Bazı şiirler vardır ki, *halinizi, sakladığınız açık-gizli duygularınızı seslendirir. Memleket hasreti, kokusuna hasret kaldığınız anne-baba sofrası *ve yollarında yürümeyi unuttuğunuz köyünüz de bu şiirlerde gizlidir. Bugünlerde bu hasretler yetiyor. Gecenin bir vaktinde sebepsiz… Okumaya devam et →
Kaynak...


Bazı şiirler vardır ki, *halinizi, sakladığınız açık-gizli duygularınızı seslendirir. Memleket hasreti, kokusuna hasret kaldığınız anne-baba sofrası *ve yollarında yürümeyi unuttuğunuz köyünüz de bu şiirlerde gizlidir. Bugünlerde bu hasretler yetiyor. Gecenin bir vaktinde sebepsiz uyandığınızda, akşam sofraya oturduğunuzda, size yabancı bu şehrin yollarında yürürken o sevgi, a sarılamadığınız sevgi sizi sancılandırır durur. Şair gibi, sancınızı seversiniz. Sızınıza sebep olanlara ise diyeceğiniz içinize atarsınız…*

Uzaktan seviyorum seni!

Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan.
Yüzüne dokunamadan.
Sadece seviyorum!
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Elini tutmadan.
Yüreğine dokunmadan.
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden.
Şu üç günlük sevdalara inat,
Serserice değil adam gibi seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni,
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden.
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan.
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Kırmadan,
Dökmeden,
Parçalamadan,
Üzmeden,
Ağlatmadan uzaktan seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni;
Sana söylemek istediğim her kelimeyi,
Dilimde parçalayarak seviyorum.
Damla damla dökülürken kelimelerim,
Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.”


[ Cemal SÜREYA ]