Mübarek Ramazan ayı içerisindeyiz.Bizler, genel olarak oruç tuttuğumuzu söyleriz.
Bu bize intikal eden kültürden,düşünüş biçiminden kaynaklanmaktadır.İslamın beş şartı olarak bildiğimiz; Namaz kılmak,Zekat vermek,Hacca gitmek,Oruç tutmak,Kelime-i Şehadet getirmek,şeklinde ifadeye koyduğumuz; kılmak,gitmek,tutmak… kelimelerinde fail,yani özne biziz.Bundan dolayıdır ki; “oruç tuttum” deriz.Aslında Orucu tutan biz değiliz.Oruçtur bizi tutan.Tıpkı Namazın bizi kötülükten alıkoyması,tıpkı Zekatın bizleri ihtirastan ve cimrilik hastalığından arındırması gibi.Her ibadetle etkileşim içindeyiz.Fail ile fiilin iç içe girdiği bir halidir yaşadığımız.
Oruç; tarifi imkansız ihtişamı bir o kadar da gizemi ile gelir ve sarar bedenimizi.İçimizde ele geçirip tuttuğu yer, öylesine kuvvetli,öylesine çetin bir yer ki;bu sebepten kımıldayamayız!Nefsimizi tutmuştur. Orucun bu tutuşu ile Haramdan uzak durmak da ne ki; helalden de uzak durmuşuzdur.
Oruç bizi imsak eder.İftara kadar tutukluyuzdur.Zira sözlük anlamında da imsak;el çekmek,uzak durmak,tutmak…v.b.anlamlarda kullanılır.İftar ise bu tutukluluk halinin son bulduğu bir cilve-i ilahidir.Cilve-i ilahidir. Ki; aynı varlıkta hem imsak hem de iftar gün içinde harmanlamakta,insanın nasıl da mükemmel bir varlık olduğuna işaret buyrulmaktadır.Melekler kıskansın daha ne diyeyim.İnsan bu işte! Allah’ın bildiği ve yaratılmasını murat ettiği Hz.İnsan! Evet İftar helal dairesinde,nimet sofrasına şükür için oturmak ve nefsi mide ile kandırmaktır.Nefis doymaz ancak mide doyar.Hacminin bir haddi vardır. Nefsin şubeleri sadece mide ile sınırlı olsa idi imtihanımız ne kadar da kolay olurdu.Ne var ki;nefsin şubeleri “Hasais-i İnsaniye” denilen bütün şubelerdir.Gözdür,fercdir(cinsel organlarımız)kuru akıldır…bütün bu sayılanlar oruç tarafından tutuklanırlar.Oruç bizi tutarken El Adil olan Allah’ın adaleti doğrultusunda bize tutuklu olan uzuvlarımız yerine başka nimetler ikram edilir.Açlık nimeti!
Açlık bizi terbiye eder.Ruhumuz,bedenimizin açlığına inat tok olmaya,kendini doyurmaya başlar.secdelerle taçlanan kıpır kıpır dua dudaklarımız,O’na açılan ellerimiz,haramdan korkan gözlerimiz,gönüllerimiz,dillerimiz…bir anda zenginleşiveririz.Kalbin zenginliği,ruhun doymuşluğu,nefsin mutmain oluşu…meğer midenin aç kalması ile nelerimizi doyuruyormuşuz da farkında bile olamıyoruz!
Oruç bizi tutar.Bizi adam eder.Özlediğimiz insan eder.Orucun tutması,tutukluluğumuz asla bir esaret değildir.saatlerle ifade edilen bir zaman diliminde yine hür bırakılırız.Aslında bu esaret ve hürriyet,bu beden ile ruh…ikilemlerini teke indirdiğimizde,Tevhidin tadına vardığımızda Orucun bizi tutması ile bizim Oruç tutmamız arasında kristalleşen Hz.İnsanı anlama şansımız da yükselecektir.Hoş geldin ey efendim.Sana köle olayım.Ki;hürriyetimi kazanayım.Tut beni ey Oruç!Tut bizi Ey Ramazan…
26.08.2009
Email: ozguldavut@gmail.com