DEGERLi YAZARLARIMIZDAN BiRi OLAN SAYIN Prof.Dr.NURULLAH GENC SEVGiLi PEYGAMBERiMiZ Hz.MUHAMMED´E (S.A.V.) iTHAFEN YAZMIS VE TÜRKiYE DiYANET VAKFI TARAFINDAN, NAT-I SERiF BÜYÜK ÖDÜLÜ iLE ÖDÜLLENDiRiLMiSTiR. YAGMUR Vareden’’in adiyla insanliga inen Nur Bir gece yansiyinca kente Sibir dagindan Topragi kirlerinden arindirir bir yagmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudagindan Rahmet vadilerinden bosanir ab-i hayat En müstesna dogusa hamiledir kainat Yillardir bozbulanik sulari yudumladim Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsallari Yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim Hasretin alev alev içime bir an düstü Degisti hayal kösküm, gözümde viran düstü Sonsuzluk çiçeklerle donandi yüregimde Yagmalanmis ruhuma yeni bir devran düstü Ihtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi’’nin Gökyüzü dalgalanir ipekten kanatlarla Mehtabini düslerken o mühür sahibinin Sarsilir Ebu Kubeys kovulmus feryatlarla Evlerin anasina dikilir yesil bayrak Yeryüzü avaredir, yapayalniz ve kurak Zaman, ayaklarimda tükendi adim adim Heyula, bir ag gibi ördü rüyalarimi Çölde seni özleyen bir kus da ben olsaydim Yagmur, gülsenimize sensiz, baldiran düstü Düsmanlik içimizde; dostluklar yaban düstü Yenilgi, ilmek ilmek dügümlendi tarihe Her sayfada talihsiz binlerce kurban düstü Bir güzide mektuptur, çaglarin ötesinden Ulasir intizarin yaldizli sabahina Yayilir o en büyük mustu, pazartesinden Beyazlik dokunmustur gecenin siyahina Susuzluktan dudagi çatlayan gönüllerin Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin Çaresiz bir takvimden yalnizliga gün saydim Bir cezir yasadim ki, yasanmamis, mazide Dokundugun küçük bir nakis da ben olsaydim Sensiz kaldirimlara nice güzel can düstü Yarilan gögsümüzden umutlar bican düstü Yagmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin En son, avucumuzdan inci ve mercan düstü Melekler sagnak sagnak gülümser maveradan Gümüs ibrik tasiyan zümrüt gagali kuslar Mutluluk nagmeleri isitirler Hira’’dan Bir devrim korkusuyla halkalanir yokuslar Bir bebegin secdeye uzanirken elleri Paramparça, atesler sahinin hayalleri Keske bir gölge kadar yakininda dursaydim O mücella çehreni izleseydim ebedi Sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim Sarardi yesil yaprak; dal koptu; fidan düstü Baykusa çifte yali; bülbüle zindan düstü Katil sinekler deldi hicabin perdesini Istiklal bosluguna arilar nadan düstü Dolasan ben olsaydim Save’’nin damarinda Tablosunu yapardim yikilan her kulenin Ebedi aska giden *****li yollarinda Senden bir kivilcimin, süreyya bir sulenin Tarasaydim bengisu fiskiran kakülünü On asirlik ocagin savururdum külünü Bazen kendine asik deli bir firtinaydim Firtinalar önünde bazen bir kuru yaprak Ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim Sensizlik depremiyle hanci düstü; han düstü Mazluma sürgün evi; zalime cihan düstü Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara Bir bela tünelinde agir imtihan düstü Badiye yaylasinda koklasaydim izini Kefenimi biçseydi Ebva’’da esen rüzgar Seninle yikasaydim acilar dehlizini Ne kaderi suçlamak kalirdi, ne intihar Üstüne piril piril damladigin bir kaya Bir hurma çekirdegi tercihimdir dünyaya Suskunluga dönüstü sokaklarda feryadim Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu Bahira’’dan süzülen bir yas da ben olsaydim Haritanin en beyaz noktasina kan düstü Kirildi adaletin kilici; kalkan düstü Mahkumlar yargiliyor; hakimler mahkum simdi Haklarin temeline sanki bir volkan düstü Firakinla kavrulur çölde kum taneleri Ahularin içinde sevdan akkor gibidir Erdemin, bereketin doldurur haneleri Sensiz hayat topragin sirtinda ur gibidir Semsiyesi altinda yürürsün bulutlarin Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatlarin Devlerin *****ini aynalara sorsaydim Çözülürdü zihnimde buzlanmis düsünceler Oksadigin bir parça kumas da ben olsaydim Sensiz, tutundugumuz dallardan yilan düstü Ilkin karardi yollar, sonra heyelan düstü Güvenilen daglara kar yagdi birer birer Sensizlik diyarindan püsküllü yalan düstü Yagmur, duysam içimin göklerinden sesini Yagarsin; taslar bile yemyesil filizlenir Yildirimlar parçalar çirkefin gölgesini Sel gider ve zulmetin çöplügü temizlenir Yagmur, birgün kurtulup çagin kundaklarindan Alsam, ölümsüzlügü billur dudaklarindan Madeni arzularin ardinda seyre daldim Küflü bir manzaranin çürüyen güllerini Senin için görülen bir düs de ben olsaydim Sehirler kabus dolu; köylere duman düstü Tersine döndü her sey sanki; asuman düstü Kirik bir kayik kaldi elimizde, hayali Hazindir ki, dertleri asmaya umman düstü Ayriligin bagrimda büyüyen bir yaradir Seni hissetmeyen kalp, kapisiz zindan olur Sensiz dogrular egri, beyaz bile karadir Sesini duymayanlar girdabinda bogulur Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin Saskinliga açilir gözleri, görmeyenin Saatlerin ardinda hep kendimi aradim Bir melal zincirine takildi parmaklarim Yeryüzünde seni bir görmüs de ben olsaydim Sensiz, ufuklarima yalanci bir tan düstü Sensiz, kitalar boyu uzayan vatan düstü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyillardir dorukta bekleyen sultan düstü Ay gibisin; günesler parliyor gözlerinde Senin tutkunla mecnun geziyor günes ve ay Her damla bir yildizi süslüyor göklerinde Sümeyra’’yi ariyor her damlada bir saray Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin Mekanin firçasinda solmayan resim senin Yagmur, birgün elimi ellerinde bulsaydim Güzellik sahikasi gülümserdi yüzüme Senin visalinle bir gülmüs de ben olsaydim Tavani çöktü askin; duvarlar üryan düstü Toplumun gündemine koyu bir isyan düstü Iniltiler geliyor dogudan ve batidan Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düstü Islakligi sanadir ahimin, efganimin Içimde hicraninla tutusuyor nagmeler Sendendir eskimeyen cevheri efkarimin Nazarin ok misali karanliklari deler Bu degirmen seninle dönüyor; ahenk senin Renkleri birbirinden ayiran mihenk senin Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldi adim Kapaniyor yüzüme aralanan kapilar Sana hicret eden bir Kureys de ben olsaydim Yagmur, sayriligima seninle derman düstü Beynimin merkezine ölümsüz ferman düstü Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün Bir dönüm noktasinda aklima Rahman düstü Nefesinle yeniden çizilecek desenler Çehreler yepyeni bir degisim geçirecek Aydinliga nurunla kavusacak mahzenler Anneler çocuklara hep seni içirecek Yagmur, seninle biter susuzlugu evrenin Sana mü’’mindir sema; sana muhtaçtir zemin Damar damar seninle, hep seninle dolsaydim Batili yikmak için kusandigin kilicin Kabzasinda bir dirhem gümüs de ben olsaydim Kardesler arasina heyhat, su-i zan düstü Zedelendi sagduyu; körlesen iz’’an düstü Sarkisiyla yasadik yillar yili baharin Insanlik bahçemize sensizlik hazan düstü Yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim Çölde seni özleyen bir kus da ben olsaydim Dokundugun küçük bir nakis da ben olsaydim Sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim Ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim Bahira’’dan süzülen bir yas da ben olsaydim Oksadigin bir parça kumas da ben olsaydim Senin için görülen bir düs de ben olsaydim Yeryüzünde seni bir görmüs de ben olsaydim Senin visalinle bir gülmüs de ben olsaydim Sana hicret eden bir Kureys de ben olsaydim Damar damar seninle, hep seninle dolsaydim Batili yikmak için kusandigin kilicin Kabzasinda bir dirhem gümüs de ben olsaydim