Gaziantep Çevresindeki Gezilebilecek Alanlar
Gaziantep ve çevresi antik dönemlerden bu yana,Hititlerden,Helenistik döneme,Romalılardan Osmanlı’ya dek bir çok uygarlığı barındıran köklü ve zengin bir tarihe sahiptir.Zeugma mozaiklerinin ardından özgün teşhiriyle dünyaya açılan Gaziantep Arkeoloji Müzesi,Gaziantep’in tarih öncesi çağlardan bu yana tüm birikimini,modern,çağdaş sanat alanındaki yaratıcılığını,evrensel değerlerini sunmayı ve korumayı amaçlıyor.
1944 yılında Sebahat Göğüş tarafından Tunç çağı çömlekleri,Hitit kabartmaları ve Roma dönemine ait eserlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan Gaziantep Müzesi,ilk olarak Nuri Mehmet Paşa camiinde hizmet vermiştir.Zeugma’da yapılan kazılarda ulaşılan Roma villalarının tabanlarına ait mozaik ve freskler,1969 yılında inşa edilen Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin genişletilmesini zorunlu kılmıştır.
Türkiye’nin en büyük mozaik ve fresk müzesi…
Teşhir alanı 3500 m² olan müze,Gaziantep ve çevresindeki taşınabilir varlıkların sergilendiği,’kronolojik müze’ ve Zeugma Mozaik Müzesinden oluşmaktadır.Özgün teşhirinde Zeugma’nın muhteşem mozaikleri ve duvar resimlerinin hayat bulduğu müze,ülkemizin en büyük mozaik ve fresk müzesidir.550m² mozaik,120 m² fresk ve dünya rekorunu ülkemize kazandıran yüz bin bullanın bir bölümünün sergilendiği 16 teşhir salonuyla Mozaik Müzesi,bin yıllar önce var olan kayıp kent Zeugma’yı kapsamlı bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor.Zeugma’da yaşayan sanat akımlarını,mozaik teknolojisini,inanç ve geleneklerin bu sanata etkilerini ve bir çok bilinmeyeni aydınlatıyor. Antik çağlardan günümüze ulaşan,taşa,demire,tahtaya şekil ve renk olarak işlenen eşsiz ve paha biçilemeyen tüm eserler,bir tiyatro eseri gibi sergilendiği Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sessizce tarihin akışını izliyor.
Tanrıların resmedildiği mitolojinin içinden mozaikler…
Poseidon ve Euphrates evlerinin sütunlu avlusu,yemek odası,iç avlusu(impliviumu),mozaik,fresk ve orijinal mimarisiyle sergilenmektedir.zeugma kurtarma kazılarında bulunan mozaikler müzenin duvarlarını süslemektedir.Her mozaiğin yanında resimli bilgi panoları yer alır.İki katlı teşhir salonunun balkonunda yeni kurulan Poseidon evinin avlusundaki Poseidon mozaiği ve oturma odasındaki Perseus mozaiği üstten seyredilmektedir. Salonda müzede yer alan çeşitli eserlerle ilgili projeksiyon gösterileri de düzenlenmektedir.
Müzenin girişinde Zeugma’ya hoş geldiniz dercesine pembe giysili Theonoe’nin resmedildiği mozaik karşılar tüm ziyaretçileri.Hemen önünde ise aşk ’Eros’ ve ruhun ‘Psykhe’ yan yana resmedildiği mozaik yer alır.Theonoe’nin solunda bolluk ve bereket tanrıçası Ge,sağında ise ölümsüz aşkın kahramanlarının resmedildiği Partenope ve Metiox mozaiği sergilenir.
Kommagene kralı Antiokhos’un Apollon ile tokalaşma stellerinin de bulunduğu salonda,Zeugma kurtarma kazılarında gün ışığına çıkarılan Poseidon ve Euphrates villalarının maketi yer alır.
Eşsiz ve paha biçilmez eserler…
Ön salondan sağa doğru gezi yolu izlendiğinde,Dionysos’un Düğünü’nün resmedildiği mozaiğe ulaşılır.1998 yılında Zeugma’da teşhir edildiği salondan çalınan bu mozaikte,12 adet figürden sadece 3 adet figür günümüze ulaşabilmiştir.Okeanos salonunda ise,nehir tanrıçalarının anne-babası Okeanos ve Tethis’in betimlediği mozaik,kadınlar karşısında güçsüz erkeği simgeleyen Akratos ve üç güzellerden Euphorosine’nin resmedildiği mozaik ile geometrik desenli mozaikler yer alır.
Bu salondan,müzenin en büyük mekanı olan,Mars salonuna ulaşılır.Salonun merkezinde,sağ elinde mızrak,Kandelabrum’a doladığı sol elinde ise çiçek bulunan,savaş tanrısı ‘Ares’ Mars’ın bronz heykeli;kızgın bakışlarla ayakta durur.Mars,Roma’nın savaş tanrısıdır ve yılın ilk adı sayılan Mart ayı hem adını taşır,hem de Mars’a adanmıştır.Mars bu yönüyle bereketi de simgeler.Doğanın yeniden doğuşu ve savaş,Mars heykelinde,mızrak ve çiçeklerle betimlenmiştir.
Binlerce yıllık kültür birikimi…
Mars salonunun güneyinde Poseidon evi peristyli,sütunları,sığ havuzu ve mozaiğiyle birlikte yeniden kurulmuştur.Sığ havuzda Poseidon,deniz canlıları arasında resmedilmiştir.Zeugma’dan getirilen fıskiyeli havuz ve çeşmesi Mars heykelinin soluna kurulmuştur.Sığ havuzda Truva savaşıyla ilgili ‘Akhileus Skyros Adasında’ konulu mozaik yer alır. Sağındaki bir mozaikte,ela gözlü Antiope’yi baştan çıkaran ’Satyros Antiope’ ,diğerinde ise Europa ve Galatia mozaiği yer alır.Şarap tanrısı ‘sarhoş Dionysos’ mozaiği Mars salonunun sağında gösterilmektedir.
‘Kadınlar Odası’nın tabanında,Samsatlı Zosimos imzalı, ‘‘Aphrodite’nin Taçlandırılması’’ mozaiği serilidir.Salonda,aşk ve güzellik tanrıçası Aphroditie’nin mermer torsosu,duvarlarda ise,sadakatin sembolü Penelope ve Akhileus’un eşi Deimna’nın resimlerinin olduğu freskler bulunmaktadır.
Zeugma’dan dünyaya açılan kapı…
Bu odanın karşısında,Zeugma yontusunun kadın,erkek büstleri ve heykelleri sergilenir.Büstlerin yanında Zeugma-Tykhe Tapınağı biçiminde hazırlanan teşhir vitrininde ise Zeugma’da arşiv odasında ele geçen,sayıları yüz binin üstündeki mühür baskılarının bir kısmı teşhir edilmektedir. Aynı vitrinde mühürlenmiş küp,teti,sandık ve papirus belge de sergilenmektedir. Zeugma kentinin ticaret ve haberleşmedeki önemini kanıtlayan bullalar,mektuplarda,noter belgelerinde,para torbalarında ve gümrük balyalarının mühürlenmesinde kullanılmaktaydı.
Bu bölümden sola doğru,peristylin yüksek sütunlarının yanından,Euphrates salonuna ulaşılır.Salonda,genç nehir tanrıları arasında Fırat’ın nehir tanrısı Euphrates’in resmedildiği mozaik yer alır.Yanında,Zosimos ustanın bilinen ikinci eseri, ‘Kahvaltıdaki Kadınlar’ adlı tiyatro oyununun bir sahnesinin resmedildiği mozaik mevcuttur.Yanı başında ise,üç boyutlu küpcüklerin yer aldığı geomerik mozaik teşhir edilmekter.
Köklü ve zengin bir tarih…
Euphrates salonundan ikinci kata çıkılır ve duvara monte edilen Dionysos büstünün önünden geçilerek,Galatia odasına ulaşılır.Dionysos şöleniyle ilgili fresklerin duvarını donattığı odanın tabanında,geometrik desenlerin çevrelediği panoların birinde Satyros-Antiope,diğerinde Galatia resmedilmiştir.Geometrik mozaikler ve Zeugma resimlerinin eşliğinde ulaşılan müzenin diğer bölümünde ise,Zeugma evine ait iki yemek odasının taban mozaikleri görülebilir.Tabanlarda Minos boğasını konu alan,Phasiphae-Daidalos mozaiği ile Dionysos’un Alayı mozaiği ve müsaların resmedildiği mozaikler yer almaktadır.
Gelenek ve inancın izleri…
Kronolojik müzede;tabiat tarihi vitrini,deniz canlılarının fosilleri,mamut iskeleti ve insanoğlunun ilk izlerini yansıtan 600.000 yıl öncesine ait,özellikle Dülük ve Fırat boylarından toplanan paleolitik ta şlar yer almaktadır. Tunç Çağı salonunda,tunçtan yapılmış kargı,mızrak,kılıç,balta,heykelcik,tunç çağına ait mezar buluntularında ulaşılan çömleklerin,takıların yanı sıra,Van Urmiye kapları ve demir çağında Van çevresinde büyük bir krallık kuran Urartuların metal eserlerinin sergilendiği vitrinler mevcuttur.Müze Müdürülğü’nün 1997-98 yıllarında Eski Tunç Çağı Nekropolündeki 312 mezarda yaptığı kazılardan elde edilen eserler de teşhirde yerini almaktadır. Bu salonda bir tunç çağı mezarı,içinin tüm buluntularıyla orijinal olarak yeniden kurulmuştur. Salonun duvarında,Anadolu ve Gaziantep’teki antik yerleşim yerleri ve kazı merkezleri büyük panolarda tanıtılmakta ve Gaziantep bölgesinin kronolojisi verilmektedir.
Yaratıcılığın evrensel değeri…
Bu bölümden,Hitit ve Asur taş eserlerinin bulunduğu ince uzun salona geçilir.Gök tanrıları ve av sahneli kabartmalar izlenerek,küçük buluntular odasına ulaşılır. Odada tüm dönemleri içeren bronz insan ve hayvan heykelcikleri,kült eşyaları,figürünler,damga ve silindir mühürler,süs iğneleri,bilezikler,tokalar,yüzük taşları,altın ve gümüş ziynet eşyaları sergilenmektedir. Bin tanrılı Hititlerden tanrı heykelcikleri,hayvan heykelcikleri,kadınlar için kemik ve bronzdan yapılmış saç iğneleri,çengelli iğne işlevi gören fibulalar,mektuplar ve para torbalarının mühürlenmesinde kullanılan mühür baskıları,ölen kişilere takılan altın takıların sergilendiği vitrinler de yer almaktadır. Ayrıca,Arkaik dönemde başlayan,Helenistik dönemde İskender ile devam eden gümüş sikkeler ile beyaz Roma sikkeleri yer alır.Bu vitrinler İslami altın sikkeler ve Osmanlı gümüş sikkeleri ile devam ederek,Osmanlı dönemi nişanlarıyla son bulur. Diğer yanda ise sikkenin basım ve devirlere göre belirlenen özellikleri ile zaman içinde değerlerini belgeleyen bilgi panoları bulunmaktadır. Ziyaretçileri baygın bakışlarıyla süzen,Zeugma’nın sembolü olan ‘’Çingene Kızı’’ mozaiği de bu odada teşhir edilmektedir.
Tiyatral bir sunuşla kültürü izleyin…
Bu salondan,Akemenid-Pers,Helenistik,Kommagene ve Roma dönemine ait heykelcikler,cam eserler,kırmızı astarlı kaplar ve tıp aletlerinin sergilendiği salona girilir. Bu salonda,Zeugma kazılarında bulunan kaplar,heykelcikler,sikkeler,mühür baskıları ve bereket tanrıçası Demeter’in heykeli de sergilenmektedir.
Müze girişinin solunda kayaya oyulan aile mezar odası,lahitleri ve mezar önüne konulan,mezar sahiplerine ait heykellerle teşhir edilmektedir.
Theonoe’nin sevgiyi ve yaşamı simgeleyen giysisiyle başlayan müze gösterisi,kaçınılmaz sonun sergilendiği aile mezarlarıyla son bulmaktadır.
Antik tarih içinde bahçe gezisi…
Müze bahçesinde çiçekler arasında,Hitit ve Geç Hitit dönemine ait ziyafet sahneli steller,gök tanrısı Teşup kabartması,Yesemek Açık Hava Müzesi’nden getirilen arslan ve sphenks heykeller boy göstermektedir.Zeugma’da ulaşılan kartalları,yün sepetli ve insan figürlü mezar taşları,el değirmenleri,sunaklar ve lahitler eşliğinde yapılan bahçe gezisi son bulmaktadır...