Onlar dünyamızın ve canlılar âleminin en güzel, en zarif, en estetik varlıklarından biridir. Değişe değişe güzelleşmeyi ifade eder kelebekler. İşte onların hayatı:

Kanatlarında dünyanın en güzel renkleri ve desenleri ile çiçekten çiçeğe bir yaşam; kelebekler...

İlkbahara erişen her yerde güzele doğru bir değişim başlar. Tabiat canlanır. Sadece çiçekler açmaz, onlarla birlikte birçok canlı kış uykusundan uyanır, tüm güzellikleriyle kelebekler de uçmaya, kırları, ormanları renkleriyle, desenleriyle, zarafetleriyle süslemeye başlar.

Değişe değişe güzelleşmeyi ifade eder kelebekler, yumurtadan tırtıla, tırtıldan kozaya, koza içinde pupaya, pupadan kelebeğe giden bir yoldan geçilir, dönüştükçe güzelleşir. Kozadaki dönüşüm mucizevîdir. En güzele dönüştüğünde, kelebek olduğunda, kozadan ayrılır, kanatlarında dünyanın en güzel renkleri ve desenleri ile en az kendisi kadar güzel olan çiçeklere uçar.

Büyüleyici renkleri ve kanat desenleriyle çiçeklere uçarken kısa süren yaşamlarına sığdırdıkları güzelliklerle dolu bir dünyayı özgürce çiçekten çiçeğe uçarak taşıyıp, nasıl yaşanılabileceğini de en güzel şekilde anlatmış olurlar.

Onlar dünyamızın ve canlılar âleminin en güzel, en zarif, en estetik varlıklarından biridir. Kırlarda, dağlarda, bazen yanı başımızda, parklarda, bahçelerde karşılaştığımız belleğimizde kelebek olarak sakladığımız bu görüntülerinden birini kâğıda çizmemizi isteseler yaptığımız çizim acaba kelebek türlerinden herhangi birine renkleriyle, kanat desenleriyle benzer mi? Veya karşılaştığımız kelebekleri örneğin kuşları serçe, karga, leylek, martı şeklinde isimleriyle bildiğimiz gibi bilir miyiz? Alıç kelebeği(Aporia crataegi), diken kelebeği (Vanessa cardui), benekli bakır kelebeği (Lycaena phlaeas), alevli ateş kelebeği (Lycaena ochimus), çok gözlü mavi (Polyommatus icarus) gibi isimlerle onları tanımakta mıyız?

İsimlerini bazen mitolojik bir kahramandan, bazen beslenmeyi sevdiği bitkiden, bazen kanat renk ve deseninden, bazen yaşadığı bölge veya şehirden, bazen keşfeden bilim adamından alan dikkat çekici güzellikte isimleri olan kelebekleri çoğumuz isimleriyle bilmeyiz, onlar bizler için hep kelebektir.

Ülkemizin göç yolları üzerinde olması kısa mesafelerde değişik iklim koşullarının bulunması Anadolu’nun farklı yörelerindeki yaşam alanlarının gösterdiği çeşitlilik çok sayıda bitki ve hayvan türünün yaşamasına imkân tanımaktadır. Güneyin Akdeniz makileri, kuzeyin nemli ormanları, İç Anadolu’nun, Kuzeydoğu Anadolu’nun yeşil meraları, Doğu Anadolu’nun kayalık dağ yamaçları, Avrupa, Asya, Ortadoğu ve çok az olmakla beraber Afrika’ya özgü çok sayıda türün yaşamasına olanak sağlamaktadır.


Bu özellikler nedeniyle tür çeşitliliği açısından Avrupa’nın en zengin ülkesi olduğumuz görülür. Bu türlerin bazıları endemiktir, sadece Türkiye’de yaşamaktadır. Dünyada kelebek açısından en zengin bölge ise Güney Amerika’dır. Güneydoğu Asya ve Endonezya Adalarında kelebek türleri açısından oldukça zengindir.

Türkiye’de en fazla kelebek ise Orta ve Doğu Anadolu’daki tahrip olmamış doğal alanlarda, deniz seviyesiyle orta yükseklikteki 3000 m kadar su bulunan dağlık kesimlerde yaşamaktadır. Özellikle Kaçkar Dağları, Çoruh Vadisi, Van Gölü Havzası, Fethiye Kelebekler Vadisi, Niğde Aladağlar ve Antalya bölgesi tür çeşitliği açısından en zengin bölgelerimizdir.

Ülkemiz çok sayıda endemik kelebek türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Çokgözlü Anadolu beyazı (Polyommatus menalcas), Halikarnas esmeri (Maniola halicarnassus), Anadolu çok gözlüsü (Plebeius hyacinthus) Koçak’ın esmer perisi (Hyponephele kocaki) gibi kelebek türleri sadece Anadolu’da yaşayan endemik türlerdendir. Avrupa’da nesli ciddi şekilde azalan bazı türler ise Türkiye’de bölgesel olarak iyi korunan bazı sahalarda nispeten daha rahat görülebilmektedir.

Bunlara Apollo (Parnassius apollo), yalancı Apollo (Archon apollinus), karagözlü mavi kelebek (Glaucopsyche alexis), Himalaya mavi kelebeği (Pseudophilotes vicrama), Bavius (Pseudophilotes bavius) örnek olarak gösterilebilir. Bunların dışında çokgözlü hazer mavisi (Polyommatus caeruleus), Sibirya perisi (Triphysa phryne) türlerine nerdeyse rastlanmazken, Trakya ve çevresinde yaşayan turuncu süslü doğu kelebeği (Anthocharis damone), kara mavi (Scolitantides orion), orman güzelesmeri (Erebia medusa) gibi türlere de artık nadiren rastlamaktadır.

Kelebeklerle ilgili daha detaylı bilgiye Sırtçantam Gezi Kültürü Dergisinin şu an piyasada olan 33. sayısında ulaşabilirsiniz.
www.sirtcantam.com.tr