Hitler, ele geçirilen İngiliz, Fransız ve Yahudi üç
esire bir şans tanımak istemiş.
- Size birer soru soracağım, bilirseniz sizi serbest
bırakacağım, değilse kurşuna dizdireceğim demiş.
İngiliz’e sormuş.
- Söyle bakalım Titanik kaç yılında battı.
İngiliz hemen cevap vermiş,
- 1912
Hitler İngiliz’i göndermiş. Fransız’a sormuş bu kez.
- Titanik’te kaç kişi öldü?
Fransız cevap vermiş
-1050
-”Tamam sen de gidebilirsin” diye özgür bırakmış, ve
Yahudi’ye dönmüş
- Say lan ölenlerin isimlerini, adreslerini.....


--------------------------------------------------------------------------------


(Yukarıda anlatıla fıkranın Niziplinin, taahüt ettiği tüm şartları yerine getirdiği halde yeni Yüksek Okul
binamızın ve yeni fakültelerin açılışının önüne binbir türlü yeni yeni şartlar getiren. Rektör Erhan Bey’in
takındığı tavırla hiçbir ilgisi yoktur!)


--------------------------------------------------------------------------------


Vaktile zamanında Şam’a yeni bir vali tayin edilmiş. Yeni vali göreve başlar başlamaz ilk icraatı, Şam
halkının son derece sevdiği saydığı, alim, fedakarlık timsali, çalışkanlık abidesi baş müftüyü sürgüne gön-
dermek olmuş.
Millet yandım yelelliye dönmüş. Amman yaman böyle sıradışı bir adam nasıl sebesiz yere görevden
alınır, sürgüne gönderilir, diye feveran edipte Vali beyden sürgünün sebebini öğrenmek isteyince vali
lakayt bir tavırla cevap vermiş.
- Valla ben bu müftüyü öncedende iyi tanırım. Hatta benim buraya vali olmam için padişaha ricada bu-
lundu, yani benim için de çalıştı. Fakat o sürgünün sebebi bambaşka deyip sebebi izah etmiş.
- Ben buraya vali olarak atandığım ilk gün adamın biri bana çok kıymetli bir kalem hediye etti. Ben de o
kalemi denemek için bir yazı yazayım dedim. Müftünün sürgün yazısını yazdım. Hepsi bundan ibaret, ne
kafasız adamlarsınız.


--------------------------------------------------------------------------------


(Anlatılan bu fıkranın da Rektör Erhan Beyin göreve gelir gelmez grevden aldığı, çalışkanlık ve dürüstlük
sembolü olup, kendisine tahsis edilen özel şofölü makam aracına bile binmeyip, öğrencileriyle birlikte
Antep’e gidip geldiği servisin parasını cebinden ödeyen eski yükek okul müdürümüz Yaşar Büyükoğlu’
nun hiçbir alakası yoktur.!)



--------------------------------------------------------------------------------


Herşeye rağmen alaka kurmak isteyenlere şunu hatırlatmak isterim ki tüm bu icraatlarda rektör bey
kanunlarımızın kendisine tanıdığı hakları kullanmıştır vede hiçbir şekilde kanunların dışına çıkmamıştır. Bu
hususlarda bir açıklama yapmak zorunda da değildir. Hatta diğer hayırlarına artı olarak üç tanede okul
yaptıran sıradan insanları” hayırsever” diye tanımladığı bir kişinin telefonlarına dahi çıkmamasıda aynı
kapsamda değerlendirilir, çünkü yürülükteki kanunlarımıza göre böyle bir mecburiyeti yoktur.
Bu hamur daha çok su götürür.
Haftaya buluşmak umuduyla.
Kalın Sağlıcakla.
Yorumlayan: admin tarih 15.08.2006
Yok daş yerini bulmuşda,
benim korkum bunu okuyupda yetkili makamlarda bulunan herkes
"Hoca acaba benimi kasdetti " demesin.