Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar;
Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar.
Yokluk ovasında başka ne var ki zaten:
Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var.
Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar;
Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar.
Yokluk ovasında başka ne var ki zaten:
Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var.
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş,
Hele bir güzelle içersen daha bir hoş;
Harammış şarap, olsun, bana göre hava hoş:
Hem, bana sorarsan, haram olan herşey hoş.
Ömer Hayyam
Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten
Daha güzeldir bir insanı sevindirmen.
Bin kulu azat edenden daha büyüktür
Bir hür insanı iyilikle kul edebilen.
Dünya hangi gülü bitirdiyse yerden
Kırıp atmış, toprağa gömmüş yeniden.
Su yerine toprağı çekseydi bulut
Sevgili kanları yağardı göklerden.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?
Gerçek erenlere güzel çirkin, hepsi bir;
Sevenler için cennet, cehennem, hepsi bir;
Kendini veren ha ipekli giymiş, ha çul;
Yastığı ha pamuk olmuş ha diken, hepsi bir.
Günahlarım çok olmasına çoktur benim,
Ama dinsizler gibi umutsuz değilim:
Cennet cehennem umrumda değilse de
Ötede hem şarap olacak, hem de sevgilim.
Hayyam, günahım var diye tasalanma,
Bunun için dertlere düşmek boşuna.
Günah olacak ki Tanrı bağışlasın:
Rahmet neye yarar günah olmayınca.
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.
Ömer Hayyam bundan tam bin sene önce yaşamış. selçuklular zamanında..gençliği dönemindeyse devrin en büyük medresesinde eğitim görmüş..hatta bazı kaynaklar nizamülmülk ve hasan sabbahla aynı dönemde okuduğunu söylüyo..eğer isteseymiş selçuklulara sadrazam türü bişey olabilirmiş ama o kendini felsefeye, matematiiğe ve ilimin değişik türlerine vermiş..matematik alanında çok değişik kuramları var..hatta avrupada ve matematik dünyasında ömer hayyam deyince hemen bilirler...bunların dışında diğer bi özelliği ise felsefi görüşlerini genelde şiir yoluyla dış çevresine göstermesi olmuş..ve şiirlerinde özellikle aşk, kadın, şarap ve tanrıyı işlemiş..konusu da hayatın gelip geçiciliği, aşkın yüceliği, dostluğun önemi, yaşamanın iyi ve de kötü yanları ve de allahın insanlar üzerindeki yanlış algılanmasını eleştirmiş..devrin çoğu kesimi onu dinsiz olarak yorumlarken o tam tersi allahı hergün düşündüğü için bunlara aldırış bile etmemiş..üstelik bundan tam bin yıl önce düşüncelerini cesurca dile getirebilmiş..öldürülme tehlikesine bile karşı olarak..zira şiirlerinin derinine indiğiniz zaman allahı inkar etmekten ziyade ona hep bi haykırışı olduğunu sezinlersiniz...aşk konusunda söyledikleri ise hiç yabana atılır gibi değil..onun için gerçek aşk hayatın kendisidir..güzel olan herşeyi sevmektir..adil olmaktır..iyilik yapmaktır..v.s...
kısacası sayın arman; ömer hayyam şiirlerini dertli olduğu için değil, insanların dertlerinin hiç bitmemesi yüzünden yazmış...(çünkü o istediği herşey olmuş birisi, ve istese herşeyi de elde edebilecelk bi konumda)...ve ben onun dörtlüklerine hayran olan birisi olarak onun hakkında söyleyeceğim son şey, aşkı ve evreni böyle güzel ve düşündürücü dörtlüklerle anllatan çok az şair gelmiştir dünyaya..
aydınlattığın için teşekkür ederdim ama ben biliyorummmm şaka şaka bilmiyordum teşekkürler
gerçekten insanı etkileyen içten dizeler paylaşımın için tşkler secret..
ben tesekkür ederim okudugunuz için bide mavi buz bizi aydınlattıgı için onada tesekkürler tabi...
Gözlerimdeki yansıman Senden öte bir Sen, Sana verecegim o can Benden öte bir Ben...