Belkis Firat’in hemen kiyisinda, dünyanin en önemli mozaik kalintilarindan biri bulunmustu. Aslinda bu eserlerin varligi uzun yillardir biliniyordu. Ancak bölgenin, Yap Islet Devret yöntemiyle hidrolik santral yapmalari için yabanci sirketlere devredilmesi tüm dünyanin dikkatini bu eserlere çevirmisti. Elektrik enerjisi üretebilmek için gerekli olan suyun tutulup, bir gölet olusturulmasi, tüm mozaiklerin sular altinda kalmasina ve yillar içerisinde, çamurlar altinda yok olup gitmesine neden olacakti. Türkiye elektrik ihtiyacinin sadece yüzde 2’sini saglayacak olan santral, iki bin yillik dünya harikalarini yok edecekti. Sivil toplum kuruluslari ve duyarli insanlarin harekete geçmesiyle, yükselen suya karsi bir yaris basladi. Sanki suyu yükselten, kazanç pesinde kosan insan bozuntulari degil de doga güçleriymis gibi, sular basmadan önce, eserleri çikartip baska yere tasima mücadelesi basladi. 7-8 yüz metrekare mozaik tüm zorluklara ragmen kurtarilarak Gaziantep Müzesi’ne tasindi. Çok kötü sartlarda da olsa en azindan yok olmalari ve zarar görmeleri önlenmisti. Ama geçenlerde patlak veren bir olay, konuyu tekrar gündeme getirdi. Dünyanin en büyük ve en hassas mozaik eserleri sergilenmek üzere Istanbul’a götürülmek isteniyordu. Bu istek, Sultanahmet Camii’nin sergilenmek üzere Sereflikoçhisar’a, Anitkabir’in de Sebinkarahisar’a tasinmak istenmesi gibi bir seydi. Istekte bulunanin Kültür ve Turizm Bakani oldugunu duyunca olayi normal karsilamistik. Ama Bakan Mumcu çikip, bu sanat eserlerini haziran ayinda Istanbul’da düzenlenecek olan NATO toplantisina katilacak savas çigirtkanlarina göstermeyi planladigini açiklayinca, bu isin son anda parti degistirip paçayi kurtarmaya benzemeyecegini göstermek için bakanin deyisiyle ‘Tasralilar’ kollari sivadi. Hele bir de Bakan Mumcu televizyonlarda, bakani oldugu halkin gözünün içine baka baka, “Packard isimli Amerikan Vakfi bu is için 10 milyon dolar harcadi, daha da harcamaya hazirlar. Bu kadar fedakârliklarina karsin, eserleri Istanbul’da sergilemek istemeleri normal” gibi, ne anlama geldigi tam belli olmayan laflar edince, isin içinde akçeli isler oldugunu da anlamis olduk. Her biri haber alma örgütlerinin vitrin kolu gibi çalisan Amerikan vakiflarinin, onlarin ücretli-ücretsiz uzantilarinin, Bagdat’ta yagmalanan müzeleri korumaktansa, Nizip’in Firat’indaki mozaikleri kurtarma gayretkesligi içerisine girmesi en tasralimizda bile soru isareti yaratmisti. Neredeyse tüm meslek odalari, dernekler, vakiflar hep birlikte hukuk mücadelesi baslatti. Mozaiklerin tasinmasi simdilik mahkeme karariyla durduruldu. Ama bu is için her nedense (sevabina olmadigi kesin) milyonlarca dolar harcayip, holding basinina sayfa sayfa ilan veren Amerikan Enstitüsü’nün bu isin pesini birakmayacagi kesin. Basiniyla, usagiyla, amacina ulasmak için elinden gelini yapacak. Ama Firat kararli. 2000 yillik mirasini koruyacak. Bagdat olmayacak

Gönderen: zumhur


Yorumlayan: talha273 tarih 17.11.2004
zeugmadan çikartilan bütün tarihi eserlerin Nizipte sergilenmesini diliyorum.