İnsanoğlu varolduğu günden günümüze kadar gerek yaşamsal faaliyetlerinin gerekse neslinin devamı için beslenmeye daima özen göstermiştir.özellikle besin değeri yüksek, besleyiciliği fazla olan ürünlere ayrı bir önem vermiştir.
Tarımsal ürünlerimizden zeytin, besleyiciliğinin yanısıra inançlar, sosyokültürel ve ekonomik açılardan da değişik anlamla ifade etmektedir. mesela paranın icadından önce insanların ticareti insan açısından çok önemli olan tuz ve zeytinyağı ile yaptıkları tespit edilmiştir.
Zeytin insanların inançlarında da birtakım ortak noktalar teşkil etmektedir.ilahi kaynaklı dinlerce zeytinin ağacından, tanesinden, yağından faydalarından bahsedilmiştir. Müslümanlar zeytini sağlığa yararlı bir besin maddesi kabul etmiş, önemli bir ibadet olan oruçlarını zeytinle açmaya özen göstermişlerdir.Hıristiyanlar yeni doğan çocukları için yaptıkları vaftiz törenlerinde kullanmışlar ve her yıl Ege bölgesinden topladıkları zeytinin yağını kutsayıp, dünyanın dörtbir yanındaki kiliselere göndermişlerdir.ayrıca herkesçe bilinen Nuh Tufanı’nda gemiden ortamın sakinleşip sakinleşmediğini öğrenmek için gönderilen güvercinin, rahatın ve huzurun haberini gagasında küçük bir zeytin dalı ile getirdiği ifade edilir.
İnsanlık tarihine ve kültürüne bu kadar girmiş olan zeytin ve zeytincilik Nizip’te de ekonomimin ve sanayinin temelini teşkil etmektedir.

Nizip, Güneydoğu Anadolu’nun Orta Fırat bölümünde, Gaziantep iline bağlı bir ilçedir. Doğuda Fırat nehri olmak üzere Şanlıurfa iline bağlı Birecik ilçesi, Güneyden Gaziantep iline bağlı Karkamış ilçesi ile, batıdan Gaziantep il merkezi, kuzeyde Yavuzeli, güneybatıdan ise Oğuzeli ilçesi ile çevrilidir.

A)NİZİP’İN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İlçenin alanı 1.348 km2 , deniz seviyesinden yüksekliği 750-400 m kotları arasında olup kuzeyden güney ve batıdan doğuya alçalan bir rölyefe sahiptir.
İlçeyi daha iyi inceleyebilmek için Nizip çayının yukarı çığırını bir doğru olarak alıp, Fırat nehri’ne kadar uzatmak gerekir.Çünkü bu doğrunun kuzeyinde yer alan yapı, plato özelliğindedir. Bu platolar Nizip Çayı ve kollarının açtığı derin vadiler tarafından parçalanmıştır.
Platonun yüksekliği, kuzeyden güneye doğru dalgalı bir biçimde azalır.kuzeyindeki plao sathından güneye inildikçe vadi tabanları genişler, derinlikleri azalır. Böylece platolar sona erip ovalar başlamış olur. İlçenin güneyinde kalan bölgelerin yüksekliği 500 m’nin altındadır.
Gaziantep yöresinin doğusunda kalan Nizip Güneydoğu Toroslar gibi kıvrımlı bir saha ile güneydeki Arabistan masifi arasındaki geçiş bölgesinde yer alır.


1)İKLİM ÖZELLİKLERİ

Nizip Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer aldığından, karasal iklimin etkisindedir.Fakat ilçenin ikliminde az da olsa Akdeniz ikliminin etkisi vardır.İlçede yaz mevsimi çok sıcak ve kurak geçer.Yaz aylarının ortalama sıcaklığı 35/38 C dir.

Kış mevsiminde yağışlar oldukça fazladır. Sıcaklık değer olarak düşer.bu mevsimde don olayı görülebilir.

Nizip’ te ortalama sıcaklık batısında kakan sahalara oranla yüksek, doğusunda kalan sahalara göre ise düşüktür.


1965-1995 YILLARI ARASINDA ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİ

YILLAR
SICAKLIK DEĞERLERİ
1965
17 – 18C
1970
18- 19 C
1975
17- 18 C
1980
17- 18 C
1985
17- 18 C
1990
18- 19 C
1995
17- 18 C


TABLO 1:1965-1995 Yılları Arasında Ortalama Sıcaklık Değerleri

Nizip’te sıcaklık nasıl kuzeyden güneye artıyorsa, yağış da sıcaklığa ters orantılı olarak kuzeyden güneye doğru azalmaktadır.

Akdeniz yağış rejimi hüküm sürer diyebiliriz. Çünkü Akdeniz iklimi göstergesi olan zeytin, çok geniş yer kaplamaktadır.

TABLO 2: Nizip’te İklim Elemanlarının Aylık Ortalama Değerleri (1965-1980)
Nizip Meteoroloji İstasyonu
R.S
METEO.ELE
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Yıllık
16
ORTALAMA SICAKLIK
4.5
5.7
10.5
11.5
21.2
26.2
30
29.6
25.5
12
6.5
6.5
17.2
16
MAKSİMUM SICAKLIK
17
22.7
26.7
33
37.5
41.8
45.3
44
41.1
35.1
27.8
19.5
45.3
16
MİNİMUM SICAKLIK
-10.7
9.1
-4.5
0.5
4.5
8.5
12.7
13.5
10.8
2.6
-2.5
-12.5
-12.6
16
GÜNLÜK MAK. SICAKLIK FARKI

16


20


22


24.2


24


23.5


24


25


24.3


21.9


16.7


18.2


25

16
TROPİKAL GÜN SAYISI
_
_
_
6
17
30
31
31
30
19
_
_
164
16
DONLU GÜN SAYISI
31
19
11
1
_
_
_
_
_
_
4
16
82
16
ORTALAMA NİSBİ NEM (%)
81
75
77
75
64
48
40
42
42
60
70
83

16
EN DÜŞÜK NİSBİ NEM(%)
16
16
13
14
5
2
3
5
6
11
15





Sıcaklığın en düşük değeri –12.5 C ‘ ye aralık ve ocak aylarında ulaşır.şubat ayından itibaren sıcaklık devamlı olarak artmakta ve temmuz, ağustos aylarında 44-45 C ile en yüksek değerine ulaşmaktadır. İlçede tropik günlerin sayısı rasat süresince seksen iki gündür.

Yıllık ortalama yağış miktarı 456.6 mm olarak tespit edilmiştir. En az yağış alan aylar haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarıdır. En fazla yağış alan aylar ise aralık, ocak ve şubat aylarıdır. Kar örtüsü hiçbir zaman 10 cm’yi geçmez ve yerde kalma süresi kısadır.

TABLO 3: Yağışın Mevsimlere Göre Dağılımı
MEVSİMLER
YAĞIŞ MİKTARI
İLKBAHAR
%26.8
YAZ
%2
SONBAHAR
%11.2
KIŞ
%60





Nizip ve çevresinde esen rüzgarlar kuzey- kuzeybatı ve batı sektörüdür. Kış mevsiminde hakim rüzgar kuzey ve kuzeydoğu sektörüdür.bu durumun sebebi ise kışın Doğu Anadolu üzerinde antisiklon sahasında, İskenderun Körfezi’ndeki siklon sahasına doğru olan hava hareketleridir. Yaz mevsiminde esen rüzgarlar batı ve kuzeybatı sektörüdür. Sebebi ise Doğu Akdeniz’den Basra siklon sahasına gitmekte olan hava akımının etkisinde kalmasıdır.



TABLO 4: Muhtelif Yönlerden Esen Rüzgar Frekansları

YÖN
N
NE
E
SE
S
SW
W
NW
FREKANS
4935
954
599
252
348
530
1931
2085



2)TOPRAK VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Nizip’te toprak kalker marn vb. ile bazalt bağlarının ufalanmasından oluşmuştur.Bu topraklar killi, kireçli ve geçirgen kahverengi topraklardır. İlçenin kuzeyinde kuru tarıma elverişli, orta derinlikte kırmızı ve kahverengi topraklarla örtülü saha görülür.Nizip’in daha alçak ve sıcak kesimlerine inildikçe kuzeye nazaran daha kalın ve daha ince taneli toprak örtüsü görülür.
İlçede doğal bitki örtüsü maki ve step olmak üzere iki kısma ayrılabilir.maki formasyonu kuzeyde, nispeten yağışın bol olduğu yerlerde görülür, yağışın dağılışı sıcaklık, toprak ve topoğrafya şartları step bitkileri için elverişlidir.
Kültürlenme yolu ile son 40-50 yıl içinde antepfıstığının önemli ölçüde dikimi yapılmış, bölgenin bitki örtüsü içinde önemli bir yer almıştır.uzun yıllardan beri yapılan zeytincilik sebebiyle zeytin ağaçları önemli yer tutmaktadır.






B)ZEYTİNİN YETİŞME ŞARTLARI

1-İKLİM

Zeytine genellikle ılık iklimlerde rastlanır.ısının 7 c den yıllık yağışın 400 mm den aşağı düştüğü yerlerde zeytincilik yapılamaz. Zeytinin yıllık yağış isteği ise 700-800 mm. dir. Zeytin ağaçlarının isteklerine uygun iklim şartları ile onu belirli bir alana hapseden hava şartlarını birbirine karıştırmamak gerekir.dağılışta önemli olan iklim şartları değil, onun tahammül sınırını tayin eden hava şartlarıdır.
Zeytin ağaçları günlük sıcaklığın –19 c ‘ ye kadar düştüğü Bigadiç ile yaz yağışlar ortalaması 3.1mm olan Mardin ile, 248 mm olan Zonguldak arasında değiştiği Akdeniz iklim bölgesiyle bu iklimin orta kuşak okyanus etkisi ile (Karadeniz bölgesi) ve Güneydoğu Anadolu’daki gibi Suriye’ nin kışın bozkır, yazın çöl havasıyla bozulduğu her yerde hayatını hiçbir tehlikeye maruz bırakmadan sürdürebilen kararınca ürün veren kanaatkar bir ağaçtır.(Talip YÜCE)

2)TOPRAK

Zeytin genellikle kalkerli, kumlu, derin, nemli ve besin maddelerince zengin toprakları sever.yeterli nemin bulunmadığı yerlerde 750 cm derinlikteki topraklara tesis yapılabilir. Zeytinlik tesis edilecek sahanın ıslah edilemeyecek kadar ağır veya hafif olmaması gerekir. Ağır topraklar köklerin yeterince hava almasını engeller.Çok hafif topraklar ise ne nem tutar ne de besin maddelerini içinde barındırır.


3)TABAN SUYU

Taban suyunun 1 m den daha yakın olduğu veya özelikle kışın zeytin köklerinin 3-4 haftadan fazla su altında kaldığı yerlerde zeytinlik tesis edilmemelidir.Bu özellikteki yerlerde drenaj yapılması şarttır.
.
3.1 ARAZİNİN MEYİLİ

% 2 ye kadar meyilli olan sahalarda toprak muhafaza tedbirleri alınmadan, % 2-5 e kadar meyilli sahalarda sadece kültürel toprak muhafaza tedbirleri alınmakla tesis edilebilir. %5-15 meyilli arazilerde kanal teres, %15-45 meyilli arazilerde seki taraça yapılmalıdır.

Toprak hazırlığına, makine kullanımına engel olan büyük kayaçların temizlenmesiyle başlanır. Bütün tesisi içine alacak şekilde derin sürüm yapılır. Derin sürümden sonra, fazla toplanan suyu akıtmak, yağmurlu mevsimlerde zeytin ağacına zarar verebilecek su birikimlerini önlemek , aynı zamanda derinliğe bir havalanma sağlamak üzere drenaj, hayati önem taşır.
Tarımı yapılacak zeytin araziye, iklime uyum sağlayacak türde olmalı ve erken ürüne yatan çeşitler seçilmelidir.
Fidanlar dikilirken yaşlarının aynı olmasına dikkat edilmeli, genelde 2-3 yaşlarında fidan tercih edilmelidir.
Fidan dikimi yapılırken, arazinin eğimi dikkate alınarak uygun dikim şekilleri seçilmelidir.

3.2 Dikim, Aralık ve Mesafe

zeytinlikler tesis edilirken birim alanına düşen verim, daima hektardaki verim ve ağaç sayısı ile orantılı olduğundan aralık ve mesafelere dikkat edilmelidir.
Eskiden zeytinlikler atalar tarafından dikilmekte ve onların çocukları yaralanmakta idi.hektara 100 veya daha az sayıda ağaç düşmekte, ağaç başına düşen verim, bakım masraflarının yüksekliği, kültürel tedbirlerin uygulanmasına engel olmaktaydı. Modern zeytincilikte ise genellikle 7*7 m aralıklı mesafe tercih edilmekte ve önerilmektedir.küçük taç yapan çeşitlerde 5*5 m arlık mesafe uygulanabilir. 5 m nin altına düşülmemesi gerekir. Hektara dikimin 400 ağacın altında olmasına dikkat edilmelidir.

Dikimden sonra bakım ihmal edilmemeli, mümkünse birkaç yıl sulama yapılmalı, fidanın civarında yetişen yabancı ot ve bitkilerden temizlenmelidir.

Zeytin ağaçları, gençlik devresinde çok çabuk gelişme gösterir. Ağaçların düzgün budama ile daha çabuk şekillenerek ürün vermesi sağlanmalıdır. Verimlilik devresinde, ağacın gelişmesi yavaşlar ve ürün veriminde sürekli artış olur. Bu devrede ürün budanması yapılmalıdır.

Yaşlılık devresinde gelişme zayıflar, ürün verimi azalır, ağaçta taç dengesi bozulur, odun kısmında artma olur ve yaprakları zayıflar. Bu dönemlerde gençleştirme budaması yapılmalıdır.


C) ZEYTİNİN GENEL HATLARIYLA DÜNYAYA DAĞILIŞI

Dünya zeytin yetiştiriciliğinin geçmişi çok eskilere dayanmakta olup, yapılan çalışmalar sonunda zeytinin anavatanının Anadolu olduğu ortaya konmuştur. Anadolu’ nun güney kesiminde hayat bulan zeytin buradan önce Türkiye’nin batı kesimine, oradan Ege Adaları yolunu takip ederek, Yunanistan’ a geçmiştir. Diğer taraftan ayrı bir yayılış kolu ile Tunus, Fas ve Cezayir oradan İspanya, Fransa ve İtalya’ya kadar uzanmıştır.
Üçüncü bir yayılış yolunu takip eden zeytin, Irak ve İran üzerinden Afganistan ve Çin ‘e kadar varmıştır. 16. yy da İspanyollar tarafından Amerika’ya götürülen zeytin, böylece çok büyük bir alanda yetişme imkanı bulmuştur.

Bugün tüm dünyada 10 milyon hektar alan üzerinde toplam olarak 805 milyon zeytin ağacı bulunmakta ve zeytinlik kıtalara göre ağaç varlığı bakımından şu dağılımı göstermektedir:


Kıtaların Adı
Zeytinlik Alanı Oranı %
Ağaç Varlığına Oranı %
Avrupa’nın Akdeniz Kesimi
65
75
Asya (yakın şark)
11
13
Afrika (kuzey Afrika)
22
13
Amerika (Latin USA)
2
2


Dünyada üretilen yaklaşık 9.4 milyon zeytinin % 91.7 si yağlık olarak değerlendirilmekte ve son 12 yılın ortalaması olarak 1.597.593 ton zeytinyağı elde edilmiştir. Geri kalan % 8.3 ise sofralık olarak işlenmekte, tüm değerlendirme sonucu (1984 yılına göre) 2 milyar 800 milyon dolarlık gelir elde edilmiştir.

Dünya zeytinci ülkeler arasında 2.200.000 hektar alan üzerine 188.745.000 zeytin ağaç varlığı ile İspanya birinci sırayı almaktadır. Aynı zamanda dünya tüketiminde %9’luk bir paya sahiptir.

İspanya, dünya sofralık zeytin ihracatının %48’ini karşılamaktadır. İspanya’dan sonra zeytin üretiminde önemli ülkeler olan İtalya ve Yunanistan gelmektedir. Ülkemiz ise bugün 850.000 hektar alan üzerinde 85.585.000 zeytin ağacı varlığına sahip bulunmakta ve alan ile ağaç sayısı bakımından 4. sırayı almaktadır.

TABLO 6:Zeytinin Genel Hatlarıyla Dünyaya Dağılışı
ÜLKELER
AĞAÇ ADEDİ
ZEYTİN ALANI (HEK)
AĞAÇ SAYISI (HEK)
İSPANYA
188.745.000
2.199.444
89
İTALYA
181.800.000
2.199.214
82
YUNANİSTAN
124.754.000
642.800
194
TÜRKİYE
85.585.000
850.000
100
TUNUS
55.227.000
1.418.800
39
PORTEKİZ
49.496.000
582.400
85
FRANSA
45.000.000
320.900
14
SURİYE
28.000.000
265.000
106
CEZAYİR
20.180.000
201.673
100
ARJANTİN
5.000.000
51.000
98
USA
2.200.000
21.000
102
DİĞER ÜLKELER
34.613.000
481.169
72
TOPLAM
805.000.000
9.100.000
1081



Dünya zeytin üretiminde söz sahibi ülkeler; İtalya, ispanya, Yunanistan, Türkiye ve Tunus gibi Akdeniz ülkeleridir.

Portekiz, Suriye, Fas, Cezayir, Arjantin gibi ülkelerde de zeytin üretimi söz konusu olmakla birlikte , bu ülkelerin dünya üretimindeki payı düşüktür.


D)TÜRKİYE’DE ZEYTİNCİLİK

Ülkemizde zeytin üretimi Ege, Marmara, ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Diğer bölgelerinde hemen hemen hepsinde zeytin üretimi söz konusu ise de birinci planda gelmemektedir.

Türkiye’de zeytin varlığı bakımından ilk sırayı Ege bölgesi almaktadır. Bu bölgeyi Akdeniz ve Marmara bölgeleri izlemektedir. Daha sonra da Güneydoğu Anadolu bölgesi gelmektedir.

Zeytin üretiminin Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesinin özellikle kıyı kesimlerinde sofralık, Ege ve Akdeniz bölgelerinde ise yağlık çeşitleri yaygındır. Taze zeytin veriminde ilk üç sırayı İçel, Manisa ve Çanakkale illeri almaktadır.


Türkiye genelinde taze zeytin üretiminin yaklaşık % 80’i yağlığa ayrılmaktadır.Geri kalanı ise sofralık olarak değerlendirilmektedir.


TABLO 7 D.İ.E (Zeytincilik Araş. Ens.)


BÖLGENİN ADI
TOPLAM AĞAÇ SAYISI
TOPLAM TANE ÜRETİMİ
YEMEKLİK İÇİN
YAĞLIK TANE
YAĞ MİK. TON
EGE BÖL.
60.621.000
592.795
206.741
487.556
100.427
MARMAR BÖL.
7.579.000
54.654
43.747
10.905
21.368
AKDENİZ BÖL.
8.002.000
95.088
31.686
62.412
14.159
G.DOĞU ANA. BÖL.
5.235.000
41.959
7.114
34.845
8.622
KARADENİZ BÖL.
481.500
4.065
3.149
917
217
TOPLAM
81.279.500
788.561
292.437
597.335
144.793



Türkiye’de üretilen sofralık zeytinin %85’i siyah, % 15’i yeşil olarak işlenmektedir.
Türkiye, ürettiği sofralık zeytinin %95’i gibi büyük bir kısmı içte tüketerek, dünya sofralık zeytin tüketiminde ilk sırayı almaktadır.(Kayahan, 1989)
Zeytinyağı ise 1962’den bu yana ihraç maddeleri arasındadır. Türkiye zeytinyağı ihracatını çok sayıda ülkeye ve az miktarda yapmaktadır.


NİZİP’TE ZEYTİNCİLİK

Zeytinin anavatanın Anadolu’nun güneyi olmak beraber, Nizip’in bulunduğu bölge de bu alanın içerisinde bulunmaktadır. Nizip ilçe merkezi daha önceleri zeytinliklerle kaplı bu alan içerisine kurulmuştur. Etrafı yaz-kış yeşil kalan zeytinliklerle kaplı olduğundan, ilçeye “Yeşil Nizip” denmektedir. Nizip’teki zeytin ağacı Güneydoğu bölgesinin 1/4 üne denk bulunmaktadır. (Güneydoğu bölgesinin 5.235.000 zeytin ağacı bulunmakta, Nizip’te 1.415.000 zeytin ağacı bulunmaktadır.)

İlçenin 1348 km alan yüzölçümlü tarım arazisi olarak kullanılan kısmı, ilçe topraklarının %71.3’ünü kaplamaktadır. Geriye kalan arazi ise tarıma elverişli olmayan ve tarım dışı amçla kullanılan arazilerdir.

TABLO 8: Tarım arazilerinin kullanımı şöyledir:
TARIM ALANI
YÜZDELİK DİLİMİ
TARLA
% 42.6
ANTEP FISTIĞI
% 33
ZEYTİNLİK
% 14.8
SANAYİ BİTKİSİ
% 28
MEYVE
% 3.5
BAĞ
% 2.3
SEBZE
% 0.7











Arazi kullanımında kuru tarım alanları birinci sırayı, fıstıklar ikinci sırayı, zeytinlikler ise üçüncü sırayı almaktadır. Fıstık alanlarının zeytinden önce gelmesinin sebebi ise antepfıstığının yüksek fiyatlı ve ihracatta önemli bir ürün olması, zeytinin bir yıl çok, bir yıl az ürün vermesidir.
Başka bir etken olarak zeytin, işleme tabi olmadan piyasaya çıkamamaktadır. Bu fiyatı arttırırken üreticiyi etkilemektedir.
Bu gibi sebeplerden dolayı Nizip’ te 1950 yılından itibaren hiçbir yeni tesis edilmezken, mevcut eski ağaçlardan yakacak temini amacıyla sökülmektedir.


1-ZEYTİNCİLİĞİN NİZİP EKONOMİSİNE KATKISI

Zeytincilik Nizip’te sanayinin oluşumunda bir numaralı etkendir. Nizip’te ilk sanayi faaliyeti, 1920’li yıllarda Halep’li Örgün ustanın ilçeye getirilip sabun imalatı öğrenmeleri ile başlamıştır. Saf zeytinyağından elde edilen sergi sabunu kullanımının yaygınlaşması ile bütün Türkiye genelinde pazarlanmaya başlamıştır.
Nizip’te ilk fabrika Türkiye şartlarına göre çok erken sayılabilecek bir zamanda faaliyete geçmiştir. Bu 1953 yılında Türk-İtalyan ortaklığı ile açılan Güvenal zeytinyağı ve sabun fabrikasıdır.
Hemen ardından 1955yılında Ortadoğu’nun en büyük zeytinyağı ve sabun fabrikası olan, Ülfet kurulmuştur. Bu sanayi kollarının gelişimi ile birlikte Libya ve Suriye gibi birkaç ülkeye ihracat yapılmaya başlanmıştır.

İlçedeki Zeytin Üretiminin Değerlendirilmesi:
1.415.000 adet ağaçtan yaklaşık olarak 15.000 ton ürün elde edilmektedir. (ürün verme dönemlerinde, ağaç başına verim 10-12 kg , az verme döneminde ağaç başına verim 2-3 kg olmaktadır. Değerler ürün yılına aittir.) Elde edilen ürünün 10.000 tonu (2650 ton yağ olarak) İzmir Ayvalı’ya satılmakta, 1000 ton sofralık olarak ilçe piyasasına satılmaktadır. 2000 tonu yağ olarak ilçe ve çevreye satılmaktadır.Kalan 2000 ton da yine yağ çıkarılarak sergi sabunu için hammadde olarak kullanılmaktadır.

TABLO 9
KULLANIM ALANI
ÜRÜN MİKTARI
İHTİYAÇ

10.000

SOFRALIK

1000

İLÇE PİYASASI

2000

HAM MADDE

2000



Nizip’te zeytinciliğe bağlı faaliyet gösteren 50 adet presleme işi yapan preshane, 5 adet pirina yağ tesisi ve bunların yanında çok sayıda zeytin çekirdeğinin çıkarılarak preslenmesi ile yakacak odun haline getiren ( boru odunu, çeltik odunu) odun işletmesi bulunmaktadır. Zeytin presleme işi yapan birçok fabrika aynı zamanda zeytinyağından sabun da üretmektedir. Halen bu yerlerde birçok insan çalıştırılmaktadır. Sigortalı işçilerin yanısıra, sigortasız ve mevsimlik olarak çok sayıda işçi çalışmaktadır.
İlçenin temel işletmelerinden dört tanesinin yıllık sabun üretimi

ÜLFET
900 Ton
GÜVENAL
200 Ton
ÖZKAYA
100-200 Ton
TURNA
100 Ton

Nizip’te halkın zeytinyağı tüketimi giderek düşmektedir.bunun başlıca sebebi zeytinyağının büyük kısmının dış piyasaya satılmasıdır.bu satış fiyatın artmasına sebep olmaktadır. Zeytinyağı kullanımını sürdürenler ya varlıklı insanlar ya da kendi zeytinliği bulunan, zeytinyağı kullanımını alışkanlık haline getiren başka yağ tüketemeyen kişilerdir.

Zeytinin halk üzerindeki ekonomik etkilerinden biri de zeytin toplama işinde çalışılarak elde edilen gelir şeklindedir. Zeytinlikler Nizip’i çevrelediğinden dolayı zeytin toplamada kullanılacak işçilerde Nizip’ten temin edilmektedir.

İlçede zeytinin hasat zamanı kasım, aralık, ocak aylarına tesadüf etmektedir.yaklaşık üç ay zarfında gereken tüm işçiler, zeytinlik sahiplerince traktör vb araçlarla zeytinliklere taşınmakta ve akşam da geri getirilerek günübirlik çalışma yapılmaktadır. İşçilerin çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır ve zeytin toplama işinin yaklaşık üç ay sürmesi, gelir seviyesi düşük halk için ekonomik açıdan büyük önem arz etmektedir.

Tüm bu olumlu özelliklerine rağmen Nizip’te zeytincilik eski önemini yavaş yavaş kaybetmektedir.zeytinyağı çıkarmada kullanılan işletmeler bir bir kapanmakta, kalanlar ise yurt dışından getirilip işlenilerek yine yurt dışına pazarlanan ayçiçek ve mısır yağı sanayine dönüşmektedir.bunda en önemli etken halkın zeytinlikleri sökerek yerine geliri daha fazla olan Antepfıstığı fidanları dikmelerinden kaynaklanmaktadır.

Zeytinciliğin eski önemini yeniden kazanabilmesi için çiftçinin zeytin tarımından yeteri kadar gelir elde etmesi gerekir. Çiftçi, her alanda olduğu gibi her zaman fazla gelir getiren ürünlere yönelmektedir. Bu yüzden diğer birçok üründe olduğu gibi zeytinde de devletçe ihraç edebilmenin yolları aranmalıdır.

Nizip için etkili olabilecek başka bir faktör ise Türkiye’nin sergi sabunu ihtiyacının önemli bir kısmını (%35-40) karşılayabilecek kapasitedeki Nizip’in, uzun sayılabilecek sabunculuk deneyimine rağmen sergi sabunculuğundan seri üretim sabun sanayine geçmesinin sağlanabilmesidir. Bunun için ek tesisler kuracak sermayenin sağlanması veyahut sermaye sahiplerinin bir araya getirilmesi gerekmektedir.

Nizip’te zeytin en son birimine kadar kullanılan bir üründür. Halk kendi işlediği zeytinin çekirdeğinden süs eşyası ve tesbih yapıp satmakta, preslerde yağı çıkarılan zeytinin kalan posası kimyasal maddelerle tepkimeye geçirilerek sabun sanayisi için hammadde olan pirina yağ elde edilmekte, bununda posasından yanıcılık oranı yüksek ve ucuz yakacak olan çeltik odunu elde edilmektedir. Bu odunun külü ise fıstıklar için gübre olarak kullanılmaktadır.

KAYNAKÇA

1- TURNAOĞLU, Kenan Türkiye 1. Tarım Ekonomisi Kongresi, 8-9 Eylül Türkiye ile Önemli Zeytin Üreticisi Ülkelerin Zeytinciliğinin Karşılaştırılması.
2- 1941 1. Türk Kongresi Tespitleri
3- KALELİOĞLU, Ejder; Gaziantep Yöresinin Fiziki Coğrafyası
4- AGE
5- Türkiye Zeytincilik ve Sorunları Forumu, 1990, İzmir
6- YÜCEL, Talip; Türkiye ‘de Zeytinlerin Dağılımı
7- Nizip Tarım İlçe Müdürlüğü
8- Nizip Ticaret Odası
Gönderen: EMİNE ÖZDERE




HAZIRLAYAN :EMİNE ÖZDERE

POLAT AKIN İLKÖĞRETİM OKULU

TÜRKÇE ÖĞRETMENİ