Çetin bey, yazınızı zevkle okudum. Ancak sonlarına doğru bahsettiğiniz "şabaş" onu açıklarmısın, sadece bilgilenmek için soruyorum. Ne olduğunu merak ettim.. Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim..
Çetin bey, yazınızı zevkle okudum. Ancak sonlarına doğru bahsettiğiniz "şabaş" onu açıklarmısın, sadece bilgilenmek için soruyorum. Ne olduğunu merak ettim.. Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim..
Çetin bey, yazınızı zevkle okudum. Ancak, sonunda bahsettiğiniz "şabaş" nedir onu merak ettim. Biraz açıklarmısınız, hala devam ediyormu dediğinize göre eskiden yapılan bir şeydi heralde.. Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Sayın hanımefendi, ''Şabaş'' konusunu geçen yıllarda Orhan kardeşimiz siteye eklemişti, ben de Orhan kardeşimizin açıklamasını olduğu gibi buraya ekliyorum, umarım açıklama yeterli olur.
Geleneklerimize karşı duyarlı olmanızda ayrıca memnuniyet verici, teşekkürler.
''Halk arasında ’’şabaş’’ veya ’’sobaş’’ olarak bilinen bu terim genelde düğünlerde kullanılır. Lügatta ’’bana yardım et ! bana yardımcı ol ! ’’ manasına gelir.
Yöremizde bir nevi yardımlaşma olan bu faaliyet,uzun zamandır yapılan
bir gelenektir. Evlenen kimseye akrabalarına ve çevresinde tanıdıklarına davetiye göndermesi neticesinde katılım sonucu gelen davetliler imkanı ölüçüsünde para veya altın yardımında bulunurlar,düğün sahibi bunları not eder ve şobaşa gelen davetlilerin ileriki zamanda bu şekil bir düğün yaptıkları zaman,
karşılığını yardım etme şeklinde katkıda bulunur.
Şobaşta dama halılar kilimler serilir. Sofralar açılır , özellikle lahmacun olmak kaydıyla,yemekler yenilir.
Hemen akabinde şobaş yapılır ve yapılan yardımlar deftere kayıt altına alınır.
Genelede şobaşta parayı davulcuların en yaşlı olanı toplar.Düğün sahibine teslim eder. Davulcunun bu toplama anında arasıra zıplayıp örneğin;
’’Şabaş Mehmet Akif Akpek şabaaaaaaş...’’ diye bağırması esnasında adı çağrılan şahıs davulcuya muhakkak bahşiş verir. O bahşiş alanın ekmek parası,verenin de
gösteriş simgesidir. Eğer ki davulcu bu zıplama ve bağırma işini birden fazla yaparsa, ismi çağrılan kişinin,düğün sahibine yakınlığı veya memeleketin eşraflarından biri olduğu hemen anlaşılır.
Bu kültürümüzün henüz kaybolmadığı ama ileriki yıllarda kaybolma sinyalleri vermesi de çok açık ve net.''
Çetin bey verdiğiniz cevap için teşekkür ederim. Merakımı gidermiş oldum.
çetin abiiiiiiiiiii.....valla ağlayacaktım ya ne güzel yazılar bunlar ya.helede bizimkilerle fotolarınız çok hoş.umarım iyisinizdir.Allaha emanet oluın.
Ankaraya bekleriz.
Selam Cetin abi ben Murat Caliskan Pforzheim`dan,
23 Temmuz yola cikiyorum, burada görüsemiyoruz insallah NIZIP'te görüsürüz.
Saygilarimla
Murat, biz de 3 Ağustos'tan itibaren memleketteyiz İnşaallah, görüşmek üzere.
murat hocam bizede bekleriz bende istanbulda oturuyorum adresi vereyim dur bakım yanlış hatırlamıyorsam uzun carşı: arkası kuyulu kebapcı dükkanı. beni soracak olursan o kebapcıdaki cıragım artık ustanın elini öpmeye gidersin haralda bende orlukta olcam selamlar deyza oglu pala abimede selamlar ellerinden öperim
Sizleri o kadar iyi anlıyorum ki, Cenabı Allah Kimseyi Gurbette koymasın nedense bizim yörenin insanları toprağından kopamıyor, ben 6 yaşında ayrıldım ama inanın her gün gözümde tüttü bu nasıl bir tutku anlamıyorum, rahmetli babam 60 yaşına kadar dayanabilmişti birgün bir baktık Nizipten telefon açtı ben geldim aramayın, peşinden rahmetli anamda dönmek zorunda kalmıştı, şimdi bende aynı durumdayım sanki bir el beni sürekli Nizip'e çekiyor gelmesem görmesem oranın havasını içime çekmesem belki kafayı yerim.
SİZLERİ ÇOK İYİ ANLIYORUM çünkü bende aynı durumdayım. Mehmet kardeşim allah senden razı olsun bu siteyi kurdunda hiç olmazsa konuşarak hasret gideriyoruz. Hele o kamera yayını yokmu hergün saatlerce bakıyorum acaba tanıdık biri geçermi diye.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Bizlere bu sıla sevgisini bahşeden Rabbime şükürler olsun ki, sizin gibi duyarlı kardeşlerimizle aynı ortamda buluşabiliyoruz.
Hepiniz Allah'a emanet olun.