Bölgemizde yaşanan kuraklık yöremizde de etkili olarak tarım ürünlerini büyük ölçüde tarlada kalmasına neden olduğu bilinen bir durum. Yağmura dayalı tarım ne yazık ki dünya iklimindeki değişiklik ve bölgemizde özellikle İlkbahar yağmurlarının zamanında yağmaması nedeniyle zaman zaman böyle durumlara maruz kalmaktadır. İşte bu bakımdan tarımı bu riskten kurtarmak için su kaynakları üzerine sulama barajları inşa edilmektedir. Bu mülahazayla yöremize de Nizip çayı üzerine Hancağız sulama barajı yapıldı.
Bu barajla aşağı Barak ovasının bir kısmı (18 köy) sulama kapsamına alınmış oldu. Ancak barajı besleyen çayın suyunun yetersiz olması nedeniyle bu kez Birecik barajından ponpaj yoluyla baraj göletine su takviyesi projesi gerçekleştirilerek bu sulama sezonunda faaliyete geçirildi. Çiftçilerin büyük umutlarla ve dört gözle beklediği bu proje onlar için büyük bir beklentiydi. Öte yandan gerek baraj ve gerekse ponpaj projesi yapımları Devlete büyük maliyet getirmiştir. Yapımından itibaren devlet kontrolün de birkaç yıl kalan baraj sonraları birliğe dönüştürülerek o günden bu yana faaliyetini sürdürmekte.
Ancak ne var ki üretici bu barajdan umduğunu bir türlü bulamadı. Büyük umutlarla ektiği ürününü sulayamamıştır. Geçen sene binlerce dönüm mısır susuzluktan yandı. Bu sene de binlerce hektarlık ekili hububat ve ayçiçeği aynı şekilde yandı. Kesinlikle ürün hasat edilemedi. Buna ilişkin İlçe tarım müdürlüğünün Eminlik,Yarımca,Karanfil,Kıvırcık köyleri ile ilgili raporları mevcuttur. Rapor bir yana üreticilerin emekleri heba olup gitmekte. Geçimini umudunu toprağa bağlayan ve başka hiçbir geçim kaynağı olmayan binlerce çiftçi ailesi perişan olmakta. Adil olmayan su paylaşımı ve birlik yönetiminin bu konuda ki duyarsızlığı böylece kuraklıkla beli bükülen üreticinin hepten belini kırmış oldu.
Yönetimin başında olanlar aynı zamanda suyunda başındalar. Onlar suya yol verirlerse ancak aşağı köylere akacak. Onlar onlarca kez ürünlerini sularken aşağılar bir kez bile sulayamamakta. Yani aşağıda olanın canı çıksın anlayışı. Çaresiz kalan üreticiler belki çare olur umuduyla mülki amirlere baş vuruyorlar ama oradan da bir sonuç çıkmıyor.
Sonuç olarak halk bu barajdan umudunu kesmiş durumda. Oysa büyük umutlar ve büyük hayallerle kurulmuştu hancağız barajı ve takviye projesi. Üretici yıllarca ve sabırsızca beklemişti bunu. Çayın suyunun yetersizliği bilinen bir gerçekti. Ancak ponpaj olayı ile bu sorunun giderileceği ve önceki yıllarda yaşanılan susuzluğun artık olmayacağı herkesin dileği ve beklentisiydi. Ancak umutlar bu kez de talan oldu. Ve artık ufukta beklenen,görünen bir şeyde kalmadı. Kalmadı çünkü onlarca üniteden oluşan ponpaj olayının sadece iki tanesini çalıştırabilen ve mevcut suyu adil dağıtamayan bir yönetim kadrosundan ne beklesin vatandaş.