren, kuruluş amacı ülkedeki sığır varlığını genetik açıdan iyileştirmek, verim seviyesini yükseltmek ve başta kendi üyeleri olmak üzere sığır yetiştiricilerinin damızlık ihtiyacını karşılamak üzere "Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri" kurulmuştur. Kuruluşlarının üzerinden henüz çok kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen sadece 2005 yılında Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri tarafından belgelendirilerek satışa sunulan gebe düve sayısı 217718 baş olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca birlikler tarafından yetiştirilen gebe düvelerin ithal edilecek gebe düvelerden daha iyi oldukları ileri sürülebilir. Birliklerden düve alanlardan kayda değer bir şikayetin gelmemiş olması bunun en açık kanıtıdır. Gebe düve ithalatının yasaklanması ile birliklerimiz önemli bir fırsatı yakalamıştır. En azından yeni kurulan birliklere gebe düve satma imkanı doğmuş ve birliğe kayıtlı işletmelerin karlılığı artırılarak yeni işletmelerin birliğe kayıt olmaları sağlanmıştır.
3. Son istatistiklere göre Türkiye'de sadece Siyah Alaca kültür ırklarının miktarı 2 milyonu aşmıştır. Trakya ve Ege Bölgesinde bu işle uğraşan çiftçiler hem populasyon bakımından hem de edindikleri tecrübe bakımından damızlık yetiştirebilen nüve işletmeler durumuna gelmişlerdir. Bu işletmelerin uygulamaya konacak olan "Ulusal Islah Programı " ile tam entegre olmaları halinde hiçbir şekilde düve ithalatına gerek kalmayacağı aşikardır. Yerli işletmelerdeki envanter sayılarak Türkiye ihtiyacının karşılanması, hem yerli üreticileri sıkıntıdan kurtaracak, hem de geniş destekleme alan batılı üreticilere kendi yetiştiricimiz sırtından kaynak aktarımının önüne geçilecektir.
4. "Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri", ithalata sağlanan her türlü desteğin kaldırılması şartıyla ithalata karşı değildir. Devlet desteği yapılmadığı takdirde, yapılacak ithalatın birliklere zarar verme ihtimali yok denecek kadar azdır. Eğer gebe düve ithalatı açılacak ise, her türlü devlet desteğinin önlenmesi için ilgililerin uyarılması ve onlarla işbirliği yapılması gerekir.
5. Dünya da sadece ithalatla populasyonunu kültür ırkı haline sokan bir ülke mevcut değildir. Yukarıda bahsedilen nüve işletmelere, Avrupa'nın seçkin boğalarından alınmış ve mutlak denetim altında ithal edilmiş spermlerin verilerek bu işletmelerdeki seçilmiş boğaların yurt sathındaki ekstansif hayvancılık yapan küçük işletmelere dağıtılması çok faydalı ve rasyoneldir..Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliklerinin önderliğinde uygulamaya konan "Ulusal Islah Proğramı" ile ihtiyaç duyulan damızlıkların yurt içinden karşılanması imkan dahiline girecektir. Ulusal Islah Proğramının aşamaları şöylece özetlenebilir;
Sonuç olarak : Sığırcılığımızın geliştirilmesi açısından yetiştirici birlikleri dışında bir çözüm yolu aramak gereksizdir. Kar amaçlı sermaye şirketleri ve yetiştiricilerin katılımının olmadığı devlet kuruluşları eliyle ıslah çalışmalarının yapılması mümkün değildir. Gebe düve ithalatını özendirerek gündeme getirmek kesinlikle yanlıştır. İthalatı özendiren ve yurda fazla sayıda hayvan getirecek politikalardan vazgeçilmeli bunun yerine bir yandan ulusal ıslah programının bir an önce tüm yurt çapında uygulanması yaygınlaştırılmalı diğer yandan da üstün vasıflı hayvanların birlikler tarafından ithal edilmesi ve birlik üyelerinin yetiştirmesine imkan sağlanmalıdır. Aksi halde politik çıkar uğruna ithal edilecek olan düveler ülke hayvancılığının gelişmese değil gerilemesine neden olacaktır. 07.12.2007
- a. Soy kütüğe kayıtlı 17.525 baş inek içerisinden "305 günde % 4 yağlı 7.000 kg süt verebilen, uzun ömürlü (en az 3 laktasyon), ergin yaşta 750 kg canlı ağırlığa ve 145 cm sağrı yüksekliğine ulaşan, sağlam yapılı ve sağlıklı, hayvana rahat hareket yeteneği sağlayacak ayak ve tırnak yapılı, makine ile sağıma elverişli ve kolay sağılabilen, kapasiteli memeye sahip" en yüksek damızlık değerine sahip inekler boğa anası olarak belirlenecektir.
- b. Boğa anası olarak adlandırılan bu inekler yurt dışından ithal edilen denenmiş boğa spermaları ile tohumlanacaktır.
- c. Amaçlı çiftleştirme olarak adlandırılan bu tohumlamalardan elde edilecek erkek buzağılar Merkez Birliği ve ilgili il birliği uzmanları tarafından, doğumlarını izleyen 2 ay içerisinde bizzat görülecek, aralarından en sağlıklı, en iyi gelişme gösteren buzağılar belirlenerek yetiştiriciden satın alınacak ve tohumlama istasyonuna götürülecektir.
- d. Diğer yandan bu amaçlı çiftleşmelerden elde edilen dişiler doğrudan damızlık olarak kullanılacaklardır.
Prof. Dr. Ali KAYGISIZ
KSU. Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi