Biz seninle soğuk şafak vakitlerinde zeytin toplamaya ben yaya, sen eşek üzerinde gitmedik. Ellerimizi poflaya poflaya kırmızı topraktan zeytin tanelerini demirden sepetlere doldurmadık. Öğle vakitlerinde çıkınımızı açıp susamlı beyaz helvaya açma ekmeğine yatırıp dürüm yapmadık. Beyaz kolonya bidonun ağız kısmından beraberce su içmedik. Bir koridordu, bizi karşılaştıran. Adını ezberlemek benim için kolaydı. Acer eniştemin adındaydın. [...]

Kaynak...